Nitelikli muhalefet

Haberin Devamı

CHP’nin ekonomi politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Selin Sayek Böke’nin Çarşamba günkü Ahmet Hakan röportajı oldukça etkileyiciydi.
Sayın Böke’nin ekonomiye nesnel ve gerçekçi bakışı… Bildik muhalif söylemler dışında bir dille eleştiriler yapması… Ekonomiyle hukukun üstünlüğü arasındaki bağı vurgulaması önemli…
Siyasetin gençleşmesini ve dilini değiştirmesini arzu edenler için de ümit verici.
2015 seçimlerine yaklaşırken umarız Selin Hanım’ı ekranlarda daha çok görür, sesini daha çok duyarız. Böyle “nitelikli muhalefetin” bizde daha çok geçerli olan “çakmalı muhalefete” göre daha aydınlatıcı, daha ikna edici olduğunu düşünenlerdenim.
Yalnız şuna da değinmeden geçemeyeceğim. Sayın Hakan zaman zaman başka röportajlara göndermeler yaparak “ben olsaydım ne sorardım” çizgisinde yazılar yazar. Röportajı okuduktan sonra sorulsaydı iyi olurdu diye düşündüğüm birkaç soru düştü aklıma:
***CHP’nin malum yapısı için aradığınızı bulabildiniz mi bu dört ayda? Parti içinde gençlerin şansını nasıl görüyorsunuz?
***2015 seçim hazırlıkları ne aşamada?
*** TÜSİAD’da konuşmak tamam da Anadolu’da nerelerde konuşma yapacaksınız?

Haberin Devamı

*****

YANDAŞLIK DA ZOR ZANAAT!
Geçen hafta yandaş medyada deprem oldu. Şiddeti, bakış açısına göre değişebilir ancak 5’ten aşağı değildi. Öncü deprem midir, artçıları olur mu zamanla göreceğiz.
O mahallenin abileri sayılan, Sayın Cumhurbaşkanının çok eski ve yılmaz destekçisi üç gazetecinin aynı anda görevden alınması nelerin işareti?
İktidar alanının içindeki mevzi iktidar çatışmalarının yeni zeminlerde bütün şiddetiyle devam ettiğinin…
Sayın Cumhurbaşkanının yandaş medyadaki görevlendirmelerle hala ilgilendiğinin…
Tirajlar ve reytingler nedeniyle yandaş medya finansmanının belki de eskisi kadar kolay olmadığının…
Yandaşlar arasında da fay hatlarının giderek daha aktif hale geldiğinin…
Peki, bundan sonra ne olur? Fuat Avni’ye bakmak lazım!


*****


KOMİSYON
17 -25 Aralık Meclis Araştırma Komisyonu ile ilgili yayın yasağı geldi. Gerçi bazı yayın organları yasağa uymayacaklarını şimdiden ilan ettiler ama yayın yasağının düşünülmesi bile dehşet verici!
Hani bazı filmlerde ateşli mahkeme sahneleri olur. Avukat tanığa kritik bir soru sorar. Bir cevap alır ya da alamaz. “Başka sorum yok” der.
Yayın yasağını duyunca benim de içimden “başka sorum yok, anlayacağımı anladım” demek geldi!





Yazarın Tüm Yazıları