Kara Tren gecikir, belki hiç gelmez

26 Temmuz2014

Haberin Devamı

Hızlı Tren’in başımıza iş açacağı gidişattan belliydi.. Daha yürümesine on gün vardı.. Deneme seferlerinden biri yapılıyordu.. Bizim hızlı tren aynı hatta çıkmış olan marşandize vurup dağıttı..

Telefat olmadıysa, marşandiz üzerine çıkanların treni görmeleriyle kendilerini rayların öte yakasına atmalarındandır..

Sonunda “O gün oldu bir aksilik..” dediler.. “Bu sefer her şey tamam..” dediler ve

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin..” kapısını çalıp, ilk sefer müjdesini verdiler..

Acaba muhterem büyüğümüz bu ilk seferde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nı şereflendirir miydi?

Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi vardı, zat-ı devletleri de aday olduğuna göre “şereflendirirdi..” elbet..

***

Haberin Devamı

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyet..” muhterem refikaları ve saygı değer kerimeleri ile birlikte teşrif edip Hızlı Tren’e bindi..

Yetkililerin kendisine verdikleri gayet sıkıcı ve iç karartıcı bilgileri sahiden ilgileniyormuş gibi dinledi..

“Efendim bu hızlı trenle Ankara-İstanbul arası 3 saat 42 dakikaya iniyor..” dediler.. Bilmiyormuş da şaşırmış gibi yaptı.. Ne de olsa bu bir gelişmeydi.. Kaşla gözle olsa da desteklenmeliydi..

Hızlı Tren ile Kamil Koç’un kaptan şoförü Ankara çıkışında “anahtar teslimine..” kapışsalardı.. Kırk lira verip otobüsü tercih eden Maliye’den emekli Beşir Bey beş buçuk saat sonra Taksim’e ulaşacaktı..

70 lira verip Hızlı Treni tercih eden tapucu Arif Efendi ise yaklaşık dört saatte ancak Pendik’e gelecek, iki saat sonra Taksim’e ulaştığında kendisine en az yirmi dakika fark atan Beşir Bey’in sırıtmasına katlanmak zorunda kalacaktı..

SELAMSIZ BANDOSU

Hızlı Tren’in aslında fazla hızlı olmadığına inanan vatandaş, sosyal medya ortamında muhaliflik yapıyor.. “Otobüsle dört buçuk saatte alınan yolu dört saatte almak mı hız?” diyor..

Öbürü de Almanlar’ın hızlı treni ICE’yi örnek verip “350 kilometreyi bir saat 25 dakikada alıyor, hızlı tren budur..” deyip aykırılık yapıyor..

Haberin Devamı

Muhterem refikaları ve saygı değer kerimeleri ile birlikte hızlı trene binen zat-ı devletlerinin sosyal medyadan gelen bu itirazlardan haberi yoktu.. Beraberindeki bürokratların açıklamalarını dinliyordu..

O sırada bir Skorsk ile iki Kobra helikopteri, ayrıca yüz elli kadar da koruma polisi asayişe göz kulak oluyordu..

Arifiye istasyonunu bir çırpıda geçtiler.. Burada Piri Reis Hızlı Treni’nin taşıdığı muhterem büyüklerimiz için bir karşılama töreni hazırlayan Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş’u farkeden olmadı..

Bir tarihte ahalimizden kimileri için “Gavat” sözcüğünü kullanan ve bu yüzden eleştiri alan Hüseyin Avni Coş, karşılama töreni için “her ihtimale karşı” ahaliden kimseyi getirmemiş, maiyetinde çalışan memurları oraya taşımıştı..

Haberin Devamı

“Selamsız Bandosu” filmindeki kaymakam gibi treni durdurmayı başaramayan Vali Hüseyin Avni Coş’un eli böğründe kaldı ama aldığı devlet terbiyesi sayesinde sükûnetini muhafaza etti..

Önünden hızla geçen trene, sanki selamına karşılık veren varmış gibi, coşkuyla el salladı.. Bozuntuya vermeden, karakteri titretmeden “görevini yapmanın huzuru içinde” makam arabasına yürüdü..

Bu büyük karşılama töreninin şanını yüceltmek için takside girerek yeni takım elbise alanlar da dahil, cümle maiyeti onu takip etti..

***

Tam Kocaeli’ne gelindi ki.. Hızlı Tren hız kesti.. Sonra durdu.. Bürokratlar telaşlandı.. Bakanlar daha da telaşlandı..

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyete..” ilk bilgi veren kişi olmak için büyük bir yarış başladı.. Lakin o sırada ağzına bakılacak tek yetkili “kataner telinin koptuğu” teşhisini koyabilecek olan teknisyendi..

Haberin Devamı

Tren yaklaşık yirmi dakika tamir için beklerken, Skorski ile Kobra helikopterleri alçaktan uçup, kendilerini pencereden bakanlara gösteriyor ve bir nevi “Korkmayın, kötüsü gelirse bir buradayız..” mesajı veriyorlardı..

Tamirat bitti.. Tren yola koyuldu.. Bir iki üst düzey bürokrat “Efendim nazara mı geldik acaba?” türünden espri yapmayı aklından geçirdi.. Cesaret edemedi..

NORMAL SABOTAJ NE Kİ?

Hem Ulaştırma hem Denizcilik hem de Haberleşme Bakanı olan Lütfü Elvan bey “Efendim benim aklıma ilk önce sabotaj mı acaba sorusu geldi..” diyerek en büyük artı puanı kazandı..

Çok yönlü düşünüp, büyüğümüz için en çok o endişeleniyordu.. Keşke basına bilgi verirken “Normal sabotaj da olabilirdi..” diye başlayan o saçma cümleyi kurmasaydı..

Haberin Devamı

Basın kuruluşları aralarında yarışırken hızlı trenden fazla hız yaptılar.. Haber siteleri dahi sık sık görüntü girip “Piri Reis şu sırada 250 kilometre hız yapıyor..” türünden bilgiler veriyordu..

Keşke vermeseydiler.. Çünkü muhalefet de bu bilgilerden sebeplenip, sosyal medya üzerinden laf çakıyordu..

“Fotoğrafta saatteki hızı en fazla 227 kilometre olan Kobra helikopteri 250 kilometre hızla gittiği söylenen trenin hep üzerinde.. Nasıl oluyor bu?”

Bu arada treni bekleyen bazı üst düzey yetkililer ve bürokratlar gecikmeden dolayı heyecanlandılar.. Kimileri “akıllı telefonlarından” TCDD’nin enformasyon (danışma) numarasını buldular..

Aradılar.. O tuşa bas, bu tuşa bas.. Hatlar dolu lütfen bekle, derken telefonlarına bir “bekletme türküsü” geldi..

Kara Tren gecikir belki hiç gelmez

Dumanını savurur, halimi görmez

Bu söz ve müziği Özhan Eren’e ait olan bir parçaydı.. Türküyü Orhan Hakalmaz yorumlayarak, meşhur etmişti..

TCDD’yi yani Demiryolları’nı yönetenler de bu türküyü verdikleri hizmetle ilgili bulduklarından, ayrıca sanatçı gayet isli söylediğinden “bekleme müziği” yapmışlardı..

***

“Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin” içinde bulunduğu ve ekâbirin takımını da getiren Hızlı Tren’i mi sordunuz?

“Kara Tren gecikir belki hiç gelmez”

İlk seferinde arıza yapan ve şehirlerarası otobüslere geçilen Hızlı Tren sayesinde Cüneydi Bağdadi’nin söylediği gibi yine başa geldik..

Hani “Son nedir?” diye sormuşlar da hazret de “Hiye’r – rucûu ile’l-bidaye” yani “başa dönmektir..” demiş ya! Oralardayız gibi geliyor bana..

Yazarın Tüm Yazıları