Bizim gibi meraklıların nefesleri tutulmuş durumda.
Yani, bu denli heyecan geniş halk kitlelerinde var mı? Zannetmiyoruz.
Ama siyaseti yakından takip edenler açısından heyecanlı günler yaşıyoruz.
Bir kere daha anlaşılıyor ki, siyaset bir strateji ve taktik mesleği.
Uygun zaman, uygun yer, uygun kişiler üst üste örtüşünce bir anda yepyeni bir gerçeklik oluşabiliyor.
Büyükşehir adayları konusu, malum çok çalkalandı.
Açık söyleyelim, “kaynatmak”tan yorulduk.
Herkes bir yerlerden bir şey duyuyor ya da kendince bir muhakeme yapıyor ve “evraka” deyip, yorumunu kesin bilgi diye patlatıyor.
Neticede karar verici değiliz.
Patron Ankara’da.
Hani “Parti Meclisi” falan desek de Kemal Kılıçdaroğlu büyük ölçüde belirleyici.
Bu işlerde isimleri erkenden ve çok ön plana çıkanlar süreç uzadıkça yıpranıyorlar.
Alsancak’taki mekan İzmir gastronomisinin kendinden emin ve vakur simgesidir.
OD Urla bu mekanın sahiplerinin yeni işletmesi.
Urla’da açılan yeri gördüğünüzde aşık olmamanız mümkün değil.
OD Urla hanüz ilk ayını bile doldurmadı.
Ama çok farklı bir nefes yakalanacağını hemen hissediyorsunuz.
Bu sebeple ihracatın artabilmesi ancak ithalatla mümkündür.
Ancak son birkaç aydır ihracat artarken ithalat düşüyor ve cari fazla veriyoruz.
Bu durumun muhtelif sebepleri olabilir.
İlk akla gelen kullanmadığımız bir atıl kapasitenin devreye girdiği ve yerli sanayinin ikame malları üretebildiği.
Hani mevzuu tarım sektörü olsa bu yaklaşıma bir parça itibar edebiliriz.
Geçen hafta sonu Urla bağ yolunda, Kuşçular köyünü geçince bir gastronomi mabedinde çok keyifli bir akşamüstü taamı yaşadık. Genç bir çift hayallerinin peşinde koşarak İstanbul’dan hareketlenip şahane bir yer yaratmışlar.Vino Locale’dan söz ediyoruz... Çok özenli bir Akdeniz Mutfağı, bölge şaraplarının eşliğinde adeta bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirme kaygısıyla, bir resital düzeninde sunuluyor. Mekanın sahibi ve aynı zamanda şefi konumunda olan Ozan bey, sevgili eşi Seray hanımla, maksimum 7 masa kuralına uyarak son derece butik bir fine dining restoran yaratmışlar. Menü özellikle sınırlı tutuluyor ve belirli aralıklarla değiştiriliyor. Odun ateşindeki lezzetler insanın aklını başından alıyor. Enteresan nokta, 15 yaşın altındakilere yasak bir mekan burası.Urla bu neviden yerlerle kopup gidiyor, bizlere de mutluluk ve iftihar duygusu kalıyor.
‘Var’lığı batsın
FUTBOL insanımızın tutkusu. Hani yabancı oyuncu sınırlaması kalktıktan sonra sanki keyfimiz biraz azaldı. İnanın, kendi çocuklarımızla oluşan takımlarımızın rekabeti daha bir mutlu ediyordu. Şimdilerde aidiyetimiz bir parça bulutlandı, birbirimize duygularımızı pek geçiremez olduk. Neyse, liglerin eski heyecanı yok derken, bir de “var” diye bir uygulama çıktı ki, keyfimize tam “turp suyu” sıkıldı.Efendim, futbol hatalar oyunudur. Onu değerli kılan; kızgınlıklarımızla sarmalanmış halidir. Beklenen gol geldiğinde zembereğimizden boşalmamızdır. Bir saniye sonrasında hele hakem orta sahayı göstermişse tanımadığımız birine sarılmamızdır. İşte bu nedenlerle futbola meftunuzdur.Şimdi “var” diye bir icat çıkarıldı, oyun soğutularak üç-dört dakika sonrasında goller, penaltılar veriliyor, iptal ediliyor, üç-beş pozisyon öncesine gidilip senaryo yeniden yazılıyor. Neticede yeri geliyor “suya çekilmiş değirmen’e dönüyorsunuz, sevinciniz “yalan” oluyor.Yani, ey karar vericiler, bu oyunun adı futbol. Özünde bu bir şov, görsel bir keyif, haftalık bir deşarj. Burada hazreti Ömer’in adaletinin peşinde değiliz. Bizim keyfimize, hakem hatalarını günler boyu kaynatmak da dahildir.Lütfen ritmi bozan, heyecanı soğutan, giderek saçma-sapan bir hal alan bu uygulamadan vazgeçin, keyfimizin içine etmeyin.
Ancak, ikinci yarıda döviz kurlarından başlayan bir şokla ekonomi ciddi daralmaya girdi.
Aralık ortalarında üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklanacak.
Ekonomistlerin hakim görüşü, 2018 geneli için büyüme ortalamasının %1-2’lere kadar düşebileceği.
Sanayi üretimi eylülde %2.7 oranında azaldı.
Ekonomi iki aydır cari fazla veriyor.
Baktığınızda tasarruf oranlarında bir iyileşme yok. İmalat sanayiindeki üretim azalması nedeniyle cari fazla veriyoruz.
Her kesimden oy alırdı.
İzmir muhafazakar kimlikli Burhan Özfatura’yı iki kez belediye başkanı seçmişti.
Bu kent esasında merkez ve merkez sağ partilere daha yakındır.
Son dört seçimde DSP ve CHP’li adaylar seçiliyor.
İzmirlilerin bir özelliği vardır.
Merkezden uzak durduğunu düşündükleri partilere oy vermiyorlar.
Kaliteli yapılaşmanın yanı sıra çok hoş ticari mekanlar açılıyor.
Geçen hafta daha önce fark etmediğim bir mekana, üstelik iki gün üst üste gittim.
Mahzen & Kiler’den söz ediyorum...
Altı ay önce açılmış yerin şefi ve sahibi Baran Demirok, asıl mesleği mimarlığı kenara koyup, ağırlıklı İspanyol mutfağı esintili çok keyifli bir şarküteri – restoran karışımı ortam oluşturmuş.
Bu neviden yerler özel insanların şahıslarında biriktirdikleri gastronomi kültürünün bir anda dışa vurumu şeklinde tecelli ediyor ve bizim gibi şikemperverleri mutlu kılıyor.
Baran Bey, çok hoş sürprizlerle bezenmiş Tapas tabağı ile ilk anda aklımızı başımızdan aldı.