Yeni yıla mutluluk hikayeleriyle başlayalım istedim

Genellikle köşemde ihanete uğrayan, kavuşamamış, dertli insanların mektuplarını yayınlıyorum. Bir okurum “köşenizden edindiğim izlenim artık mutlu evlilik olmadığı. Acaba biraz da mutlu evlilik öyküleri göremeyecek miyiz” diye sitem etmiş. İşte ben de yeni yılın bu ilk gününde, size biraz da umut verebilmek için, mektuplar arasından birkaç mutlu evlilik hikayesini seçtim ve sizlerle paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

Mutlu olmak kişinin kendisinde saklı aslında

Her sabah okuduğum köşenizde o kadar çok memnuniyetsiz ve mutsuz insana rastlıyorum ki kendimi dünyanın en şanslı kadını olarak görüyorum.

Ben 4 yıllık evli bir kadınım, gerek nişanlılık gerekse evlilik süresince çok şey yaşadık ve çok şey aştık. Belki genelleme yapıyorum ama mutlu olmak kişinin kendisinde saklı aslında.

Biraz anlayış, biraz empati, saygı da olunca gerisi geliyor zaten. Çevremde hep mutsuz evli insanlar gördüğümden evlilikten hep korkuyordum.

Ta ki sonsuz bir aşkla sevdiğim eşim gibi mükemmel bir insanla karşılaşıncaya kadar. Bu dönemde şunu anladım ki, evlilik sırasında, bencil olmayıp, biz demeyi başarırsan, inatlaşmazsan, anlayışlı olmayı becerirsen, mutlu olmamak için hiçbir neden yok.

Haberin Devamı

Hayatta şunu düşünmek gerekir, evliliğini cennete mi, yoksa cehenneme mi çevirmek istiyorsun. Bu tamamen senin elinde.

Maddiyata değer vermeyip, karamsar olmayan, sevgiye ve eşine çok önem veren benimki gibi mükemmel bir eş bulmak da gerekiyor. Herkesin benim kadar mutlu olması dileğiyle.

Rumuz: Paylaşmayı bilmek

Ailemizde asla yalana yer yok

3yıl flört ettik, ailelerimize rağmen evlendik. 2 yıl oldu hâlâ birbirimizi çok seviyoruz. Onu çok kıskanıyorum ama onu boğmuyorum. Çünkü ona güveniyorum. Ve birbirimizden hiçbir şey saklamayız, yalana yer yok. Bir daha dünyaya gelsem yine kocamla evlenirdim.
Rumuz: Sonsuz aşk

Her yerde barış istiyoruz ama yuvamızda sürekli savaşıyoruz

Ben 30 yıllık evliliğimde çok mutlu olduğumu söylemek istedim. Ancak size bunun sırrını söyleyebilirim, önce birbirimize karşı ilk günden itibaren duyduğumuz sevginin önemini vurgulamalıyım. Tabii bunun yanı sıra karşılıklı saygı ve hoşgörü... Bir de şunu unutmamalı, insan karşısındakinden özveri beklemeden önce, kendisinin özveri gösterip göstermediğini sorgulayabilmeli. Biz bu dünyaya sürekli çekişmeye, kavga etmeye mi geldik?

Hayır, sevmeye ve sevilmeye geldik. Her yerde barış istiyoruz da yuvamızda neden sürekli savaşıyoruz. Sonuçta karşımızdaki severek evlendiğimiz eşimiz değil mi? Rumuz: Her şeyin başı sevgi

Haberin Devamı

İlk görüşte “işte bu” demiştim

Onu tanıdığımda lise sona gidiyordum, o da üniversiteye yeni girmişti. Annesi beraberliğimize karşı çıktı. Aşılması imkansız bir engel gibiydi.

Oysa biz birbirimizideli gibi seviyorduk. Sabrettik, birbirimizi bekledik, ikimiz de okuduk. Kötü günlerde “Bu da geçecek, yine hayata gülümseyeceğim” diyebiliyorum.

Eşimle flört ederken ona küserdim. Sonra bir gün düşündüm, ya bu küslük sırasında ona bir şey olsaydı... Ya onu bir daha göremeseydim, ömür boyu kendimi affedemezdim. Kimle evlenirsen evlen, sonuçta iyi günün de olacak kötü günün de. En iyisi evlendiğin kişiyle mutluluğu yakalamak değil mi? Evlilik hayatın ta kendisi ve her şeye rağmen çok güzel. Rumuz: Mutluluğu yakalayan

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları