Paylaş
Gürültülü bir ülkeyiz. Bu ara pek bir öfkeliyiz de.
Ses yükseltmeyi etkili ifade biçimi sayanlar var.
Kırmızıçizgilerine dokunmaya görün. Kültürel kodlardaki hassas noktalarına ise yaklaşmayın bile.
“Vay be” dersiniz “bu ne duyarlılık”? Değildir. Bu, ne yazık ki “duyarlılıkta aşırı seçiciliktir”.
Örneğin küfre sıfır tolerans gösterenlerden zeytin ağaçlarının kesilmesine benzer tepki vermelerini beklersiniz ama nafile. Zeytin memleketin kutsalıdır oysa.
Ahlaki meselelerde mangalda kül bırakmayanların yolsuzluk konu olduğunda ortalığı inleteceklerini zannederseniz, inletmezler. O başkadır, o başka.
Sizin kıyameti kopardığınız yerde onlar sus pus olabilirler. Ayağa kalkacaklarını sanırsınız. Kalkmazlar. Köyün delisi muamelesi de görebilirsiniz.
Bu derin tepki uyuşmazlığı moral bozucudur, yorucudur. Ama vazgeçmek olmaz. İnandığınız yolda devam etmeniz gerekir.
O yüzden son günlerde yeniden alevlenen İzmir Kültürpark alanıyla ilgili tartışmalarda aşırı duyarlılık gösterip, aşırı tepkiler vereceğimi, küçücük şeyleri mesele edip kıyametler koparacağımı şimdiden beyan ediyorum.
Öncelikle Başka Aziz Kocaoğlu’nun mevcut sergi alanları yerine kongre turizmine dönük bir takım düşünceler dillendiriyor olmasına şiddetle itiraz ediyorum.
Bu tip düşünceleri Kültürpark’ın kültür bölümüne sığıştırmasına da “eyvah ki eyvah” diyorum.
Bu 400 dönümlük alanın kentin en değerli varlıklarından olduğunu tekrarlıyor ve buna uygun özen, buna uygun vizyon, buna uygun hayal rica ediyorum.
On katı büyüklükteki Central Park New York için neyse Kültürpark İzmir için odur diyorum.
Nasıl bir Kültürpark olmalı konusunda onlarca yazı yazdım. Özeti şu: “uçuk kaçık, doğa dostu bir park” olsa keşke. Uçuk kaçık derken kastım park alanında dokuya uygun minimum bina… Hatta hepsi sertifikalı yeşil bina…
Bunun yanında botaniği, ekolojiyi, sağlıklı yaşamı vurgulayan, nitelikli eğlenceye zemin sağlayan, gençleri hatta tursitleri çeken bir yeşil alan.
Kültürpark bu kentin kutsallarından. Kem gözlerden koruna. Saldırılar bertaraf edile!
İnfialse infial. Gösteriyse gösteri.
Tepki uyumu sağlamak için de mümkün olan en fazla çaba…
Nereye kadar giderse artık…
*****
Paylaş