Güzin Abla

Ailem çok geçimsiz

4 Ocak 2022
Ailem yüzünden huzursuz bir ortamda büyüdüm. Kavgaları bitmiyor, çok geçimsizler. Kendimi onların arasında kaybolmuş gibi hissediyorum.

Güzin Abla, ben 30 yaşında, bugüne kadar bütün hevesleri kursağında kalmış, dışı genç, içi yaşlı biriyim.  Hayatım annemin, babamın, babaannemin, dedemin hiç bitmeyen kavgalarıyla geçti.

Bu huzursuz ortamda okudum, çalıştım, bir şeyler başarmak için uğraştım durdum.

Ama en sonunda bazı sebeplerden ötürü işimi kaybettim.

Belli bir borcum vardı, aslında bu borç benim de sayılmaz, aile borcuydu. Dedem bu arada köydeki evini satıp bizim yanımıza yerleşti.

Ancak, çok eskiden beri dedemle babam hiç anlaşamazlarmış; geçenlerde kötü bir kavga ettiler.

Fakat kavga sebepleri o kadar küçük ki, anlamak mümkün değil.

Dedem kavga sırasında babamı evden kovdu, fakat ben ciddi olmadığını biliyorum. Ama şimdi babam odasından çıkmıyor.

O kadar konuştum, bir türlü düzeltemedim aralarını.

Yazının Devamını Oku

Yeni yıla mutluluk hikayeleriyle başlayalım istedim

1 Ocak 2022
Genellikle köşemde ihanete uğrayan, kavuşamamış, dertli insanların mektuplarını yayınlıyorum. Bir okurum “köşenizden edindiğim izlenim artık mutlu evlilik olmadığı. Acaba biraz da mutlu evlilik öyküleri göremeyecek miyiz” diye sitem etmiş. İşte ben de yeni yılın bu ilk gününde, size biraz da umut verebilmek için, mektuplar arasından birkaç mutlu evlilik hikayesini seçtim ve sizlerle paylaşmak istedim.

Mutlu olmak kişinin kendisinde saklı aslında

Her sabah okuduğum köşenizde o kadar çok memnuniyetsiz ve mutsuz insana rastlıyorum ki kendimi dünyanın en şanslı kadını olarak görüyorum.

Ben 4 yıllık evli bir kadınım, gerek nişanlılık gerekse evlilik süresince çok şey yaşadık ve çok şey aştık. Belki genelleme yapıyorum ama mutlu olmak kişinin kendisinde saklı aslında.

Biraz anlayış, biraz empati, saygı da olunca gerisi geliyor zaten. Çevremde hep mutsuz evli insanlar gördüğümden evlilikten hep korkuyordum.

Ta ki sonsuz bir aşkla sevdiğim eşim gibi mükemmel bir insanla karşılaşıncaya kadar. Bu dönemde şunu anladım ki, evlilik sırasında, bencil olmayıp, biz demeyi başarırsan, inatlaşmazsan, anlayışlı olmayı becerirsen, mutlu olmamak için hiçbir neden yok.

Hayatta şunu düşünmek gerekir, evliliğini cennete mi, yoksa cehenneme mi çevirmek istiyorsun. Bu tamamen senin elinde.

Maddiyata değer vermeyip, karamsar olmayan, sevgiye ve eşine çok önem veren benimki gibi mükemmel bir eş bulmak da gerekiyor. Herkesin benim kadar mutlu olması dileğiyle.

Rumuz: Paylaşmayı bilmek

Yazının Devamını Oku

Erkek arkadaşım beni tehdit ediyor

30 Aralık 2021
10 yıldır beraber olduğum erkek arkadaşım, ayrılırsak kendini öldüreceğini söylüyor. Artık ne yapacağımı bilemiyorum. Hayatımdan çıksın istiyorum.

10 yıllık erkek arkadaşım beni endişelendiriyor. Daha önce birçok kez ayrılıp barıştık.

Her seferinde ben ayrıldım ama tehditlerinden korktuğum için yeniden barıştım.

Sonunda çıkmaza girince olan biteni anneme anlattım.

Annem arkadaşlarını devreye sokarak onu benden uzak tutmayı başardı. Ama biz tekrar konuşmaya başladık. Bu defa sadece arkadaş olarak... Artık değiştiğini söyleyince ilişkiye tekrar başladık.

 Bu durumu da anneme açtım. Annem, onunla asla bir evlilik düşünemeyeceğimi, bir geleceğimin olamayacağını söyledi.

Bu arada ablamla da aram bozuldu. Annem durumu babama anlattı, o da bu beraberliğe onay vermediğini söyledi. Akrabalarım da onun ailesiyle ilgili bazı olumsuz duyumlar almış. Hepsi bu birlikteliğin benim için iyi olmayacağını dile getirdi.

Tüm bunların ardından ben bir kez daha ayrılma kararı aldım, ona ailemin beraberliğimizi kabul etmediğini anlattım.

O ise ayrılırsak bir not bırakıp intihar edeceğini ve ölümünden beni sorumlu tutacağını söyledi.

Yazının Devamını Oku

Zorla dilendirilen kimsesiz çocuklar

29 Aralık 2021
Ankara’da melodika çalarak dilenen çocuklara rastladım. Onlara yemek almak istediğimde ise bir şeylerden korktuklarını fark ettim...

Bir süre önce içimi acıtan bir olay oldu. Ankara Kızılay’daki Atatürk Bulvarı’nda 6 ile 14 yaşları arasında değişen bir grup çocuğun ellerinde melodika ile bu soğukta dilendiklerini gördüm.

Onlara yemek almayı planladığım için göz hapsine aldım. Fakat hiçbiri uzun süre sabit bir yerde kalmıyordu. Sanki anlaşmış gibi yerlerini sık sık değiştiriyorlardı. İlk başta harçlıklarını çıkarmak için yaptıklarını düşünsem de sonradan bunun kurulu bir sistem olduğunu, onları dilenmeye birilerinin zorladığını ve bunun bir parçası olduklarını anladım.

En azından birkaçına yemek almayı istediğimden çocuklara, “Gitmeyin size yemek alacağım. Bekleyin hazırlatıyorum” dedim.

Onlar da “Bizim eve gitmemiz lazım, bekleyemeyiz” dedi. Küçük olansa masum masum bakıp kafasını salladı ve başladı bir kenara geçip beklemeye. Büyük olan da bekleyecek gibi duruyordu.

Ben işimi hallettikten sonra geldim. Bir de baktım yoklar. Bu üstleri başları harap, yüzleri kirli ve yaralı çocuklar neden beklemedi, güvenmediler mi bana?

Sonra hazırlattığım 3 kişilik yemeği aldım. Denk geldiğim üç küçük sokak çocuğuna verecektim. Köşeyi döndüm ve yerde oturan çocukları gördüm, onlardı... Hemen yanlarına gittim. Bana bakıyorlardı sessizce, “Çocuklar alın sıcak yemek” dedim. Hiçbir şey demeden baktılar suratıma. Yemekleri verdim ve köşeden onları izledim. Çocuklar melodikayı çalmaya devam etti, yemeğin yüzüne dahi bakmadı. Bu durum garip geldi. Tekrar yanlarına gittim. “Çocuklar neden yemediniz” diye sordum. İçlerinden en büyük olan kekeleyerek “Sonra yiyeceğiz abla” dedi.

Bu çocuklar bir şeyden korkuyorlardı. Tekrar uzaktan izledim onları. Çocuklar sürekli bir köşeye bakıyorlardı. Ben de o yöne baktım; fakat bu çete işi ise liderlerinin gizlenme ve işlerini ustaca yapma özellikleri olacağından kim olduklarını anlayamadım.

Çocuklar ileride bir yerde onları izleyen, bu çete mensubu kişi veya kişilerden korkuyordu. Ondan yemeği yemek istemiyorlardı.

Yazının Devamını Oku

Onunla evlenmek zorundayım

28 Aralık 2021
Kız arkadaşımdan ayrılınca sırf ona inat olsun diye internetten tanıştığım kızı İstanbul’a getirdim. Fakat dönüşü olmayan bir yola girdim. O kızla evlenmek zorundayım ve ne yapacağımı bilmiyorum...

Bir yıldır çalıştığım işyerinde başta platonik, sonralarıysa karşılıklı bir ilişkim oldu. Âşık oldum ve onu sevdim. Lakin sevdiğim kıza açıldıktan sonra önce beni kabul etmedi ve ayrıldık. Ben de bu boşlukta internetten tanıdığım bir kız arkadaşımla konuşuyordum.

Sevdiğim kızı ona anlatıyordum. Bir süre sonra o da bana çok iyi geldi ve sevgili olduk. Birbirimizi canlı görmesek de görüntülü görüşüyorduk.

Sonra ayrıldığım kız bana döndü ve “Ben sana bir şans tanımak istiyorum. Senin yokluğunda kıymetini anladım” dedi. Ben de aslında onu çok sevdiğim için geri döndüm. Fakat diğer kızla irtibatımı da kesmedim.

Zaten sevdiğim kıza ondan hiç söz etmedim. Ama bir gün o, telefonda görüşmelerimizi yakaladı. Ne kadar kızsa da yine barıştık. Kısa bir süre önce ağır bir tartışmamız oldu. Ona “Artık seninle mutlu değilim, sürekli kavga ediyoruz. Bıktım” dedim. O da “Ben de seninle mutlu değilim, o zaman bitirelim. Ne diye birlikteyiz” deyip çekti gitti.

Çok sinirlendim bu gidişine, öyle kolay mı gitmek? Her şeyi sildim.

Sonra da internette konuştuğum kızı aradım ve görüştüm. Onu memleketinden aldım, İstanbul’a getirdim. Kısacası kaçırdım. Burada bir ev tuttum. O arada kendime hakim olamadım ve beraber olduk.

Şimdi nişanımız var, sonra da nikâh. Ama çok kararsızım. Duyan duymayan herkes de çok şaşkın. Tabii sevdiğim kız da duydu, perişan oldu ve kendini mahvetti.

Bu durumda ne yapmalıyım hiç bilmiyorum, bana bir akıl verin. Nasıl bir şeyin içine düştüysem, sanırım artık dönüşü olmayan bir yola girdim. Siz olsanız ne yapardınız? Evlilik için de hazırlık yapıyoruz. ◊

Yazının Devamını Oku

20 yaşındaki kıza aile baskısı normal mi?

25 Aralık 2021
Babam hayatımdaki her şeye karışıyor. Beni eve kapattı ve sadece annemle dışarı çıkabiliyorum. Babam, bana hayatı dar ediyor. Sizce, 20 yaşındaki kıza aile baskısı normal mi?

20 yaşındayım ve şu yaşıma kadar babam, bana hayatı zehretti. Elinden gelse liseyi de okutmayacaktı. Allahtan oturduğumuz ilçede lise vardı.
Üniversiteye zaten göndermediler. Kız olduğum için güvenmedi. Hep telefonumu karıştırdı.
Açık öğretimdeki sıradan bir bölümü seçmek zorunda kaldım.
Hep giyimime karıştı. “Pantolon giyme, kolsuz giyme, tırnak uzatıp oje sürme” dedi.
Lise 2’de kulağımı deldirmiştim, “Şimdi böyle yaparsan ileride kim bilir neler yaparsın” dedi. Beni eve kapattı, “Dışarıya yalnızca annenle git gel” sözlerini söyledi. 2 senedir evden neredeyse hiç çıkmadım. Ortamlar, dostlar, basit flört hiç olmadı.
Çok yalnızım. Telefon hattımı kapatmak istiyorum artık. Çünkü arayan, soranım yok.
Hiç yaşamıyor gibiyim. Evde sesim çıkmıyor. İştahsızım, yemek yiyemiyorum.

Yazının Devamını Oku

Sevdiğimin ilki olmamak beni delirtiyor

23 Aralık 2021
Kız arkadaşım benden önce başkasıyla birlikte olmuş. Bu durum aklımdan hiç çıkmıyor.

Nişanlımla 3 yıldır birlikteyiz. Cinsel anlamda defalarca birlikte olduk. Ama bu beraberlikler sırasında hiç kanaması olmadı.
Sorduğumda “100 kadından 10’unun kızlık zarı esnek oluyormuş. O yüzden kan gelmedi” dedi. Ben de çok sevdiğim ve güvendiğim için ona inandım.
Ama öğrendim ki benden önceki sevgilisiyle birlikte olmuş. Bekâretini o zaman kaybetmiş.
Bu durum aklımdan hiç çıkmıyor. Bir yandan nişanı atmak istiyorum, bir yandan da sevdiğim kadını bırakmak istemiyorum. Kısacası çıkmaz bir yoldayım.
Bu kadar sevdiğim insanın ilki olmamak beni delirtiyor. Ne olur bana yardımcı olun.
◊ Rumuz: Yanlış mı?

YANIT

Sevgili oğlum, sevdiğin kızın sana yalan söylemesi elbette kabul edilmesi kolay bir şey değil. Ama bu genç kadın senin şu andaki tepkilerinden korkmuş olmalı.

Yazının Devamını Oku

Evimde yardımcı bir kadın gibi hissediyorum

22 Aralık 2021
Eşim çalışmıyor ve çocuklarımıza bakıyor. Ama artık beni beğenmiyor. Beni hem iş hayatı hem de ev işleri çok yoruyor. Evimde yardımcı bir kadın gibi hissediyorum.

Evli, 2 çocuk sahibi bir kadınım. Eşim evliliğimizin ilk yıllarında çalışıyordu ve beni hep evde oturup hiçbir şey yapmayan biri olarak görüyordu. Çalışmadığım için bana kendimi kötü hissettiriyordu. Ben de çok çalışıp memur oldum ve iyi bir yere atandım.

Ben işe girdikten bir süre sonra eşim çalışmamaya başladı. Evde çocuklarla ilgileniyor. Çalışma şartlarım çok ağır ve yorucu.

Eve geldiğim zaman da yemek ve temizlikle uğraşmaktan anneliğimi yaşayamıyorum. Çocuklarımı bu şekilde büyütmek beni çok üzüyor.

Ev işleri için eşimden yardım istediğim zaman zaten çocuklara bakıp çok yorulduğunu söylüyor. Ama inanın gün içinde başka hiçbir iş yapmıyor.

Maddi olarak da çok rahat yaşamıyoruz. Kendisine iş bulması gerektiğini söylediğim zaman çocukları bahane ediyor.

Çocuklara ne annemin ne de kayınvalidemin bakmasını istiyor.

Hem iş hayatı hem ev işleri beni çok yoruyor. Bu kadar şey yaptığım halde hiç takdir edilmiyorum.

Hep beni beğenmemek için bir bahanesi var. Kendimi, kendi evimde yardımcı bir kadın gibi hissediyorum. Bütün gün evde oturup sadece yaptığım şeyleri eleştiriyor.

Yazının Devamını Oku