Sıtkı Şükürer

Aziz Kocaoğlu doğrusunu yapmıştır

8 Eylül 2013

YEREL seçimlerle ilgili CHP başvuruları topladı.
Belediye başkanlığına bu denli hevesli insanı görmek eğlenceli bir sürecin habercisi gibi.
Ön seçim yapılmayacak yerlerde, şimdi top merkezde
Şüphesiz onlar da eğilim yoklamaları, anket ve benzeri yöntemlerle en uygun adayları saptamaya çalışacak.
Ancak sonunda tercih edilmeyenler mutlaka kıyameti koparacak ve ahbap – çavuş ilişkilerinin etkin olduğunu ileri sürecek.
Esasında bu işlerin son derece objektif kriterlerle yürümeyeceği de bir vakadır.
Bu sebepten, bu aşamalarda karar vericiler, “kral”, aday adayları “eğik başaktır”.

Yazının Devamını Oku

Botoks yazı

1 Eylül 2013

Ağustosun son haftasından itibaren “Yaz” bayatlamaya başlar.
Eylül, bu durumu kabul etmek istemeyenlerin güzellemeleriyle geçer.
Onlara göre yazın keyfi işte şimdi gelmiştir.
Kalabalıklar azalmış, meydan onlara kalmış, rüzgarlar hafiflemiş, ekim sonuna dek sürecek bir gizli yaz başlamıştır.
Sanki, bu itiraz bana hep botokslu orta yaşlıları hatırlatır.
Yanlış anlaşılmasın, demek istediğimiz, “Bahar bahardır, yaz yaz, sonbahar da sonbahar.”
Hayatı yalın gerçekliği ile kavradığınız da herşey çok daha yerli yerine oturuyor.

Yazının Devamını Oku

Nalıncı keseri

25 Ağustos 2013

KENDİ haklılığından çok emin olmak, diğer ihtimalleri adeta garipsemek, galiba biraz kapalı toplum kültürü olsa gerek.
AK Parti’nin siyasi tutumlarında bu tavrı gözlüyorum.
Hani arada bir empati oluşturulmaya kalkışıldığında da, yine bir “yazı gelirse ben kazanırım, Tura gelirse sen kaybedersin” tutumuyla hep haklı, hep kazanan olmak istiyorlar.
Diyeceksiniz, tüm siyasilerin genel yaklaşımı böyledir.
Doğru, ama onlar iktidar değil, dolayısıyla bizim yaşamımıza doğrudan bir etkileri yok.
Bu metodun benimsenmesi bir müddet sonra “nalıncı keseri” alışkanlığı oluşturmaya başlar.
Haklılık gerekçeleri oluştururken makulü zorlamaya, hatta çarpıtmaya gidersiniz.

Yazının Devamını Oku

Alaçatı ya da kanayan güzellik

18 Ağustos 2013

BİR tatil yerinin keyfi, büyük ölçüde dinlendiriciliğiyle alakalıdır.
Tamam, belirli yerlerinde ve zamanlarında eğlence de olacaktır.
Ama, tatil yerlerini şehirlerden ayıran, rahatlatıcı ve sakin iklimdir.
Zaten, yorucu bir koşuşturmayla geçen şehir yaşantımızı, zihnen ve bedenen hafifletmeyi amaçlayan ara soluklanmalardır tatiller.
Bayram süresi boyunca, meseleye bu yönü itibariyle baktığında “Alaçatı için”, “hadi be sen de” diyorsunuz.
Anlamsız bir kalabalığın ilave bir üyesi olmaya çalışan, sıkışıklıktan, “adeta” kelimesi bile gereksiz, yürüyemeyen, herhalde böylesi bir ortamda mutlu olması imkansız insanların bir seyir sirkiydi Alaçatı.
Bu böyle devam edecekse, makul insanlar şayet akıllarını peynir ekmekle yememişlerse, cazibenin sürdürülebilir olacağından çok şüpheliyim.

Yazının Devamını Oku

Beyaz sahife - Azz sonra

11 Ağustos 2013

ERGENEKON Davası’nın ilk derece yargı faslı tamamlandı.
Yeni Türkiye işte böyle bir şey.
Haklılık, haksızlık, adalet gibi parametreler üzerinden baktığınızda meşrebinize göre kanaat oluşturuyorsunuz.
Laik kültürle yetişmiş insanlar, bir yandan askeri vesayetin olmadığı gerçek bir demokrasiyi özlüyor, diğer yandan gelişmelerin onları “az demokrasili, laik düzeni” arar hale mi getireceği endişesini yaşıyor.
Bu insanlar “tarihi hesaplaşmanın” tarafı olmak istemiyor, “cami-kışla çekişmesinin” 21.yüzyılda artık bitmesini bekliyor.
Her türden ideolojik formların geride kalmasını, yaşam tercihlerinin direk veya endirek etkilerle biçimlenmemesini talep ediyor.
Esasında iktidar partisinden muhalefet partilerine, Kürtlerden Alevilere her kesim, aynı özlemi dile getiriyor.

Yazının Devamını Oku

Muhtemel aday adayları

4 Ağustos 2013

YEREL seçimler yaklaşıyor.
İzmir Büyükşehir’de aday adayları ortaya çıkmaya başladı.
Evvela CHP’yi değerlendirelim.
Bir kere, ‘şayet Aziz Kocaoğlu bir dönem daha devam etmek isterse, hiçbir şekilde başka bir adayın sahneye çıkmaması gerekir’ diye düşünenlerdenim.
Aziz Bey kişilik olarak yıllar geçtikçe artan bir ivmeyle hepimizin sevgisini, saygısını kazanmış bir insan.
Demokrat, makul, alçakgönüllü, çalışkan, cesur... Hülasa pek çok konuda CHP çıtasının üzerinde özelliklere sahip.
Ayrıca kentin sorunlarına, herhalde, ondan daha vakıf birisinin olması söz konusu değil.

Yazının Devamını Oku

Çerçevenin dışına çıkmak

1 Ağustos 2013

Osmanlı emperyaldi. Bağlı olarak, çok kültürlü, çok dinli bir yapıyı yönetiyordu.
Fransız ihtilali, etkilerini 19. yüzyılda imparatorluk toprakları üzerinde göstermeye ve milliyetçilik akımları hız kazanmaya başlayınca, çok kültürlü yapının muhafazası zorlaşmaya başladı.
Abdülhamit’in sarıldığı çare İslam’dı. Ana yapıştırıcı konusunda bir paradigma değişikliğiydi bu. Ancak Arap dünyasına dair yaşanan hayal kırıklıkları, bu defa, çağın trendine uyumlu başka bir yapıştırıcı aranmasına neden oldu.
İttihat Terakki ile birlikte Türkçülük ideolojisi ön plana çıkarılmaya çalışıldı.
Amaç hep aynıydı. Mümkün olduğunca elde kalan topraklar korunmaya çalışılıyordu.
Türkçülük toplumun “payı” olacak, aynı zamanda “paydada” İslam yer alacaktı.
Proje, zaten müsait olan siyasi konjonktüre uygun olarak hayata geçirildi.

Yazının Devamını Oku

AK Parti kaybetmeye hazır mı

21 Temmuz 2013

HEP mevcut iktidara alternatif olmadığından söz ediyoruz.
Demokrasilerde zaman zaman bu kanaat yaşanır. Yakın tarihte Özal’ı vazgeçilmez zannederdik. Neticede halk desteği yüzde 21.75’e kadar düştü, sonrasında ANAP tarih oldu.
Fakat bu defa AK Parti’ye dair farklı bir psikoloji var. Sanki ne kendileri, ne de muhalefet, olası bir iktidar değişikliğine hazır değil.
İktidar partimiz, kendisini Türkiye tarihinin yeni bir döneminin başlatıcısı olarak görüyor ve lanse ediyor.
Hemen her tavrıyla, sayın başbakan bu duruma samimiyetle inanıyor.
Açıkça seslendirmeseler de, din kartını kullanma ayrıcalığına sahip olduklarından, çok ciddi yanlışlar yapmadıkları takdirde, “sandık”ta hiçbir problemle karşılaşmayacaklarını düşünüyorlar.
Dolayısıyla bu şekilde “joker”lenmiş rüzgarlarının etkisiyle sonuna kadar demokrasi savunucusu olmak işlerine geliyor ve evrensel ilkeler bazında da bu tutumları nedeniyle prim ve meşruiyet kazanıyorlar. Bu sayede, sair yanlış uygulamalar gölgede kalıyor, fazla tartıştırılmıyor.

Yazının Devamını Oku