Paylaş
‘Karanlıklar Prensi denilince Türkiye’de akla gelen isim Amerikalı Richard Perle olur. Perle, evet istihbarat dünyasına da aşina, ama 1980’ler-90’lar boyunca kapalı kapılar ardında çok iş bitirmiş, Ortadoğu’daki her taşın altından çıkmış bir siyasi danışmandır.
‘Karanlıklar Prensi’ Duane Clarridge, İran skandalından sonra Kongre’ye ifade vermeye askeri kamuflajla gitmişti (üstte).
Ama Perle, Duane R. Clarridge’in yanında, ‘Küçük Prens’ gibi kalabilir.
Size karanlıkların gerçek prensini anlatmaya nereden mi başlamalıyım?
Tabii ki yıllarca Amerikan istihbaratı CIA’in istasyon şefliğini yaptığı İstanbul’dan.
Temmuz 1968. Türkiye 68 olaylarıyla ayaktadır. İstanbul’daki istasyon şefliğini alalı daha bir ay olmayan Clarridge, Gümüşsuyu’nda Boğaz’a Dolmabahçe üstünden bakan bir eve davetlidir.
Ev sahibi Betty Carp’tır. Carp, 1917 Sovyet Devrimi sırasında İstanbul’a kaçan Musevi Beyaz Rus bir ailenin Protestanlığa geçip Amerikan askeri istihbaratı için çalışmaya başlamış kızıdır.
Daha sonra CIA’in kurucu başkanlığını yapan Allen Dulles ile Türkiye’de diplomat olarak çalıştığı yıllardan başlayan, gelgitlerle dolu fırtınalı bir aşk ve düzenli iş ilişkisi hep konuşulmuştur.
Clarridge’i davet ettiği sıralarda artık CIA’den emekli olmuş, seksenlerini sürmektedir.
İstanbul’da, daha sonra Nikaragua’da da kullanacağı Dewey Maroni kod adıyla tanınan Clarridge, 1997’de yazdığı ‘A Spy For All Seasons-Her Devrin Casusu’ isimli anılarında “Birden” diyor, “aşağıda, rıhtımda bir hareketlenme oldu.
Stadyumdan aşağı inen birtakım gençlerin, bizim denizcileri Boğaz’ın gri sularına itişini çaresizce izledik.”
Yanılmıyorsunuz, 1968 olaylarına damgasını vuran ‘Altıncı Filo’ olaylarını anlatıyor Clarridge. Ardından önemli bir cümle kuruyor: “Bu olay, terörizmle uğraşmamın başlangıcı oldu.”
Türkiye’de ilk öğrendiği örgüt ismi Dev-Genç oluyor. Clarridge için ABD çıkarlarına karşı çıkan öğrenci hareketleri de terörizmdir.
Terörizmle nasıl ilgilendiğine geleceğiz.
Ama müsaadenizle önce Clarridge’i İstanbul istasyon şefliğine taşıyan ilk büyük operasyonundan söz etmemiz lazım.
Dolmabahçe’de Altıncı Filo protestoları.
HİNDİSTAN MACERASI
1962 yazında Clarridge Hindistan’ın Madras şehrine istasyon şefi olarak atanır. Seçimler yaklaşmaktadır ve Komünist Parti’nin kazanacağı kesin gibidir. Bu, ABD’nin Sovyetler’e karşı Soğuk Savaş’ta Güney Asya’yı tamamen kaybetmesi demektir.
Ama bir yandan Moskova-Pekin arasında anlaşmazlık başgöstermiştir ve Amerikan istihbaratı Madras’taki Komünist Parti il örgütünün, Yeni Delhi merkeze tepki olarak Çin yanlısı, Maocu eğilimler taşıdığını saptamıştır.
Clarridge bir operasyon planı yapar. Çin Komünist Partisi’nden geliyormuş gibi mektuplar, makaleler göndermeye başlar Madras il örgütüne; “Başarılarınızı takdirle izliyoruz” tadında. Çin asıllı bir CIA ajanıyla Madras’lı komünist liderler, sanki Pekin’den gönderilmiş gibi gizli buluşmalara giderler. Lafı uzatmayalım, kısa süre içinde, Mao’nun haberi bile olmadan dünyanın ilk Maocu komünist partisi, yani Hindistan Komünist Partisi-Marksist Leninist (IKP-ML) tamamen CIA yönlendirmesiyle kurulur. Bölünen komünistlerin kaybettiği seçimi Kongre Partisi kazanır.
Bu, Clarridge’in 1968’de göreve başladığı İstanbul, henüz Moskovacı-Pekinci diye bölünmemiş sol öğrenci hareketlerinin zirve yaptığı İstanbul’dur; kısa süre sonra Maocu hareket Türkiye’de de ortaya çıkacak, 1965’te Meclis’e 15 milletvekili sokmuş Türkiye İşçi Partisi bölünecek, sol bir daha belini doğrultamayacaktır.
12 MART’I ÖNCEDEN BİLDİ
Clarridge ile 1999 yılında Ankara’da yaptığım bir görüşmede, kitabında ‘istihbarat başarısı’ olarak söz ettiği 12 Mart 1971 darbesine dair sorular sordum. Ayrıntıya girmeden, 12 Mart Muhtırası’nı iki gün önceden Washington’da ilettiğini kibirli bir gülümsemeyle söyledi ve sustu.
Clarridge CIA’in Ankara istasyonunda da çalışır 1973 yılına dek. O yıllarda Türkiye’de tanışıp evlendiği ikinci eşinden doğan oğluna, en yakın arkadaşlarından MİT İstanbul Bölge Başkanı Tarık Şahingiray’dan hareketle ‘Tarık’ adını koyar.
Clarridge, İsrail’in 1973’te Yom Kippur saldırısına uğramasının ardından CIA merkezinde Yakındoğu Arap Operasyonları Şefi görevine getirildi.
O dönem Filistinli gruplara karşı bütün Amerikan operasyonları Clarridge üzerinden geçmeye başlamıştı.
Orada ilginç bir ayrıntı var mesela.
Clarridge, 1972 Münih Olimpiyat Köyü’nde İsrailli sporcuların öldürüldüğü baskını Kara Eylül adına planlayan Ali Hassan Salame’nin MOSSAD tarafından öldürülmesine bozuluyor.
Çünkü Filistinli teröristi çoktan CIA adına örgütleyip Beyrut Büyükelçiliği’nin çevre korumasıyla görevlendirmiştir.
Anılarında böyle yazıyor.
İtalyan Başbakanı Aldo Moro’nun 1978’de Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılıp öldürülmesi ardından, Clarridge Roma istasyon şefliğine getirildi; İstanbul’da başladığı terörizm kariyerini Roma’da sürdürmeye başladı.
Kısa sürede ne Kızıl Tugaylar kaldı ne Hıristiyan Demokrat hükümet üzerine Komünist Parti tehdidi.
İRAN KONTRA SKANDALI
‘Karanlıklar Prensi’nin asıl şöhreti 1981’de CIA Latin Amerika operasyonlarının başına getirilmesiyle başladı.
Bu üç yıl içinde neler mi yapmıştı? Mesela Grenada Adası’ndaki solcu hükümeti ABD askeri işgaliyle deviren darbe A’dan Z’ye onun planlaması.
Ama Grenada darbesi diğerinin yanında ayrıntı kalıyor.
Şu İran-Kontra skandalı vardır ya...
Hani Nikaragua’da solcu Sandinista hükümetini devirmek için parayla oluşturulan darbe gücü Kontra’ların finansmanı meselesi (Amerikan ambargosu altındaki İran’a gizli silah satışı olayı)...
İşte onun fikir babası Clarridge.
Yani hem o kontrgerilla gücünün oluşturulması hem de finansmanının yasadışı silah satışından sağlanması fikrinin...
Yargılanıp mahkûm olan Yarbay Oliver North da icra subaylarından birisi.
Orada da Türkiye’yle ilgili önemli bir ayrıntı var.
İsrail ve Güney Kıbrıs’tan kalkan nakliye uçaklarının bir kısmı Ankara Esenboğa Havaalanı’nı İran’dan önceki ikmal durağı olarak kullanmışlar, o kadarı ortaya çıktı zaten.
Ama Clarridge, bütün skandalın patlamasında bir Türk Dışişleri görevlisinin kargoyu sorgulamasının rol oynadığını da söylüyor.
Belgelerde ‘boru parçaları’ olarak görülen şey, İran’ın Irak’a karşı kullanmak istediği füzelerdir aslında.
Clarridge de Kontra skandalı nedeniyle sorgulanıp ‘Kongre’ye yalan ifade vermekten’ mahkûm olmuş, ama o sırada ABD Başkanı seçilmiş olan eski CIA Başkanı (baba) George Bush tarafından affedilmiş cezası.
Bir ayrıntı daha: Clarridge’in CIA İstanbul İstasyon Şefliği’ni devrettiği Alan Fiers da, İran-Kontra skandalında yargılanıp ceza alanlar arasında.
İstanbul’da görev yapan ajanlar hep öne çıkmış.
MİT’Çİ HİRAM ABAS’IN MEZARINI ZİYARET
Kontra skandalı nedeniyle fazla öne çıkan Clarridge’i CIA hangi görevde dinlendirmiş biliyor musunuz?
Avrupa Operasyonlar Şefi görevinde...
Avrupa’da daha çok Dax LeBaron takma ismiyle tanınmış.
Ama orada da Filistinli grupların terör eylemleriyle uğraşmış, bir yandan Sovyetler’e karşı Fransızlarla çalışırken..
Türk istihbaratçısı Enver Altaylı’ya göre, o dönem MİT, Ermeni örgütü ASALA’nın Türk diplomatları katletmesi ve diğer terör eylemlerine karşı Avrupa’da yaptığı bazı operasyonlarda Clarridge’den yardım görmüş.
Zaten Clarridge’in MİT ile dostluğu derin. 1990’da İstanbul’da bir suikast sonucu öldürülen MİT mensubu Hiram Abas ile dostlukları eskiymiş, öyle yazıyor. (Abas’ın 1972’de THKP/C’lilerin NATO üssündeki üç İngiliz teknisyeni kaçırıp Kızıldere’deki çatışmada öldürmesi olayında yer aldığı hep yazılmıştır. Bu günler, Clarridge’nin CIA Ankara istasyonunda çalıştığı döneme denk geliyor.)
Clarridge, 1988’de emekli edilmesinden sonra da Türkiye’ye ilgisini sürdürdü, her fırsatta da Abas’ın mezarını ziyaret etti.
Emekli olduktan sonra özel istihbarat grubu kurdu. Afganistan savaşına böylece dahil olmuş, hayatının iyice karanlık bu dönemine dair pek az şey biliniyor.
‘Karanlıklar Prensi’ bir ay kadar önce, 9 Nisan 2016’da yemek borusu kanseri tedavisindeyken öldü.
Paylaş