Paylaş
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin dün Ankara’da, kadına yönelik çalışmalar yapan STK’larla bir araya gelerek bakanlığı tarafından hazırlanmış “kadına karşı şiddet” yasa taslağını tartıştı.
Fatma Şahin’in AKP Kadın Kolları Başkanlığını yaptığı dönemden beri yardımcılığını yapan Ayşe Keşir’in dünkü toplantıyla ilgili kısa bir bilgi notu göndermiş.
Toplantıya Mor Çatı, KADER, Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği, Kadının İnsan Hakları, Mediz, Başkent Kadın Platformu, Gökkuşağı gibi STK’ların yanı sıra Van, Antalya, Trabzon, İzmir’den de yerel kadın dernekleri davet edilmiş.
Keşir’in bilgi notundan öğrendiğime göre, Fatma Şahin geçen hafta da kısaca “şiddet yasası” diye anılan yasa tasarısını geçen hafta büyükşehir baro başkanlarıyla tartışmış.
“Şiddet Yasası”yla ilgili şöyle bir hatırlatma yapacağım.
Bakanlık hazırladığı taslağı geçtiğimiz temmuz ayında çeşitli STK’lar baro, sendika, üniversite, uluslar arası örgütlere göndermişti.
Kadın örgütleri tarafından “olumlu” olarak değerlendirilen taslağın en çarpıcı yanı şu:
Sadece evli kadınları değil, nişanlı, sevgili durumunda olan bek^ar kadınları da kapsıyor.
SIĞINMA EVLERİ KURULTAYI
Taslakta ayrıca şiddet uygulayan erkeğe “ elektronik kelepçe”, şiddete uğrayan kadınlara “özel bir alarm” gibi öneriler içeriyor.
Fatma Şahin “şiddet yasası”nın üç ay içersinde parlamentodan geçmesini bekliyor.
Bakan yarın da bakanlık düzeyinde ilk kez “Kadın Sığınma Evleri Kurultayı” düzenliyor.
Ayşe Keşir, STK’lar düzeyinde bu kurultayın daha önce birkaç kez yapıldığını ancak bakanlık düzeyinde ilk kez yapılacağının altını çizmiş.
Bu toplantıya da yerel yönetimler, SHCEK ve STK’lar tarafından işletilen 72 sığınma evinin ve Aile Danışma Merkezleri’nin yöneticileri katılacak.
AB uyum süreci kapsamında çıkan Belediye Yasası’na göre nüfusu 50 binin üzerinde yerleşim merkezlerinde sığınma evi açılması zorunlu.
Gelin görün ki hiçbir belediye buna yanaşmıyor.
Bence bunun en büyük nedenlerinden biri yerel yönetimlerde “kadının adının” olmaması.
Bilkent Üniversitesi’nin son bir araştırmasına göre, kadın temsili yerel yönetimlerde binde 9’a kadar düşmüş.
AVRUPA KONSEYİ SÖZLEŞMESİ NE OLDU?
Durum böyle olunca Almanya’da sığınma evlerinin sayısı 400’ün üzerinde iken bizde sadece 72.
Fatma Şahin’in bu önemli meseleye de el atmasını sevinçle karşılıyorum, bu ve diğer her girişimini yürekten destekliyorum.
Ancak bu vesileyle vurgulamak istediğim bir şey var.
Avrupa Konseyi’nin “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Sözleşmesi”ni geçtiğimiz mayıs ayında imzalayan ülkeler arasında Türkiye ilk sıradaydı.
İmzalamak yetmiyor.
Avrupa Konseyi sözleşmesinin parlamentodan da onaylanması gerekiyor.
Sözleşme bizim parlamentoda onaylandığı takdirde Fatma Şahin’in işi çok kolaylaşacak.
Hürriyet’in “Aile İçi Şiddete Son Kampanyası”nı yakından izleyen Böhmer’i bu kez 12 Haziran seçimleri öncesi mecliste eşit kadın temsili için kurulan Haklı Kadın Platformu karşıladı.
İki dönemden beri Göç ve Uyumdan sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Böhmer Almanya’daki Türk toplumunun sorunlarını iyi biliyor.
Şimdi Almanya’ya davet ettiği Haklı Kadın Platformu sayesinde bu sorunlara daha yakından bakmak fırsatını yakalayacak.
Şehir Hatları bu kadar sahipsiz mi?
Adalar hatlarında bizim canım vapurları ara ki bulasın.
Ne olduysa oldu Adalar’a yolculuk artık “metazori”vapurlar yerine “Mavi Marmara”nın motorlarıyla yapılıyor.
Yaşlılar, engelliler için bu motorlara inip binmek oldukça tehlikeli.
Ama konumuz o değil.
Pazar günü Sedef Adası’na gideceğim tuttu.
Şehir Hatları’nın, Bostancı’dan bu adaya “tek” seferiyle gittim.
“Tek” sefer Büyükada’da aktarmalı olarak gerçekleşiyor bu arada.
Büyükada’dan “Mavi Marmara”ya ait motor sizi Sedef Adası’na bırakıyor.
“Tek” seferin dönüşü aynı şekilde Büyükada üzerinden.
Ne ki önceki gün, saat 16.50 bizi Büyükada’ya götürecek “Mavi Marmara” motoru gelmedi.
Sedef Adası’nın iskelesinde Şehir Hatları’ndan bilgi verecek kimse yok.
İnsanlar panikledi, çeşitli yerlere telefonlar edildi ve motor 25 dakikalık bir gecikmeyle geldi ama bu arada tabii Bostancı vapuru kaçtı.
Şehir Hatları’nın tarifesine güvenerek yola çıkmıştım.
Hata etmişim.
Paylaş