Ankara'da neler oluyor?

Gözler bugün Beştepe’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yapacağı Bakanlar Kurulu toplantısında.

Basına sızdırılan gündemin başında terörle mücadele var.

Bir yandan IŞİD, diğer yandan PKK saldırıları can almaya devam ediyor.

Ama siyasetin çarkları farklı dönüyor. Merak edilen konu şu: AK Parti yönetiminin Başbakan Ahmet Davutoğlu’dan teşkilata atama yetkisini alması bugünkü Bakanlar Kurulu’na nasıl yansıyacak?

***

Gelişmelerin perde arkasını daha iyi görebilmek için Davutoğlu’nun 28 Nisan’da Katar’a hareketi öncesi televizyonlardan canlı yayınlanan bir basın toplantısına dönelim.

Davutoğlu’nun yanına oturacak bakanlar arasında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a yer verilmemişti.

Bu protokol memurlarının hatası da olabilirdi. Ama Yıldırım alınmıştı bir kere.

Geçen Eylül ayında AK Parti Genel Kurulu’nda Davutoğlu karşısında adaylığı, Davutoğlu’nun Erdoğan’ın istediği listeye ağırlık vermesiyle gerçekleşememiş, ama kabinede yer almıştı. Gitti basın ve diğer izleyiciler için ayrılan koltuklara oturdu.

Önce Maliye Bakanı Naci Ağbal “Buyurun” dedi önce “Buraya yer ayrılmış” diyerek kalkmadı. Kaş yaparken göz çıkardılar o sırada “Numan Kurtulmuş gelecekmiş, gelmezse siz buyurun” diye; “Başkasını bulurlar” dedi.

Nihayet Davutoğlu geldi, belli ki söylemişlerdi, “Böyle geçin” dedi, Yıldırım yine “Burası ayrılmış” dedi, Davutoğlu üsteleyince kürsüye geçti oturdu.

***

Ertesi gün, 29 Nisan. Davutoğlu Katar’dan dönünce Merkez Karar Yönetim Kurulu’na (MKYK) başkanlık edecek, planlanan bu.

Sabah 10.30 diye ilan edilen toplantı başlayamıyor, ‘Başbakan istirahat ediyor’ diye açıklanıyor ama Başbakan aldığı duyum üzerine Cumhurbaşkanına ulaşmaya çalışmaktadır.

Başında kendisinin olduğu, daha Eylül ayındaki Genel Kurul ardından oluşan MKYK, hep Genel Başkanlara verilmiş olan il ve ilçe yönetimlerini atama yetkisini geri istemektedir. Davutoğlu’nun girişimden Katar’dayken haberi olmuştur.

Girişimcilerin, 50 kişilik MKYK’da 47 kişiden imza istediği anlaşılıyor. 

Nuray Babacan’ın haberinden Davutoğlu’nun Erdoğan’dan “Bu yetki zaten MKYK’da olmalı. Yetkiyi isterse alır, isterse yeniden size verir. Bunda alınacak bir şey yok” dediği iddiasını okuyoruz.

Sonrasını biliyoruz: 5,5 saat gecikmeyle başlayan toplantıdan Davutoğlu yüzde 50 ile iktidara gelen partisinin il ve ilçe yönetimlerini atama yetkisine artık sahip olmadan çıkmıştır; hem de Ömer Çelik’in “Kriz mi var?”  sorusuna “Yok” yanıtı verirken söylediği üzere, kendisi de imzalamıştır.

***

Perde gerisinde Adıyaman dahil 15 il ve ilçe yönetimini Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’a danışmadan aldığı, oysa oranın Erdoğan tarafından bir eski vekile söz verildiği haberleri var.

Oysa durum bundan daha ciddi.

Bu yetkinin Davutoğlu’ndan alınması ardında 2017 sonu, 2018 başında yapılması gereken AK Parti Genel Kurulu var.

Erdoğan’ın 2019’da ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmesi için, o Genel Kurul’da kendi adaylığının arkasında tek vücut olarak duracak bir parti teşkilatına ihtiyacı olacak.

Davutoğlu’nun Erdoğan’ın onayı dolaylı da olsa alınmadan yaptığı atamaların, il ve ilçe başkanları yoluyla delege yapısını Erdoğan’ın tam onaylamayacağı şekilde değiştirmesinin önü kesilmiş böylece, kaynaklarıma göre.

***

Tabii başka gelişmeler de var.

Mesela Davutoğlu’nun 18 Mart’ta Brüksel’e uçarken kararlaştırıp uyguladığı Türkiye-AB göçmen/vize anlaşması planının Erdoğan için sürpriz olduğu, o nedenle son günlerde “Dört ay öne almanın nesi başarı?” diyerek önemin azaltmaya çalıştığı konuşuluyor kuliste.

Mesela Erdoğan’ın imzacı akademisyenlerin, gazetecilerin terörizme yardımcı sayılıp öyle davranılmasını istemesine karşın Davutoğlu “tutuksuz yargılama esastır” çizgisinde ısrar etmesi söz konusu; halen tutuksuz yargılanıyorlar.

Son olarak Anayasa değişikliği meselesi var. Erdoğan başkanlık sistemini getirecek bir Anayasa değişikliğini bir an önce gözlerken, Davutoğlu’nun “Demlenme” ifadesiyle zamana bırakma eğilimini göstermesi söz konusu.

Daha gerilere gidersek, Davutoğlu’nun “Bana siyasette lazım” dediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Erdoğan tarafından görevine iadesi gibi gelişmeler de sayılabilir, ama o kadar geriye gitmeye gerek yok belki de.

***

Ama Adıyaman atamalarıyla baş gösteren teşkilat krizi, Yıldırım’a koltuk bulunamaması, aynı sıralarda başlayan imza toplama işleminin, Davutoğlu’nun seyahat dönüşünde yapılan bir toplantıyla sonuçlandırılması öncesinde böyle bir arka plan var.

İşte bu nedenle siyasette gözler bugün Beştepe’de.

Bakanlar Kurulu’nda değişiklik olacak mı mesela?

Ya da mesela bu hamle sonrası aylardır bekleyen bürokrasi atamaları, aylardır Davutoğlu’nu bekleyen imzalarla Beştepe’ye çıkacak mı? O atamalarda kimin ağırlığı fazla olacak?

Onları da değişiklikler oldukça yazarız artık.