Son derece geniş bir alana yayılmış 100’e yakın galeriyi gezmek pek kolay olmadı doğrusu.
Dikkatimi en fazla ne çekti derseniz, Türkiyeli koleksiyonlere yönelik işler diyeceğim.
Pietro Ruffo adındaki İtalyan sanatçının “Türkiye’de Özgürlük” çalışması, çeşitli yorumlarla ele alınan İstanbul ve Atatürk.
En az üç galeride Atatürk ile ilgili işler gördüm.
Ne yapıyor günlerden beri derseniz...
Süleymaniye Camii’nin siluetini bozduğu için en başından beri eleştirilen Haliç Metro Köprüsü’nü, Bizans döneminden gemilerin çıktığı Yenikapı’ya denizi doldurarak inşa edilecek meydanı, Sulukule, Fener-Balat kentsel dönüşüm projelerini yerinde inceliyor.
Mimarlar Odası, Europa Nostra, İstanbul SOS gibi STK’ların görüşlerini alıyor.
Unesco, Dünya Kültürel Miras listesinde yer alan İstanbul’un tarihi yarımadasıyla ilgili.
Hafta sonunda İstanbul Modern’in kafesindeki buluşmamızda “ Kalitesi daha iyi olmadığı halde rakiplerimiz tasarımla aynı ürünü yüzde 30 daha pahalıya satabiliyor. Tasarım markayı güçlendiriyor” diyor.
Eczacıbaşı’nın Avrupa’nın en köklü markası “Villeroy&Boch”un yer karosu işini satın almasının arkasında bu var.
1.İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu’nun örneği çarpıcı.
Musluktan akan 0.25 sentlik su şişeye girdiği zaman 1 euro, iyi tasarlanmış şişede ise 3 euroya satılıyor.
Para pul meselesine geçmeden, petrol üretimi öncesi yani 60 yıl önce nüfusu sadece 20 bin olan (şimdi 1.8 milyon) 11 bin kilometrekarelik Katar’ı dünyanın en zengin ülkesine haline dönüştürmeyi başaran Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani’nın hik^ayesi nedir?
Bugün 60 yaşında olan Katar Emiri, 1995 yılında kansız bir darbeyle babasını deviriyor.
Geçen yıl almanca olarak “Körf ez Ülkeleri-Yeni Arap Dünyası Nereye” kitabını yayımlayan Frankfurter Allgemeine’nin Ortadoğu uzmanı Dr. Rainer Hermann’a göre hayatının büyük bölümünü İsviçre’de geçiren “Baba Emir” hayli tembel.
Hafta ortasında Katar’daki WİSE Zirvesi’nde buluştuğumuz Hermann “Doğal gaz kaynaklarının üretimiyle asla ilgilenmedi. Katar’ın alt yapısı için parmağını dahi oynatmadı” diyor.
Yol yapılacak, köprü yapılacak ama Baba Emir’in imza atması gereken belgeler aylarca öylesine dururmuş.
Dolayısıyla darbe olunca Katarlılar rahat nefes alıyor.
Wise, 50 milyar dolarlık bir kaynağa sahip olan ve başında Katar Emiri Şeyh Hamid Bin Halife El Tani’nin eşi Şeyha Moza’nın olduğu Katar Vakfı’nın desteğiyle düzenleniyor.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Wise’a, 100 ülkeden, binden fazla eğitimci, politikacı, STK temsilcisi davet edilmiş.
Zirvenin ilk günü konuşmacılar arasında Emine Erdoğan’ı da dinledik.
Unesco özel temsilcisi olan Şeyha Moza bint Nasser, eğitim dışı kalmış 61 milyon çocuğun okula gönderilmesi için başlatılan BM kampanyasının destekçisi.
Şahin’e göre, 135 ülke arasında 124. sırada gösterildiğimiz raporun Türkiye verileri geçmiş yıllara ait.
Buna örnek olarak raporun “Ekonomiye Katılım ve Fırsatlar başlıklı bölümünü gösteriyor.
Bu bölümde kadınların “İş gücüne katılım oranı” Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2009 tarihli İşgücü Göstergeleri’ne dayandırılmış.
Raporda, kadınlar için yüzde 24 olarak belirlenen iş gücüne katılım oranı TUİK’in 2012 yılı temmuz verisine göre yüzde 30,3.
Dün sabah televizyonlardaki görüntüleri hepiniz görmüş olmalısınız.
Gezi Parkı’na kurulmuş dev şantiyenin çevresine dikilen tahta perdeleri atlayarak geçmeye çalışanlar, açılan bir delikten geçmeye çabalayanlar.
Tarihinde 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehrin içler acısı hali.
Yayalar isyan halinde, Gezi Parkı’ndaki esnaf da öyle.
ANA muhalefet partisi ekonomideki sorunlara parmak basıp büyüme modelimizi “sorunlu” olarak tanımlarken, Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch Türkiye’nin “sürdürülebilir bir büyüme yolunda” ilerlediğine işaret etti.
İster istemez CHP’nin ekonomiye yönelik kimi zaman haklı eleştirileri Fitch’in gölgesinde kaldı.
Hemen altını çizmem gerek.
Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin toplantısında Kılıçdaroğlu’na o dakikalarda henüz belli olmayan Fitch’in değerlendirilmesi soruldu.