Elin adamı “denizden sebeplenecekler” için kural üzerine kural koymuş.. Sebepleri belli.. Bunlardan birincisi de denizle şaka olmayacağı.. O yüzdendir ki kuralların çoğu “Akıllı ol!” kapsamındadır..
Bizim denizciliğimiz yeni..
Kimse bana Barbaros’tan, onun reislerinden, oğlanlarından, uşşaklarından filan bahsetmesin.. Osmanlı, bir dünya imparatorluğuyken dahi donanması müslüman korsanlara ihale edilmişti..
Şimdi onun torunları İDO’yu işletiyor..
Genetik kodlarında “Anadolu Kaplanı” kromozomları olanlar.. Üç kuşaktan beri İstanbul’da oturdukları için kendilerini 1273’ten beri var olan Habsburg Hanedanı mensuplarından daha asil sayanlar..
Veya genetik kodlarında “Anadolu Kaplanı” DNA’sı olanlar..
Yahut “Ben asalete filan inanmam ama anne tarafından Çeribaşı ile kuzen oluruz..” diyenler..
Marmaris’ten Bodrum’a gelip, Bodrum’dan Çeşme’ye kadar uzanan denizlerde yaşanan tekne savaşlarının fiilen içindedir.. Misafir olarak o tekneye bilinenler dahi kütüğümüze ”levent” olarak kaydedilmişlerdir.
Gazaları mübarek olsun..
Didim ilçesi, şöhretleri kendilerinden önce giden Kuşadası, Bodrum, Marmaris üçgeninin ortalarında bir yerde kalır..
Kuşadası’ndan sonra Ege’nin en eski tatil beldesidir..
Bizim ahalinin deniz hakkında pek fikir sahibi olmadığı zamanlarda; yani 1950’lerin sonu ile 1960’ların soru arasında kalan yıllarda yeni yeni adı duyuluyordu..
Kuzey’de Erdek, Ortada Kuşadası, biraz güneyinde Didim..
İnsanlar baktılar ki
Gazetelerdeki övgüleri okuyunca kendi kendime “Acaba ben dün gece başka bir şey mi seyrettim..” deyip televizyonun karşısına çöktüm..
Bizim medya leşkerleri bir konuya takıntı yapıp, taraf oldu mu eninde sonunda işin suyunu çıkarır..
Bunları bildiğim halde ölçünün bu kadar kaçık olması bana normal gelmediğinden yeniden seyretmek istedim o muhteşem(!) on beş dakikayı..
İyi ki maçı banda almışım..
İbretlik şeylere tanık oldum..
* * *
Başbakan’ın bir futbolcu geçmişi var, bunu biliyoruz..
Hızlı Tren’in başımıza iş açacağı gidişattan belliydi.. Daha yürümesine on gün vardı.. Deneme seferlerinden biri yapılıyordu.. Bizim hızlı tren aynı hatta çıkmış olan marşandize vurup dağıttı..
Telefat olmadıysa, marşandiz üzerine çıkanların treni görmeleriyle kendilerini rayların öte yakasına atmalarındandır..
Sonunda “O gün oldu bir aksilik..” dediler.. “Bu sefer her şey tamam..” dediler ve
“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin..” kapısını çalıp, ilk sefer müjdesini verdiler..
Acaba muhterem büyüğümüz bu ilk seferde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nı şereflendirir miydi?
Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi vardı, zat-ı devletleri de aday olduğuna göre “şereflendirirdi..” elbet..
Aha buraya yazıyorum.. Koskoca Osmanlı’dan kalan altı asırlık arşiv birikimini yine bu Osmanlı düşkünleri yok edecek..
Kimler mi?
“Dedem Abdülmecid..” diyen “Seyrek bıyıklı asabi şahsiyeti..” listenin en başına koyun.. Onun her dediğine kafa sallayanları da ardına ekleyin.. Yapılan her yeni işe de “yağma var..” mantığı ile koşuşanları, kariyer sıralamasına göre listeye ekleyin..
İşte “işin kötüsü” başımıza geldiği zaman sorumlu tutulacakların listesi..
“Birlikte olacağım erkeğin zeki ve esprili olmasını tercih ederim..” kalıbına uzun zamandır takığım..
Gazetelerde, dergilerde zırt pırt böyle bir tarif okuyup da komplekse giren bütün koç yiğitler adına soruyorum..
Niye espri anlayışı yüksek erkek?
Ve ne diye ille de zeki olanı?
Kadın kısmının beklentiyi bu kadar yüksek tutmasının altında gizlenen bir “kadınlık propagandası” olmasa aldırmayıp, kendi işime bakacağım..
“Kız çocuğu sekiz yaşından itibaren kendi düğününü plânlar..” lafı o kadar çok kullanıldı ki artık klişe oldu..
Klişe olması doğruluğuna halel getirmez.. Lakıta taifesinin (evlenmemiş kız milletinin) “düğün olayına” takıntısı, onların ek yerlerinden biridir.. Lakin erkek kısmının okumuşu bundan yararlanmayı bilmez..
Oysa “kırsal kesimin” eğitime dil çıkarmış yiğitleri kızların ve kız analarının ek yerlerini çoktan keşfetmiş..
Arabayla İstanbul, Ankara, İzmir dışına çıkın.. Nerede bir yerleşim merkezi varsa (ki köy de olur kasaba da) yol üzerine asılmış “Kır düğünü yapılır..” yazısını görürsünüz..
***