Gila Benmayor

GAP’ın gerçek başarı hikayesi

4 Ekim 2011
YILLARDAN beri devam eden Güneydoğu Anadolu Proje’si yani GAP’ın en hakiki başarı hikayesi İstanbul Moda Haftası’nda boy göstermiş olan Argande markası.

stanbul Moda Haftası sırasında gözümden kaçmış olan bu başarı hik^ayesine Adalet Budak Akbaş dikkatimi çekti.


Önce Adalet Budak Akbaş kim?

Şanlıurfa doğumlu Adalet Budak’ı 2000’li yılların başında GAP İdaresi’nin bölgedeki kadınları hem eğitmek, hem meslek kazandırmak amacıyla kurduğu ÇATOM’larda öğretmenlik yaptığı sırada tanıdım.

Adalet Budak daha sonraki yıllarda kazandığı bir bursla İngilizcesini geliştirmek amacıyla New York’un yolunu tutuyor


2003 yılında hazırladığı bir projeyle Kyoto’daki Dünya Su Forumu’na Türkiye adına katılıyor.

ÇATOM

Yazının Devamını Oku

Müzelere nur yağdı

2 Ekim 2011
Bilintur’un yaklaşık iki yıl önce müze mağazalarını ve kafelerini işletme anlaşmasını imzaladıktan sonra ‘müze mağazacılığında’ devrim gibi bir şey olmuş

Barselona’dan gelen yakın bir arkadaşımla geçenlerde Topkapı Sarayı’nı geziyoruz.
Sarayın birinci avlusundaki müze mağazasını merak ettik.
Ürünler birbirinden cazip, tasarımlar şahane.
Yurtdışında müze mağazalarını gezip “Keşke bizde de olsaydı” dediğimiz günler Topkapı Sarayı’nın mağazasına hâkim anlayışla geride kalmış.
Bilkent Turizm A.Ş. bünyesindeki Bilintur’un yaklaşık iki yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla müze mağazalarını ve kafelerini işletme anlaşmasını imzaladıktan sonra müze mağazacılığında devrim gibi bir şey olmuş.
Metropolitan Müzesi’nde ilk müze mağazasının açılış tarihi 1870.
Bizdeyse ilki Topkapı Sarayı’nda 2009’da açılmış.

Yazının Devamını Oku

Kadınlar Björn’ü seviyor

30 Eylül 2011
ÖNCEKİ gün TÜSİAD’ın “Vizyon 2050 Türkiye” Raporu’nun sunum toplantısındaydım.

Rapor, Türkiye’ye “sürdürülebilir kalkınma”da yol haritası anlamında.

Sabancı Merkezi’nde toplantıda dikkatimi bir şey çekiyor.

“Türkiye bugün vereceği kararlarla kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilir” diye uyaran TÜSİAD Başkanı bir kadın.


Raporu bizimle paylaşan,  TÜSİAD Sürdürülebilir Kalkınma Görev Gücü’nün başkanı başka bir kadın Okşan Attila Sanön.

Ümit Boyner’den hemen sonra sözü bir başka kadın alıyor.

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Yönetim Kurulu başkanı şapkasıyla sözü alan Galya Frayman Molinas.

“Vizyon 2050 Türkiye”

Yazının Devamını Oku

İstanbul nasıl daha rekabetçi olur?

27 Eylül 2011
İSTANBUL’un taşı, toprağı altın olsa da “küresel rekabet” sıralamasında “adı yok”.

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın elindeki verileri alt alta sıralıyorum:
·        İstanbul Moskova’dan sonra Avrupa’nın ikinci büyük metropolü.
·        Türkiye’nin 50 bankasının 46’sının merkezi
·        Banka mevduatlarının yüzde 42’si ·        Banka kredilerinin yüzde 48’i
·        Sanayimizin yüzde 28’i·        Ticaretin yüzde 25’i
·        Ulaştırma ve haberleşmenin yüzde 42’si İSTANBUL’da.
·        2010 yılının ilk 6 ayında İstanbul’da ödenen vergi 55 milyar lira.

Yazının Devamını Oku

İtalya’daki en değerli markamız

25 Eylül 2011
Roma Türk Film Festivali’nin Başkanı Ferzan Özpetek, sahneye koyduğu Verdi’nin Aida operasının kazandığı başarıdan sonra önümüzdeki yıl bestecinin diğer ünlü eseri La Travatia için hazırlanıyor

Ferzan Özpetek, 22-25 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Roma Türk Film Festivali’nin başkanı.
Festivalin 30’a yakın filmi, ‘Dolce Vita’ filminin ünlü caddesi Via Veneto’nun hemen yukarısında Villa Borghese Parkı’nda, Marcello Mastroianni adına yapılmış ‘Sinema Evi’nde gösteriliyor.
Festivalin açılış törenini izlemek üzere ‘Sinema Evi’nin bahçesinde beklerken Ferzan Özpetek hemen önümde duruyor. Yanı başımdaysa davetiyesi olmadığı halde töreni izlemek için yanıp tutuşan orta yaşlı bir İtalyan kadın...
Türkiye’ye ilgisinin kızının Türk asıllı sevgilisinden kaynaklandığını anlatıyor.
Ferzan Özpetek’i başıyla işaret ederek “O en iyisi” diyor.
Bir gün önce de basın toplantısında, Sinema Evi’nin direktörü Caterina d’Amico “Türklerden çaldığımız” dediği yönetmene övgüler yağdırmıştı.
Özpetek tartışmasız günümüz İtalyan sinemasının en usta yönetmenlerinden biri.

Yazının Devamını Oku

Krizdeki İtalyanlara Türk filmleri

23 Eylül 2011
S&P’nin Türkiye’nin notunu yükselttiği, İtalya’nın ise notunu düşürdüğü gün Roma’dayız.

Ziyaret nedeni, Tofaş çatısı altındaki Lancia’nın ana sponsorluğunu üstlendiği “Roma Türk Film Festivali”.
22-25 tarihleri arasında ünlü oyuncu Marcello Mastroianni adına yapılan “Sinema Evi”nde düzenlenecek “Roma Türk Filmleri” Festivali’nin fikir babası Roma Büyükelçimiz Hakkı Akil.Festivalin başkanı ise ünlü yönetmen Ferzan Özpetek.Afişinde bir bıyık, bir de papyon olan festivalin sloganı “Anneciğim Türkler Geliyor”.Osmanlı döneminde Avrupa’da saldığımız korkunun esprili bir ifadesi olan bu sloganın altında “filmleriyle geliyorlar” sözleri yazılı.
Türk dizilerinin Arap ülkelerini ve Balkanlarını fethetmesinden sonra Türk sineması, bir zamanlar dünya film endüstrisinin kalbinin attığı Roma kapılarında.
Festivalin açılış filmi olan “Av Mevsimi” nedeniyle Roma’ya gelen iki ünlü oyuncu Şener Şen, Cem Yılmaz, Ferzan Özpetek ile aynı fotoğraf karesinde Tofaş CEO’su Ali Pandır’ın da yer alması anlamlı.
Güçlü otomotiv sanayinin giderek güçlenmekte olan film sanayine desteğini gösteriyor.
Venedik Bienali’nde Türk Pavyonu’na sponsorluğunun ardından Tofaş şimdi Türk sinemasının yurt dışına açılmasının itici güçlerinden biri.
TÜRKİYE’NİN FİLM ENDÜSTRİSİSinemamız için yurt dışına açılmanın tam zamanı.

Yazının Devamını Oku

Fatma Şahin’i destekliyoruz

20 Eylül 2011
DAVETLİ olduğum halde dün Ankara’da önemli bir toplantıyı kaçırdım.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin dün Ankara’da, kadına yönelik çalışmalar yapan STK’larla bir araya gelerek bakanlığı tarafından hazırlanmış “kadına karşı şiddet” yasa taslağını tartıştı.

Fatma Şahin’in AKP Kadın Kolları Başkanlığını yaptığı dönemden beri yardımcılığını yapan Ayşe Keşir’in dünkü toplantıyla ilgili kısa bir bilgi notu göndermiş.  
 

Toplantıya Mor Çatı, KADER, Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği, Kadının İnsan Hakları, Mediz, Başkent Kadın Platformu, Gökkuşağı gibi STK’ların yanı sıra Van, Antalya, Trabzon, İzmir’den de yerel kadın dernekleri davet edilmiş.

Keşir’in bilgi notundan öğrendiğime göre, Fatma Şahin geçen hafta da kısaca “şiddet yasası” diye anılan yasa tasarısını geçen hafta büyükşehir baro başkanlarıyla tartışmış.

“Şiddet Yasası

Yazının Devamını Oku

Molla ‘cıss’ diyor

18 Eylül 2011
Christie’s’in çağdaş sanat sorumlusu Francis Outred’e göre Tahran’daki modern sanat müzesi dünyanın en önemli koleksiyonuna sahip. Ancak İran rejimi bunların sergilenmesine izin vermiyor 12. Bienal için İstanbul’a akın eden binlerce yabancıdan biri de ünlü müzayede evi Christie’s’in Savaş Sonrası ve Çağdaş Sanat sorumlusu Francis Outred.
Yarı İngiliz, yarı İranlı Outred’in İstanbul’a ikinci gelişi bu.
Bienalin yanı sıra ilginç Türk sanatçıları arayışında gün boyu galerileri geziyor.
Sohbetlerde kulağına çalınan yeni galeri ve sanatçı isimlerini not ediyor.
İstanbul sanat piyasasında olup bitenleri dikkatle izliyor.
Francis Outred’e göre, 50’lerde ortaya çıkan Pop Art, 70’lere damgasını vuran kavramsal sanattan sonra şimdi ‘küresel sanatı’ konuşuyoruz.
“İnternet ve insanların kolaylıkla seyahat etmeleri ‘küresel sanatı’ besleyen bir şey. Sanatçılar, koleksiyonerler, müzayedeciler hareket halindeler. Birbirlerinden etkileniyorlar, fikir alışverişinde bulunuyorlar” diye çağdaş sanatın bugünkü halini anlatıyor.
Küresel sanat pazarı için İstanbul yükselen bir yıldız.
Ama İstanbul’un tüm tarihsel geçmişine, kültürel mirasına rağmen Dubai küresel sanat pazarında birkaç adım önde.
Birleşik Arap Emirlikleri sanata yatırımın ne kadar önemli olduğunu keşfetmiş zira.
Dünyanın en ünlü müzeleriyle anlaşmalar imzalamış.

KÜRESEL KRİZDE TAM TERSİ OLDU

Francis Outred anlatınca şaşırdım.
Tahran’daki Modern Sanat Müzesi dünyanın en önemli koleksiyonuna sahip.
Andy Warhol ve Francis Bacon’un önemli eserleri Şah döneminde satın alınmış.
Meğer Farah Diba çağdaş sanatı iyi bilen, koleksiyona önem veren bir isimmiş.
Devrimden sonra müzenin depolarına kaldırılan bu önemli koleksiyon sekiz yıl önce Hatemi döneminde bir ara gün ışığına çıkartılmış.
Ahmedinejad iktidara gelince tekrar depolara gönderilmiş.
İran halkını bunlardan mahrum etmek ne yazık.
Francis Outred’e küresel krizin küresel sanatı etkileyip etkilemediğini söylüyorum.
Bakın ne diyor?
“2007 yılında küresel kriz kendisini hissettirmeye başladığında herkes sanata yatırımın hızla gözden düşeceğini sanıyordu. Ancak tam tersi oldu.”
Dediğine göre, zenginler hisse alacaklarına daha az riskli sanat eserlerine yatırım yapmaya başlamışlar.
“Sanat eserinin değeri düşse bile hiç olmazsa duvarında güzel bir şey kalıyor” diyor gülerek.

DUBAİ’DEKİ CHRISTIE’S MÜZAYEDESİNDE TÜRK SANATÇILAR

Christie’s için Güney Amerika kadar Asya ve Ortadoğu’daki pazarlar da önemli.
Ünlü müzayede evi önümüzdeki 25 Ekim tarihinde Dubai’deki Türk ve İranlı sanatçıları kapsayan bir müzayede düzenliyor.
Francis Outred’in verdiği bilgiye göre, beş Türk sanatçısının eserleri satışa çıkartılacak.
İstanbul Modern’de önceki gün başlayan ‘Hayal ve Hakikat’ sergisinde eserleri olan Azade Köker’in ‘Elma’ adındaki eseri Türk sanatçılar arasında en pahalı olanı.
Tahmini satış fiyatı 90 bin ile 70 bin dolar arasında.
Yine İstanbul Modern’de modern ve çağdaş kadın sanatçılarla ilgili yeni sergide izlediğim Gülay Semercioğlu’nun ‘Işığı Ören Soyutlamalar’ eserinin tahmini satış fiyatı 25 bin ile 30 bin dolar.
Dubai’deki müzayedede eserleri satışa çıkartılacak diğer Türk sanatçıları ise Murat Germen, Ahmet Elhan, Ansen.
Yazının Devamını Oku