‘Karanlıklar Prensi denilince Türkiye’de akla gelen isim Amerikalı Richard Perle olur. Perle, evet istihbarat dünyasına da aşina, ama 1980’ler-90’lar boyunca kapalı kapılar ardında çok iş bitirmiş, Ortadoğu’daki her taşın altından çıkmış bir siyasi danışmandır.
‘Karanlıklar Prensi’ Duane Clarridge, İran skandalından sonra Kongre’ye ifade vermeye askeri kamuflajla gitmişti (üstte).
Ama Perle, Duane R. Clarridge’in yanında, ‘Küçük Prens’ gibi kalabilir.
Biz de kestirmeden gidelim, kitabın ortasından konuşalım.
Davutoğlu’nun, en iyi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bildiği AK Parti mekanizmaları üzerinden görevi terke zorlanmasıyla siyasi atmosferi kökünden değiştiren bir durum çıktı ortaya.
Şu an gündemde olan fiili yarı-başkanlık sistemidir.
Yani başbakanın cumhurbaşkanının yüzde yüz bilgi ve onayı içinde hükümet ve parti işlerini yönetmesinin beklendiği bir sistem.
Ülkenin başbakanı, görevinden istifa etmeden iktidar partisini olağanüstü kongreye götürme kararı aldı.
O kongrede aday olmama ihtimali de yüksek.
Hal böyle olursa bir başka ilk daha yaşanacak.
İlk defa bir başbakan Meclis’te gensoru, ya da istifa, ya da seçim kaybetme yoluyla değil, kendi partisi içindeki bir –hadi darbe demeyelim- hamle sonucu görevinden uzaklaşmış olacak bu durumda.
Dokunulmazlıkların kaldırılması 16 Mayıs’ta Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye başlayacak.
Muhtemelen, tıpkı Komisyonda olduğu gibi AK parti, CHP ve MHP oylarıyla, HDP’nin itirazıyla bu milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılacak.
Sonra ne olacak?
Muhtemelen 1994’te ne olduysa benzeri olacak.
Dünya üzerinde üç ayrı cephede anti-terör kavgası veren bir başka ülke bulmak zordur.
Çok acıdır, çok üzücüdür, ama gerçek budur.
***
Türkiye’nin batılı müttefikleri günlük hayatlarını her an tehdit edebilecek terör eylemleri tehdidiyle El Kaide’nin 11 Eylül, 2001 saldırıları sonrasında tanıştı.
Gözler bugün Beştepe’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yapacağı Bakanlar Kurulu toplantısında.
Basına sızdırılan gündemin başında terörle mücadele var.
Bir yandan IŞİD, diğer yandan PKK saldırıları can almaya devam ediyor.
Ama siyasetin çarkları farklı dönüyor. Merak edilen konu şu: AK Parti yönetiminin Başbakan Ahmet Davutoğlu’dan teşkilata atama yetkisini alması bugünkü Bakanlar Kurulu’na nasıl yansıyacak?
Ama Erdoğan 28 Nisan günü hem de bir değil iki yerde, hemen hemen aynı konuşmayı yaptı.
Biri İmam-Hatipliler konferansında, diğeri de Türk-Arap Yükseköğretim Kongresinde.
Günün sıcaklığı içinde kaynayabilir, belki Erdoğan’dan başkasının da yapmaya pek cesaret edemeyeceği bu eleştiriler.
***
Ne zaman Orta Doğu bataklığından Avrupa Birliği dalına tutunma ihtimali belirse, sanki görünmeyen çarklar dönmeye başlıyor.
Daha ‘Neler oluyor?’ diye sormaya kalkmadan bakıyorsunuz iş işten geçmiş oluyor.
Bunları neden mi söylüyorum?
Dün sabah, 28 Nisan, AB İşleri Bakanı Volkan Bozkır bir açıklama yaptı.