Murat Yetkin

MHP, AK Parti empasında

16 Mayıs 2016
MHP zor günler geçiriyor.

Belki Devlet Bahçeli’nin daha 7 Haziran 2015 seçimi akşamında yeniden seçim istemesinden, ama kesinlikle 1 Kasım seçimlerinin ağır hayal kırıklığından doğan bir iç karışıklık girdabında parti.

 

Hafta sonu Bahçeli’ye rakip çıkan dört adayın olağanüstü kurultay ilan ettikleri otele yolunda polis tarafından durduruldular.

 

Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan belki de hayatlarında ilk defa polis barikatlarına karşı durdular; Akşener malum eski İçişleri Bakanı üstelik.

 

Parti içi siyasetin dahi yargı ve polis eliyle şekillendiği bir dönemdeyiz. Artık her siyasi görüşün değil, siyasi görüşler içindeki fraksiyonların dahi belli mahkemelerden istediği kararın çıkmasını sağladığı görüntüsü, maalesef yargının siyasileştiği eleştirilerini güçlendiriyor.

 

Yazının Devamını Oku

Başkomutan Erdoğan ve MİT

15 Mayıs 2016
10 Ağustos 2014’de seçilmesinden kısa süre sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 30 Ağustos Zafer Bayramı davetine Cumhurbaşkanlığınde –o zaman hala Çankaya idi- ev sahipliği yapacağını açıkladı.

Bir önceki yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Ağustos davetini anayasal başkomutan sıfatıyla Çankaya’da veren ilk cumhurbaşkanı olmuştu gerçi; o zamana dek Genelkurmay Başkanları Gazi Orduevi’nde verirdi daveti.

 

Ancak Erdoğan başkomutan sıfatını önemseyen bir cumhurbaşkanı olduğunu her fırsatta gösterdi. Örneğin 23 Mayıs 2015’te Denizkurdu tatbikatında bu sıfatla bulundu, böyle de duyuruldu basına.

 

En son 28 Mart 2016’da Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmada kurmay subaylara “Başkomutanınız benim” dedi ve bu nedenle aslında onlarla meslektaş sayıldığını söyledi.

 

Bu sözleri bir kısım basında Erdoğan’ın parlementer sistemden başkanlık sistemine geçiş perspektifinde sadece Anayasa’nın 177’inci maddesinde yazdığı üzere barış zamanında değil, “savaşta” da başkomutan olma hedefinin bulunduğu yorumlarına yol açtı.

 

Yazının Devamını Oku

Bir kötü haberim, bir de…

13 Mayıs 2016
Bir kötü haberim, bir de iyi haberim var demeyi isterdim.

Ama maalesef kötü haberler ve daha kötü haberler birbirini izliyor bu günlerde.

 

Önceki akşam, 12 Mayıs akşamı Diyarbakır-Hani yolundan bir patlama haberi geldi mesela. Önce, bir araca bomba yerleştirmek isteyen PKK’lıların yanlışlıkla patlattığı tahminleri yapıldı; çünkü yakınlarda bir bina yoktu, kırsalın ortasındaydı. Dört kişinin öldüğü, 10 yaralı olduğu duyuruldu.

 

Ama 13 Mayıs sabahı gün doğunca ortaya bambaşka bir manzara çıktı. Sur ilçesine bağlı Sarıkamış köyünün Dürümlü mezrası yakınlarındaki köy yolunun ortasında 30 metre çapında, 5 metre derinliğinde bir krater açılmıştı; adeta bir göktaşı düşmüş gibiydi. Saatler geçtikçe anlaşıldı ki, o dört kişi, ancak cansız bedenlerinin parçaları bir araya getirilebilen dört kişidir. Köylüler tam 15 kişinin kayıp olduğunu söylüyorlardı; hiçbir iz kalmamıştı, damperli olduğu söylenen kamyondan da öyle… Artık içinde ne kadar patlayıcı varsa, yakın çevresinde ne var ne yok zerrelerine ayırmıştı sanki. Valilik bir süre sonra köylülerin ifadesine benzer bir açıklama getirdi: PKK’lılarla onları durdurmaya çalışan köylüler arasında arbede –kimine göre çatışma- çıkmış o sırada bomba ya PKK’lılar tarafından patlatılmış, ya da arbede sırasında patlamıştı.

 

13 Mayıs sabah gün doğarken işte o daha kötü haberlerden biri daha geldi. PKK’lılar Çukurca’da Çığlı kırsalındaki askeri üsse saldırmışlar ve 6 asker şehit olmuştu. Onlara yardıma giden bir helikopterin de düştüğü iki askerin de orada şehit olduğu açıklandı. Helikopterin düşme nedeni açıklanmadı.

 

Yazının Devamını Oku

“Ya biz sorunları çözeceğiz, ya sorunlar bizi çözecek”

12 Mayıs 2016
Bu sözler Türkiye’nin kıdemli sanayicilerinden, TÜSİAD İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan’a ait.

Dün İstanbul’da yapılan Konsey toplantısını açarken yaptığı konuşmada söyledi.

Sorunları hem Özilhan, hem de onun arkasından konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes sıraladı.

Başta tırmanan şiddet ortamı, terörizm... Terörle mücadeleye tam destek verdiler, mücadelenin özgürlükleri kısıtlamadan yapılmasını istediler ve bütün partileri bu konuda birlikte davranmaya çağırdılar.

Sonra artan, dahası kemikleşen kutuplaşma; konuşmalar ardından yapılan panelde KONDA rakamlarıyla konuşan Bekir Ağırdır çarpıcı bilgiler verdi kutuplaşma hakkında.

Yazının Devamını Oku

Ne kadar düşük profilli?

11 Mayıs 2016
Türk siyaset lügati Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gideceğini ilan etmesinden bu yana yeni bir deyim kazandı: “Düşük profilli başbakan”.

Şimdiye dek siyasetçiler, ne kadar uzak görüşlü, ne kadar iyi eğitimli, ne kadar gözü kara, inisiyatif sahibi olduklarını, yani ne kadar “yüksek profilli” olduklarını kanıtlamaya çalışırlardı.

Profilin Türkçesi görünüm olduğuna göre, ne kadar önde ve önder göründüklerini anlatma gayretine girerlerdi.

Oysa şimdi adeta tersine bir yarış başladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 22 Mayıs’taki AK Parti olağanüstü kongresine “tek aday” olarak kimi işaret edeceği merak konusu.

Yazının Devamını Oku

Suriye’de Özel Kuvvet harekâtı

10 Mayıs 2016
Kilis’e artık her gün düşen, can alan IŞİD bombaları Türkiye’yi “tüm alternatifleri masanın üzerine” koymaya zorladı.

Ne demek bu?

Askeri seçenekler demek, Suriye sınırı içindeki IŞİD hedeflerinin sadece topçular tarafından değil başka birlikler tarafından da vurulması ihtimali demek.

Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu açıklamayı yaptıktan sonra bir de “Şu anda bununla ilgili tüm operasyonlar acımasız bir şekilde sürmektedir” dedi.

Bunun anlamı siz bu yazıyı okuduğunuz, ya da Erdoğan dün bu sözleri ettiği sırada o operasyonların sürüyor olması dahi olabilir.

Yazının Devamını Oku

Vize çantada keklik değil

9 Mayıs 2016
Avrupa Birliği'ne vizesiz seyahat etmek isteyenler sorup duruyor ama, Brüksel ile Ankara arasında söz düellosu devam ediyor.

Gerçi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla son beyanı bir öncekinin sertliğinde değildi.

 

Erdoğan, Türkiye'yi dışlamak yerine ortak tehditlere karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini söylüyor, vize anlaşmasının Türkiye-AB ilişkilerini de ileriye sıçratmasını temenni ediyordu.

 

Vize anlaşmasının öneminin ve çantada keklik olmadığının herkes farkında.

 

***

 

Yazının Devamını Oku

Ve artık tek adres

7 Mayıs 2016
Davutoğlu’nun gidişiyle Obama’dan Merkel’e dek dış dünyaya verilen mesaj artık Türkiye’de işin tek sahibi, tek muhatabının bulunduğu

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ani ve hazin gidişinin daha dumanı üzerindeyken Cumhurbaşkanı Erdoğan gidişin başkanlık sistemine olduğunu ve bundan geri dönüş olmadığını ilan etti.

 

Bunun hangi yolla yapılacağı belli, Erdoğan anayasa değişikliği için referanduma, halkoylamasına gidecek.

 

Halkoylamasına erken seçimle mi gidecek, yoksa seçimsiz mi? İşte bütün mesele bu.

 

***

 

Yazının Devamını Oku