Reşat Kutucular

Ece'nin Cern Notları

28 Şubat 2015
...

Bugün sizlerle 16 yaşındaki yeğenim Ece'nin iki hafta kadar önce Cern'e yaptığı ziyaret sonrası yazdıklarını paylaşmak istiyorum.



Ülkenin kaotik gündemi içinde böyle parıldayan küçük hikayeler beni çok heyecanlandırıyor. Özellikle de konu bilimsellikle ilgiliyse, zaman zaman kaybettiğimiz ve hasret kaldığımız "aklı" öne çıkarıyorsa.



Yazının Devamını Oku

Anıt Sayaç

18 Şubat 2015

Şiddetten ölen kadınlar için bir dijital anıt var: www.anitsayac.com


İki şair Birhan Keskin ve Aslı Serin hem bu siteye hem de giderek artan, dışa vuran kadına yönelik şiddette dikkat çekmek için birlikte bir şiir örmeye başladılar. Özgecan yaşıyordu o vakit. Şimdi ise bu şiirin son dörtlüğünde yatıyor.


Paylaşmasam olmazdı:

http://www.anitsayac.com

Yazının Devamını Oku

Bu kez silkinecek miyiz

17 Şubat 2015

Kravatlı koca koca adamlar yine patlatacaklar demeçlerini. Kınayacaklar! Daha önceki Özgecan vakalarında yaptıkları gibi.

Vatandaşın can ve mal emniyetinden sorumlu olanlar yine kendilerini sorumlu görmeyecekler, göstermeyecekler. Beylik laflarla konuyu geçiştirecekler, normalleştirecekler, münferitleştirecekler! Daha önce yüzlerce kez yaptıkları gibi…


Köşe yazarları en duygusal tondan, en isyankar perdeden yazılar döşenecekler. Bakalım en vurucu yazıyı kim yazacak? Onlar da haftaya kalmaz, gündemle beraber başka yerlere savrulurlar.


Muhabirler 2011 yılında Şefika Etik vakasında olduğu gibi şöyle ön sayfaya basılacak çarpıcı bir fotoğraf kollayacaklar!


Yazının Devamını Oku

Ciğer yakan

12 Şubat 2015

Gökhan Özgün ki bana göre Türkiye'nin en iyi köşe yazarlarından biriydi, altı yıl kadar önce "Mürekkebimin Sonu"<http://arsiv.taraf.com.tr/yazilar/gokhan-ozgun/murekkebimin-sonu/4890/> diye bir yazı yazmış ve susmuştu. Şimdi nerelerde neler yazıyor haberim yok.


O son yazıdaki şu bölüm can alıcıydı:


"Köşe yazarlığı, yazarlıktan önce bir performans sanatı... Ama sanırım bunu biraz geç anladım. Mürekkebimi, yani ciğerimi idareli kullanmayı beceremedim.


Zaafım buydu, ama sanırım erdemim de buydu. Zaafını ve erdemini aynı kaba koyunca, insan, hayatında çok 'son' görüyor. Hele buralarda. Bu hava şartlarında..."


Yazının Devamını Oku

Hissedilen adalet

24 Ocak 2015

Hukukçu değilim. Ama hukuka dair bir şeyler yazmadan da olmuyor. Adalet açısından hepimiz yaralıyız çünkü.


Mühendis kökenli bir ekonomist olarak önceleri “homo economicus” kavramını benimsemiştim. Çok geçmeden hayat hukukun hemen her şey demek olduğunu gösterdi bana.


Ekonomik düzen de hukuki işleyişe göre şekilleniyor. Güven ana belirleyici. Güvenin de ana besleyeni adalet. Hukuki arızalar eninde sonunda bir şekilde ekonomiyi vuruyor.


Bu ülkedeki hukuki atmosfer hiçbir zaman tatmin edici olmadı. “Hissedilen adalet” hep arzu edilenden eksikti.


Yazının Devamını Oku

Mühendis feryadı

20 Ocak 2015


Gıda mühendisleri ile ilgili bir yazı yazdım. Mühendislik kardeşliği bir yana, sorunlarını öyle güzel ortaya koymuşlardı ki yazmadan olmazdı.


O yazıya ziraat ve çevre mühendisleri de ses verdi. Onlar da benzer sorunlarla boğuşuyorlardı. Bakanlıktaki boş kadrolara yapılmayan atamalar meselenin bir kısmıydı.


Ses vermeyen başka mühendis gruplarının da benzer ruh hali içinde olduklarını tahmin ediyorum.


Yazının Devamını Oku

Seyahat takvimine yazılmış bir fuarımız var

17 Ocak 2015


Perşembe akşamı İstanbul’da bir grup gazeteciyle yemekteyiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yanında dünyaca ünlü modacımız Atıl Kutoğlu oturuyor. Başkan Kocaoğlu, dokuzuncusu düzenlenecek olan IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’yla ilgili bilgi veriyor.
Kutoğlu araya girerek söz istiyor ve şöyle diyor.
“İzmir’deki fuarı biliyordum, ama dünyada takip edildiğini New York’ta bir moda merkezinde sözü geçince fark ettim. Büyük bir grup için kreasyon hazırlıyordum. Onlarla buluşma takvimlerimizi belirliyorduk. ‘Türkiye’ye, İzmir’deki fuara geleceğiz, orada buluşalım’ dediler. Beş yıl kadar önceydi, sonrasında fuarı daha yakından takip etmeye başladım. Ve anladım ki; sadece Amerikalıların değil, Avrupalıların da seyahat takviminde İzmir’deki fuar yazılıymış. Bu yılki galayı ben yapacağım ve bundan da gurur duyuyorum...”
Atıl Kutoğlu ismi ve markası çoktan Türkiye’nin sınırlarını aştı.
New Yok’ta moda haftasında tek Türk Kutoğlu’ydu.
Kutoğlu’nun kreasyonları Avrupa’nın birçok moda merkezinde en fazla tercih edilenler arasında…

Yazının Devamını Oku

Özgürlük ve hassasiyet

15 Ocak 2015

- Dini hassasiyetlere saygıdan dolayı ifade özgürlüğünden fedakârlık yapılabilir mi?
- Kesinlikle hayır!
- Peygamberi karikatürize etmeseler ifade özgürlüğü gerilemiş mi olur?
- Olmaz öyle şey. Bu konuları çoktan hallettik biz. Gelişmişlik böyle bir şey… En azından bu yüzyılın kutsalıdır ifade özgürlüğü.
- Peki, ifade özgürlüğüne saygıdan dolayı dini hassasiyetlerden fedakârlık yapılabilir mi?
- Hayır! İçi dolu kocaman bir hayır… Böyle bir soruya cüret edilmesi bile kabul edilemez!
- Peygamberin karikatürü ciddiye alınmasa İslam darbe mi yemiş olur? Ya da terörün İslam coğrafyasında daha kolay filizlendiğini kabullenmek çok mu sakıncalı? Nedir bu özgüven eksikliği? Son, en modern din olarak İslam’ın anlamına uygun bir duruş beklenmez mi?

Yazının Devamını Oku