TÜRKONFED’in Hatay’a destek toplantısında, bölgenin işadamlarından, bir süre öncesine kadar turizm ve lojistikte “parlayan yıldız” olan ilimizdeki son durumu öğrendik.
İyi haberden başlayayım.
Hatay’daki kamplarda sayıları 100 bini geçen Suriyeli mültecilerin bazıları “sosyal rahatsızlık” yaratmıştı.
Türkonfed Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kılıçlar’a göre, valiliğin aldığı önlemler sonucu Hatay bu anlamda rahat bir nefes almış.
Ancak iş ekonomiye gelince “Hatay böyle kriz görmedi” diyor Kılıçlar.
Suriye’ye boru ihracatı yapan Kılıçlar’ın bu ülkeden 750 bin dolar alacağı var.
Ne ki mesele sadece Suriye’ye ihracatın durmuş olması değil, transit geçişlerin de durmuş olmasından ötürü tüm Ortadoğu ülkelerine de ihracatın darbe almış olması.
Turkish Policy Quartely Dergisi tarafından, BP’nin sponsorluğunda düzenlenen toplantıda neler konuşuldu?
Önce konuşmacılara bakalım.
Medyada bir zamanlar “milli damat” olarak adı geçen, araştırmacı Zeyno Baran ile evli Amerikalı diplomat Matthew Bryza, Avrupa Komisyonu Enerji Direktörü Jean-Arnold Vinois, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Transit Petrol Boruları Bölümü Başkanı Dr. Reha Aykul Muratoğlu.
Halen İstanbul’da yaşamakta olan Bryza, Bakü’ye elçi olarak atanmış olmasına rağmen Amerikan Senatosu’nun atamayı onaylamaması üzerine geçtiğimiz aylarda Dış İşleri Bakanlığı’ndan ayrılmıştı.
Televizyondaki konuklar, söyleşiler filan derken benim ilgimi en fazla sokakta mikrofon tutulan insanların “2023 yılından beklentileriniz nedir” sorusuna verdikleri cevaplar çekti.
Tesadüf mü bilmiyorum ama not aldığım cevaplarda “umutsuzluk” ve “karamsarlığın” dozu hayli yüksekti.
Özellikle gençler arasında.
İşte gençlerin verdikleri cevapların bazıları.
Önceki gün yayınlanan 2012 Raporu’nda 135 ülke arasına 124.sıradayız.
Üstelik bir yıl öncesine göre iki sıra geriledik.
Bizden geri olanlar arasında Mısır, İran, Fas Suudi Arabistan, Pakistan gibi ülkeler var.
Bu yıl DEF ülkeleri gelir gruplarına göre de ayırmış.
Üst orta gelir grubu arasındaki ülkeler arasında kadının durumunun en kötü olduğu ülkeyiz.
DEF bu raporu yazarken beş kriteri göz önüne alıyor:
Ekonomik hayata katılım, fırsat eşitliği, eğitim, sağlık ve politik hayata katılım.
Ayvalık Ticaret Odası’nın zeytinyağının sorunlarının tartışıldığı paneli, cumartesi gecesi Ümit ve Cem Boyner’in evinde akşam yemeği ve Komili’nin pazar brunch’ı artık geleneksel.
Bu yılki en önemli değişiklik ise Ayvalık’ın sakinleri arasına yeni katılan Suzan Sabancı Dinçer’in Ayışığı Manastırı’ndaki daveti oldu.
“Ortak istek, Zeytin’e destek” konulu panelde bu yıl AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir milletvekili Edip Uğur, CHP Balıkesir milletvekili Nedret Akova ve Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Dairesi Başkanı Ümit Bayram Kutlu’yu dinledik.
Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gence hemen konuya giriyor:
“Zeytin ağaçları hızla yayılıyor. 160 milyon ağaç var. Ağaçları çocukları gibi bakan çiftçilerin talepleri İspanya, İtalya, Yunanistan’ın aldığı destekleri almak”.
Türkiye’de çiftçilere destek kilo başı 50 kuruş, yukarıdaki ülkelerde 1,3 euro yani 5 kat fazla.
“10 yılda 10 dünya markası” sloganıyla Kürşat Tüzmen tarafından tohumları 2003 yılında başlatılan Turquality’ye nedense ilk dönemlerde pek sıcak bakmamıştım.
Özetle “Markalaşmaya Destek Programı” diye tanımlayabileceğim Turquality’nin hangi şirketlere, hangi kriterlerle destek olacağına ilişkin kuşkularım vardı.
Hafta başında buluştuğumuz Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Özutku o dönemde ne kadar yanılmış olduğumu rakamlarla gösterdi.
Halen 115 firmanın 130 markası Turquality’den destekleniyor.
Taksim’in yayalaştırılması ve Gezi Parkı’na 1940’larda yıkılmış olan Topçu Kışlası’nın yeniden yapılmasını da kapsayan Taksim Projesi’ni protesto edenlerin arasına karıştım.
Hem tüm çocukluğunu Taksim’de geçirmiş, hem şehrimizin en sembolik meydanı için önümüze sürülen projeye gönlü razı olmamış bir İstanbullu olarak oradaydım.
CHP’den İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi dahil bazı tanıdık isimlere de rastladım.
Bu aralar Taksim Projesi’yle ilgili çelişki bilgiler geliyor.
Ortak özellikleri el attıkları alanlarda öncülük yapmaları.
Kimi çevre adına, kimi Türkiye’nin markalaşması ve tanıtımı adına müthiş işler başarıyor.
Kimini yakından biliyoruz, izliyoruz, kimini hiç tanımıyoruz.
Kabarık listemden bugün dört tanesine, birkaç satırla yer ayırabiliyorum ancak.
İSTANBUL’DA KADIN MÜZESİ KURUYOR
Gülümser Yıldırım, İstanbul Ticaret Odası eski Yönetim Kurulu üyesi ve odanın eski başkanı Mehmet Yıldırım’a karşı adaylığını koymuş bir isim.