Paylaş
Ziyaret nedeni, Tofaş çatısı altındaki Lancia’nın ana sponsorluğunu üstlendiği “Roma Türk Film Festivali”.
22-25 tarihleri arasında ünlü oyuncu Marcello Mastroianni adına yapılan “Sinema Evi”nde düzenlenecek “Roma Türk Filmleri” Festivali’nin fikir babası Roma Büyükelçimiz Hakkı Akil.
Festivalin başkanı ise ünlü yönetmen Ferzan Özpetek.
Afişinde bir bıyık, bir de papyon olan festivalin sloganı “Anneciğim Türkler Geliyor”.
Osmanlı döneminde Avrupa’da saldığımız korkunun esprili bir ifadesi olan bu sloganın altında “filmleriyle geliyorlar” sözleri yazılı.
Türk dizilerinin Arap ülkelerini ve Balkanlarını fethetmesinden sonra Türk sineması, bir zamanlar dünya film endüstrisinin kalbinin attığı Roma kapılarında.
Festivalin açılış filmi olan “Av Mevsimi” nedeniyle Roma’ya gelen iki ünlü oyuncu Şener Şen, Cem Yılmaz, Ferzan Özpetek ile aynı fotoğraf karesinde Tofaş CEO’su Ali Pandır’ın da yer alması anlamlı.
Güçlü otomotiv sanayinin giderek güçlenmekte olan film sanayine desteğini gösteriyor.
Venedik Bienali’nde Türk Pavyonu’na sponsorluğunun ardından Tofaş şimdi Türk sinemasının yurt dışına açılmasının itici güçlerinden biri.
TÜRKİYE’NİN FİLM ENDÜSTRİSİ
Sinemamız için yurt dışına açılmanın tam zamanı.
Zira Ferzan Özpetek’in belirttiğine göre, ekonomik kriz İtalya’da film endüstrisini de vurmuş.
“Cinnecitta stüdyolarını yeni ziyaret ettim. Hüzünlü derecede durgun her şey” diyor.
Oysa festivalin açılışı için Roma’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik’in Türkiye ile verdiği rakamlar bambaşka bir tablo sunuyor.
Türkiye 10 yıl öncesi yılda 10 film üretirken, bugün yılda 60-70 film üretmek noktasına gelmiş.
2002 yılında yerli film izleme oranı yüzde 9 iken, 2010 yılında yüzde 53 oranında.
Yani yaklaşık 10 yıl kadar önce yabancı film izleme oranımız yüzde 91.
Çelik “Kendi çektiği filmleri izleme açısından Fransa’nın önüne geçtik. Avrupa’da birinci sıradayız. Dünyada ise dördüncü sıradayız” diyor.
Büyükelçi Hakkı Akil ise başka bir gerçeği dikkat çekiyor.
Türk dizilerinin Arap ülkelerinde gösterilmesinden sonra bu ülkelerden Türkiye’ye turist artışı yüzde 30 ila yüzde 40 dolaylarında.
Akil haklı olarak “Türk filmlerinin İtalya’da tanıtılması Türkiye’nin tanıtılmasıdır” diyor.
İtalyan zenginlere vergi
S&P’nin not düşürmesinden sonra İtalya hafif şokta.
Berlusconi Hükümeti’nin 2013 yılındaki yeni seçimlere kadar dayanamayacağı söyleniyor.
Televizyon programlarında, hükümet ekonomik büyüme için yeterli önlemleri almamakla suçlanıyor.
İtalyan ekonomi uzmanları “daha çok liberalleşme, daha çok özelleştirme” diye bastırıyorlar.
İzlediğim televizyon programlarının birinde bir ekonomi profesörü, “İtalyan aileleri çok zengin. Toplam varlıklarının İtalya’nın borçlarının beş katı olduğu hesaplanıyor” diye konuşuyor.
Zenginlere yönelik bir verginin tartışılmakta olduğunu söylüyor.
Büyükelçi Hakkı Akil de İtalya’nın zengin bir ülke olduğu konusunda hemfikir.
“2 trilyon Euro’luk bir ekonomi. En büyük sorunu, yapısal reformlarını tamamlamadıkları sürece büyüme hayal” diyor.
KOBİ’ler İtalya’nın itici gücü.
Ancak son dönemlerde KOBİ’ler de sıkıntıya düşmüş.
Büyükelçi geçtiğimiz aylarda İtalyan bir seramik şirketini satın alan Kale Grubu’nu örnek göstererek Türkiye için satın alma anlamında iyi fırsatlar olduğunu belirtiyor.
Bollywood Türkiye’ye gelir mi?
SİNEMA ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik ile sohbet ediyoruz.
Bütçeden Turizm ve Kültür Bakanlığı’na ayrılan payı soruyorum.
Sadece binde üç.
Ekonomik büyümesi 8.8 olan bir ülkenin kültür ve sanatına daha büyük bir pay ayırması gerekmez mi?
Bu bütçeden sinema sektörüne ayrılan para 20 milyon dolar.
Fransa’da ise 1.5 milyar Euro.
Çelik’in verdiği bir başka rakam dizi ve sinema sektörünün hacmiyle ilgili.
2002 ile 2003 yılları arasında dizi ve sinema sektörlerinin hacmi 400 milyon lira.
Bugün ikisinin toplamı 2 milyar dolar.
Çelik, “Film sektörünün birkaç ayağı var. Biri dizilerin ve filmlerin dışarıya açılması ise diğeri uluslararası sinema yatırımlarını Türkiye’ye çekmek” diyor.
Dediğine göre, Avrupa’da birçok ülke Almanya, İngiltere, Romanya gibi film çekimlerinden iyi gelir elde ediyorlar.
Ancak bunu bir “teşvik mekanizması” sayesinde yapıyorlar.
İngiltere örneğin, ülkesinde film çekenlere yüzde 40 oranında teşvik sağlıyor.
Çelik, “Türkiye yıldızı giderek parlayan üstelik gizemli bir ülke. Yüzde 20 oranında bile teşvik versek Amerikan, hatta Hint film endüstrisini çekebiliriz” diyor.
Şu anda, Çelik ve ekibi hem teşvikler, hem uluslararası yatırım için çalışmalarını sürdürüyormuş.
“Hintliler ile de görüşüyoruz” diyor Çelik.
Önümüzdeki yıllarda mesela Kapadokya’daki bir stüdyoda Bollywood’u görebiliriz.
Paylaş