Reşat Kutucular

Yeni muhalif dil

13 Aralık 2014

Tanıl Bora Birikim dergisinde müthiş bir yazı yazdı.
Benim için yazının can alıcı bölüm şurasıydı: “Muktedirin provokatif sözleriyle inatlaşmaya talimli zihinler, iktidarın zihniyet dünyasına kısılıp kalmazlar mı? “Anti”cilik, iktidarın ağzına bakar hale getirmez, tabiliğe sürüklemez mi? Sözünüzü hasmınızdan devşirir hale gelir, hasmınızın anti’sinden ibaret kalırsınız.”


Şahsen epey bir zamandır muktedirin bir konuşması, iki cümlesi, ayaküstü bir çıkışı ile belirlediği gündemin peşinde çok enerji ve vakit kaybettiğimiz düşüncesindeyim.


Özellikle sosyal medyanın pompalamasıyla muhalifler olarak sürekli bir mizahi karşı duruş, itiraz, eleştiri pozisyonunda yaşayıp gidiyoruz. Gülüp geçilecek şeylerde bile günlerce takılıyoruz. Anti’liğimiz net, ama yeterince karşı öneri üretemiyoruz. Ya da duyuramıyoruz.


Yazının Devamını Oku

İzmir'in kutsalı olarak Kültürpark

10 Aralık 2014


Gürültülü bir ülkeyiz. Bu ara pek bir öfkeliyiz de.


Ses yükseltmeyi etkili ifade biçimi sayanlar var.


Kırmızıçizgilerine dokunmaya görün. Kültürel kodlardaki hassas noktalarına ise yaklaşmayın bile.


Yazının Devamını Oku

Saray ve Demokrasi

6 Aralık 2014

İSMAİL Küçükkaya’ya katılıyorum. Cuma sabahı “Çalar Saat” programında dile getirdiği gibi Cumhurbaşkanlığı Sarayı bundan on beş yirmi yıl sonra da bu döneme damgasını vurmuş bir bina olacak.
Bakalım artık sevgili Sıtkı Şükürer’in umduğu gibi zamanında karşı çıkılmış bir anıt yapı mı olarak görülecek, yoksa sürekli tepki çekmeye devam mı edecek?
Bugün için hukuken sorunlu, mimari olarak karmaşık, maliyet olarak karanlık, işletme gideri olarak müsrif bir yapıdan söz ediyoruz.
Ama neyse ki, o kadar da şatafatlı değilmiş! Bir şatafat uzmanı olarak Hülya Avşar’dan öğreniyoruz bunu. Yüreğimiz ferahlıyor!
Aslında bir yerde yazılı herhalde bu binanın kaba inşaat maliyeti... Hafriyattan başlayarak kalem kalem kayıtlı olmalı. Üzerine özel imalatlarıyla ince inşaat maliyeti binmiş. Sonra dekorasyon ve peyzaj...
Şimdi o binadaki 1/77 milyon pay sahibi olarak bu rakamların açıklanmasını rica ediyorum. Kalem kalem.
Ayrıca hangi “yeşil bina” kriterlerinin bu binada uygulandığını merak ediyorum.

Yazının Devamını Oku

Nitelikli muhalefet

29 Kasım 2014

CHP’nin ekonomi politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Selin Sayek Böke’nin Çarşamba günkü Ahmet Hakan röportajı oldukça etkileyiciydi.
Sayın Böke’nin ekonomiye nesnel ve gerçekçi bakışı… Bildik muhalif söylemler dışında bir dille eleştiriler yapması… Ekonomiyle hukukun üstünlüğü arasındaki bağı vurgulaması önemli…
Siyasetin gençleşmesini ve dilini değiştirmesini arzu edenler için de ümit verici.
2015 seçimlerine yaklaşırken umarız Selin Hanım’ı ekranlarda daha çok görür, sesini daha çok duyarız. Böyle “nitelikli muhalefetin” bizde daha çok geçerli olan “çakmalı muhalefete” göre daha aydınlatıcı, daha ikna edici olduğunu düşünenlerdenim.
Yalnız şuna da değinmeden geçemeyeceğim. Sayın Hakan zaman zaman başka röportajlara göndermeler yaparak “ben olsaydım ne sorardım” çizgisinde yazılar yazar. Röportajı okuduktan sonra sorulsaydı iyi olurdu diye düşündüğüm birkaç soru düştü aklıma:
***CHP’nin malum yapısı için aradığınızı bulabildiniz mi bu dört ayda? Parti içinde gençlerin şansını nasıl görüyorsunuz?
***2015 seçim hazırlıkları ne aşamada?

Yazının Devamını Oku

Stat mı dediniz?

22 Kasım 2014

Bir Amerikan futbol takımının web sitesinden alıntı: “Bir stadyum heyecanın, fırsatların ve gururun merkez üssü olmalı!”
Gelişmiş ülkelerde stadyumlar artık sadece spor karşılaşmaları için inşa edilmiyor, bir cazibe merkezi olarak planlanıyor. Müzeleriyle, yiyecek içecek olanaklarıyla, lüks odalarıyla, tursitik turlara da hitap ediyor, konserlere de.
Bunun yanında statlarda yeşil teknolojilere daha çok rastlanıyor. Enerji tasarrufundan, atık yönetimine kadar pek “sürdürülebilir yapı” kriteri dikkate alınıyor.
Bu yaz açılan San Francisco 49er’ın yaklaşık 1,3 milyar dolarlık ve 70 bin kişilik Levi’s stadının çatısı komple güneş panelleriyle kaplı mesela. Bu stat dünyada LEED (Enerji ve Çevre DostuTasarımda Liderlik) sertifikası alan ilk stat.
İzmir olarak bu noktalara çok uzağız elbet. Şu ara futbol maçı oynamaya uygun bir stadımız bile yok. Siyasi iktidar, yerel yönetim, kulüpler ortak bir akılsızlıkla İzmir’i bu noktaya getirdi.
Şimdi silkinme ve iddialı hedefler koyma zamanı. Örneğin amaç İzmir’e iki yeşil stat kazandırmak olmalı. Biri “butik yeşil stat” olarak planlanabilecek Alsancak. Kent hafızasının önemli bir parçası… Ulaşımı kolay. Çok amaçlı pırıl pırıl bir stat olabilir.

Yazının Devamını Oku

Kaç stat bi stat edemedi!

8 Kasım 2014

İzmirspor zamanının altyapı ve tesis kralıydı. Öyle deniyordu. Şimdilerde ismi bile geçmiyor.Göztepe ve Karşıyaka’nın şehrin göbeğindeki mevcut sahaları hiçbir zaman yeterli olmadı.Alsancak stadı yıllarca büyük yük çekti. Meğer depreme dayanıksızmış. Atatürk stadı elli yaşına varmak üzere ve artık dökülüyor.Sonuçta Göztepe iç saha maçını Sakarya’da oynamak durumunda kalıyor. İzmir’in bu noktaya gelmesinde kabahati olmayan varsa elini kaldırsın da görelim. Benim bile elim inik söyleyeyim!

******

SORUN YİNE İLETİŞİM

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eleştirilecek icaraatları yok mu? Var mutlaka.Ancak yandaş medyanın yerel uzantıları kendisini haklı haksız öyle bir dille eleştiriyorlar ki… Nesnel bir değerlendirme yapsanız bile onlarla aynı tarafa düşme riski oluyor. O yüzden ince eleyip sık dokumadan, önüne arkasına iyice bakmadan Aziz Bey’e eleştiri getirmemeye çalışıyorum. Şimdilerde yeni alınan körfez vapurlarıyla ilgili dedikodular aldı yürüdü mesela. Vapurlarda ciddi sorunlar olduğu iddia ediliyor.Yıllardır tanıdığım ve gemiler konusundaki bilgisine saygı duyduğum Sevgili Hakkı Toros geçenlerde bu konuda bana bir eposta attı. Kısaca kendilerinin bilgisine yeterince başvurulmadığını, hatalı seçimler yapıldığını iddia ediyor. Çakabey vapurunun tersaneye çekilmesinin ardındaki nedenlerin açıkça paylaşılmadığını söylüyor. Kafam karışınca ben de Belediyeyle yakın ilişkisi olan bir arkadaşıma sordum işin esasını. “Yok, büyük sorunlar olduğunu sanmıyorum, abartıyor olabilirler” dedi. Ancak şunu da ekledi “hiç kimseye danışmadıkları doğru, ayrıca sen ne eleştiri getirirsen getir, bildiklerini okuyorlar!” Tabii bu yaklaşım insanı hata yapmaya sürükleyebilecek bir yaklaşım. Kesinlikle itiraz edilmesi gerek.Bu soru işaretlerini giderecek olan da Aziz Bey’in kendisi. Kamuoyuyla güçlü ve doğru iletişim kurarak yapabilir bunu.İletişimci değilim ancak yaklaşık yüzüncü kez naçizane tavsiyem Aziz Bey’in güvendiği iletişimcilerle teşriki mesaisini arttırması…

*****

YENİ PARTİLER

Yeni kurulan Kadın Partisi İzmir İl Başkanı Emel Denizaslanı’nın mesajından öğrendim ki ülkedeki parti sayısı 91’i bulmuş. İçlerinde hiç adını duymadığım partiler var.

Yazının Devamını Oku

2023 TÜRKİYE’Sİ

24 Ekim 2014

ÇOK uzak değil, 9 yıl sonrasından bahsediyoruz. Cumhuriyet’in 100. yılında nasıl bir ülke olacak burası?
Bugünün önemli sorularından biri bu... Zira, 2015 genel seçimleri yaklaşıyor ve sonrasında 4 yıl boyunca seçim yok. Demokrasisi seçimlerden ibaret olan bir ülke için uzun bir süre!
Mevcut takvime göre yeni Meclis 14 Haziran’da belirlenecek. Seçimi erkene çekme çalışmaları da var deniliyor.
2015’den sonra yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üçü birden 2019’da yapılacak.
2015 seçim sonucu 2023 Türkiye’sinin şekillenmesine büyük etki yapacak.
Bugünkü medya düzeninde üç ayrı Türkiye tasviri var.
İktidara yakın olanlara göre yükselen, güçlenen, gelişen bir ülkeyiz. Bunlara göre yapılan her şey, atılan her adım iyi.

Yazının Devamını Oku

Makul için zor zamanlar

19 Ekim 2014

GEÇENLERDE bir arkadaşımla konuşuyorduk. Makul insanlar için ne kadar zorlaştı bu ülke diye.
Barışçılsanız, ama şahin, gözleri öfkeyle bakan barışçıllardan değil...
Özgürlükleri önemsiyorsanız, ama aynı anda aba altından sopa gösterenler gibi değil...
Her şeye cevap veremese de en zor sorulara en doğru cevapları yine de bilimin verdiğine inanıyorsanız...
Gerçeğin çarpıtılmasına sessiz kalamıyorsanız...
Vicdansızlıklarla adaletsizliklerle bir meseleniz varsa ve bu noktalarda iyileştirmeler olsun istiyorsanız...
Asıl muhalif olmanın anlamlı ve kutsal olduğu fikrinde iseniz...

Yazının Devamını Oku