Paylaş
Para pul meselesine geçmeden, petrol üretimi öncesi yani 60 yıl önce nüfusu sadece 20 bin olan (şimdi 1.8 milyon) 11 bin kilometrekarelik Katar’ı dünyanın en zengin ülkesine haline dönüştürmeyi başaran Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani’nın hik^ayesi nedir?
Bugün 60 yaşında olan Katar Emiri, 1995 yılında kansız bir darbeyle babasını deviriyor.
Geçen yıl almanca olarak “Körf ez Ülkeleri-Yeni Arap Dünyası Nereye” kitabını yayımlayan Frankfurter Allgemeine’nin Ortadoğu uzmanı Dr. Rainer Hermann’a göre hayatının büyük bölümünü İsviçre’de geçiren “Baba Emir” hayli tembel.
Hafta ortasında Katar’daki WİSE Zirvesi’nde buluştuğumuz Hermann “Doğal gaz kaynaklarının üretimiyle asla ilgilenmedi. Katar’ın alt yapısı için parmağını dahi oynatmadı” diyor.
Yol yapılacak, köprü yapılacak ama Baba Emir’in imza atması gereken belgeler aylarca öylesine dururmuş.
Dolayısıyla darbe olunca Katarlılar rahat nefes alıyor.
Ne ki komşularının darbeden rahatsız olduğunu fark eden Şeyh Hamad Bin Halife El Tani kendisini güvence altına almak için Katar’ı “parlatma” yolunu seçiyor. 1996 yılında El Cezire televizyonunu kuruyor.
Televizyon sayesinde popülaritesi artan Emirliği “uluslar arası siyasi diyalog” platformu haline dönüştürüyor.
Derken Katar, Sibirya ve İran’dan sonra dünyanın üçüncü gaz ihracatçısı oluyor. Baba Emir’in burun kıvırdığı doğal gaz kaynakları bugün Katar’ın gelirinin yüzde 90’nını oluşturuyor.
Doğal gaz sayesinde kişi başı milli gelir 95 bin dolara dayanıyor.
Bana sorarsanız Katar Emiri son derece akıllıca bir şey daha yapıyor.
Şimdiye kadar Körfez’deki hiçbir Arap liderinden görmediğimiz şekilde, üç eşinden biri olan Şeyha Moza’yı seyahatlerinde “resmi eşi” olarak yanında “gururla” taşıyor.
Zarafetiyle, kendine has stiliyle Batılı hemcinsleriyle yarışan Şeyha Moza, kocasının 50 milyar doları bulduğu söylenen servetiyle Katar’a bambaşka bir vizyon katıyor.
Eğitim, sanat ve kültür vizyonu.
Georgetown, Northwestern, Teksas gibi üniversitelerin de kampüslerinin bulunduğu neredeyse gerçeküstü Eğitim Şehri’nde, Katar Filarmoni Orkestrası’nda, dünyanın en yenilikçi eğitim zirvesi WİSE’da, Doha’nın sembol binası İslam Eserleri Müzesi’nde, Mathaf Modern Sanatlar Müzesi’nde, Doha Tribecca Film Festivali’nde “Şeyha Moza etkisi” görmek mümkün.
15 milyar dolarlık Katar Vakfı’nın başında da olan Şeyha Moza, nüfusunun sadece yüzde 25’nin kadın olduğu Katar’da “güçlü bir kadın” portresi çiziyor.
Emirin üç eşliliğine rağmen.
FİFA Dünya Kupasına 220 milyar dolar
KATAR 2022 yılında ağırlayacağı FİFA Dünya Kupası nedeniyle giriştiği alt yapı çalışmalarına 220 milyar dolar ayırmış.
Doha News’a göre, bu rakam Güney Afrika’nın geçtiğimiz yıl harcadığının tam 60 katı.
Bu meblağın nereye harcanacağıyla ilgili birkaç örnek vereyim.
TAV’ın Japon ortağıyla terminalin inşaatını üstlendiği yeni Doha Havalimanı’nın 14,5 milyar dolara, akıllı stadyumlar dahil spor kompleksleri 30 milyar dolara mal olacak.
Türk inşaat firmalarının ihalesine katıldıkları raylı sisteme 40 milyar dolar gidecek.
Limanlara ise 5,5 milyar dolar.
Futbol Turnuvası’nın dışındaki milyon ve milyarlara göz atarsak tablo şöyle:
Gaz ve petrol zengini olmasına rağmen Katar 20 milyon dolarlık bir yatırımla güneş enerjisine adım atmış.
Yılda yüzde 35’lik bir büyüme kaydeden Katar Havayolları önümüzdeki 10 yıl zarfında teslim edilmek üzere 250 uçak siparişi vermiş.
Kaç milyar dolar hesaplayamadım.
2003 yılında kurulan Katar Yatırım İdaresi’nin (QIA) yönettiği portföy 60 milyar doların üzerinde.
32 ülkede gayrimenkul ve enerji yatırımları olan QIA’nın elinin altında neler var?
Fransız futbol kulübe Paris Saint Germain’in yüzde 70’i, Walt Disney Grubu’ndaki Miramax Film, Wolkswagen’in yüzde 17’lık hissesi, Porsche’nin yüzde 10’u.
İki yıl önce 2.3 milyar dolara satın alınan İngiltere’nin ünlü Harrods Mağazası.
Şeyha Moza’nın başında olduğu Qatar Luxuary ise sürekli Fransız, İngiliz moda sektörüne yatırım yapıyor.
Bu arada Katar Emiri’nin, Şeyha Moza’nın en sevdiği modaevi olan Valentino’yu da 875 milyon dolara satın aldığını not düşelim.
Doha’nın geniş caddelerinden geçerken sıklıkla şöyle bir yazı gözünüze ilişiyor:
“Katar en iyisine layık”.
Milyar dolarlardan söz edince bu pekala mümkün tabii ki.
Doha’nın sembol binasında Türk damgası
DOHA’nın sembol binası, hiç kuşku yok ki deniz kenarındaki İslam Eserleri Müzesi.
Dışı ayrı, içi ayrı güzel.
İçindeki eserlerin çoğu Türkiye’den olan müzenin mimarı Louvre Sarayı’nın bahçesine cam piramidi konduran ünlü mimar Amerikaı-Çinli mimar M.İ Pei.
Neredeyse beş saat gezip bitiremediğim İslam Eserleri Müzesi’nin inşaatını Baytur üstlenmiş.
Baytur aynı zamanda, ağaç dalı şeklinde sütunlar üzerinde oturtulmuş Katar Ulusal Kongre Merkezi’ni de yapan şirket.
Paylaş