Paylaş
Bir süre önce içimi acıtan bir olay oldu. Ankara Kızılay’daki Atatürk Bulvarı’nda 6 ile 14 yaşları arasında değişen bir grup çocuğun ellerinde melodika ile bu soğukta dilendiklerini gördüm.
Onlara yemek almayı planladığım için göz hapsine aldım. Fakat hiçbiri uzun süre sabit bir yerde kalmıyordu. Sanki anlaşmış gibi yerlerini sık sık değiştiriyorlardı. İlk başta harçlıklarını çıkarmak için yaptıklarını düşünsem de sonradan bunun kurulu bir sistem olduğunu, onları dilenmeye birilerinin zorladığını ve bunun bir parçası olduklarını anladım.
En azından birkaçına yemek almayı istediğimden çocuklara, “Gitmeyin size yemek alacağım. Bekleyin hazırlatıyorum” dedim.
Onlar da “Bizim eve gitmemiz lazım, bekleyemeyiz” dedi. Küçük olansa masum masum bakıp kafasını salladı ve başladı bir kenara geçip beklemeye. Büyük olan da bekleyecek gibi duruyordu.
Ben işimi hallettikten sonra geldim. Bir de baktım yoklar. Bu üstleri başları harap, yüzleri kirli ve yaralı çocuklar neden beklemedi, güvenmediler mi bana?
Sonra hazırlattığım 3 kişilik yemeği aldım. Denk geldiğim üç küçük sokak çocuğuna verecektim. Köşeyi döndüm ve yerde oturan çocukları gördüm, onlardı... Hemen yanlarına gittim. Bana bakıyorlardı sessizce, “Çocuklar alın sıcak yemek” dedim. Hiçbir şey demeden baktılar suratıma. Yemekleri verdim ve köşeden onları izledim. Çocuklar melodikayı çalmaya devam etti, yemeğin yüzüne dahi bakmadı. Bu durum garip geldi. Tekrar yanlarına gittim. “Çocuklar neden yemediniz” diye sordum. İçlerinden en büyük olan kekeleyerek “Sonra yiyeceğiz abla” dedi.
Bu çocuklar bir şeyden korkuyorlardı. Tekrar uzaktan izledim onları. Çocuklar sürekli bir köşeye bakıyorlardı. Ben de o yöne baktım; fakat bu çete işi ise liderlerinin gizlenme ve işlerini ustaca yapma özellikleri olacağından kim olduklarını anlayamadım.
Çocuklar ileride bir yerde onları izleyen, bu çete mensubu kişi veya kişilerden korkuyordu. Ondan yemeği yemek istemiyorlardı.
Yemek kutularını açıp açıp bakıyorlar ama yemiyorlardı. Fakat bu çocukların durumuna çok üzüldüm, içim parçalandı.
Bu melodika çalan çocukların yüzlerindeki yaralar, perişan halleri... Harçlıklarını çıkarmak için melodika çaldıkları düşüncesinden tamamen vazgeçtim. Onların kesinlikle zorla dilendirildiklerini, insanların daha çok dikkatini çekip, duygularıyla oynamak için melodika çalmaya zorlandıklarını, bunun sadece bir araç olduğunu anladım.
Sokakta zorla dilendirilen, eziyet gören, aç bırakılan bu çocukların devlet koruması altına alınıp, bu çetelerin çökertilmesi için polisin detaylı bir çalışma yapması, kökten bir çözüm bulunması, bu konuda çalışmalara hız verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tepkisiz, umursamaz kalmayalım bu tip üzücü olaylara. Çünkü toplum olarak giderek daha çok tepkisiz olduğumuz düşüncesindeyim. İnsanlarımızın bu tür kötü durumlara karşı sessiz kalmamalarını, masumun yanında olmalarını diliyorum. Umarım bu yazıya köşende yer verirsin ve bu ürkek çocuklar için bir umut ışığı olursun.
◊ Rumuz: Melodika
YANIT
Sevgili okurum, çok ilginç, aynı zamanda da yürek acıtan bir toplumsal olayı dile getirmişsiniz. Ben ne yazık ki sadece bu sorunu köşeme alabilirim...
Ama gerçekten bu zorla dilendirilen ve eziyet gören kimsesiz çocuklar konusunda eminim yetkililer bir an önce gerekeni yapacaklardır.
Paylaş