Paylaş
Güzin Abla, ben 30 yaşında, bugüne kadar bütün hevesleri kursağında kalmış, dışı genç, içi yaşlı biriyim. Hayatım annemin, babamın, babaannemin, dedemin hiç bitmeyen kavgalarıyla geçti.
Bu huzursuz ortamda okudum, çalıştım, bir şeyler başarmak için uğraştım durdum.
Ama en sonunda bazı sebeplerden ötürü işimi kaybettim.
Belli bir borcum vardı, aslında bu borç benim de sayılmaz, aile borcuydu. Dedem bu arada köydeki evini satıp bizim yanımıza yerleşti.
Ancak, çok eskiden beri dedemle babam hiç anlaşamazlarmış; geçenlerde kötü bir kavga ettiler.
Fakat kavga sebepleri o kadar küçük ki, anlamak mümkün değil.
Dedem kavga sırasında babamı evden kovdu, fakat ben ciddi olmadığını biliyorum. Ama şimdi babam odasından çıkmıyor.
O kadar konuştum, bir türlü düzeltemedim aralarını.
Şimdi babam evden gideceğini söylüyor, ne yapacağımı şaşırdım.
O kadar karmaşık ve geçimsiz bir ailem var ki, aralarında kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum.
Ben bu işlerin içinden nasıl çıkacağım bilmiyorum.
Her dışarıya çıktığımda “acaba kavga mı ettiler”, “acaba evde bir şey mi oldu” diye korkmaktan yoruldum... Lütfen bana bir yol gösterir misiniz? ◊ Rumuz: Karmaşık
YANIT
Sevgili oğlum, şaşırdım doğrusu. 30 yaşındasın ve hâlâ kendi deyiminle bu karmaşık ve geçimsiz ailenin içinde ne işin var?
Onların kavgaları, onların sorunları, onların borçları... Bütün bunların arasında kendini unutmuşsun. Dediğin gibi genç yaşta yorulmuş, kaybolmuş gitmişsin.
Aileye düşkün olmak, bağlı olmak elbette çok güzel bir duygu, takdir edilesi bir davranış. Ama abartmamak şartıyla...
Sen kendi hayatını, kendi yolunu bir kenara bırakmışsın. Sanki kendini unutmuş, onlar için yaşar olmuşsun. Zaten onların borçlarını bile yüklenmen de bunu gösteriyor.
Şükürler olsun gördüğüm kadarıyla annen, baban, deden, babaannen hepsi hayatta. Hepsi de sağlıklı ve aklı başında insanlar.
Hiç durmadan birbirleriyle didişmeleri dışında bir sorunları olduğunu sanmıyorum. Ama bu durum senin yaşamını tümüyle etkiliyor.
Onları düşünmekten, aralarını bulmaya çalışmaktan, kavgalarını önlemek için çırpınmaktan kendini tamamen unutmuşsun.
İşini kaybettiğin halde yeniden bir iş bulmak için çaba göstermiyorsun gibi geldi bana. Bilmem yanılıyor muyum? Hatta dikkatimi çeken, senin gibi gencecik bir erkeğin hayatında bir kızın, kadının da sözünün geçmediği.
Bu hiç de normal değil. Sen kendini bu aile sorunlarına öylesine kaptırmış gidiyorsun ki, kendine bir kız arkadaş edinmeyi bile düşünmüyorsun sanki.
Olmaz oğlum, bu kadar fedakarlık çok fazla. Senin mutlaka yeniden bir iş bulup çalışman, hatta bir an önce kendine göre bir ev bulup, ailenin yanından ayrılman gerekiyor.
Ailenin borcunu ödemek için bir sözün varsa, bunu da yapabilirsin. Ancak bu durum senin kendi hayatını kurmanı engellememeli.
Paylaş