Paylaş
Barselona’dan gelen yakın bir arkadaşımla geçenlerde Topkapı Sarayı’nı geziyoruz.
Sarayın birinci avlusundaki müze mağazasını merak ettik.
Ürünler birbirinden cazip, tasarımlar şahane.
Yurtdışında müze mağazalarını gezip “Keşke bizde de olsaydı” dediğimiz günler Topkapı Sarayı’nın mağazasına hâkim anlayışla geride kalmış.
Bilkent Turizm A.Ş. bünyesindeki Bilintur’un yaklaşık iki yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla müze mağazalarını ve kafelerini işletme anlaşmasını imzaladıktan sonra müze mağazacılığında devrim gibi bir şey olmuş.
Metropolitan Müzesi’nde ilk müze mağazasının açılış tarihi 1870.
Bizdeyse ilki Topkapı Sarayı’nda 2009’da açılmış.
Geç kalmış bir devrim anlayacağınız.
Bilintur CEO’su Orhan Hallik, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla imzalanan anlaşmaya göre 55 müze mağazası açılacağını söylüyor.
İki yıl zarfında 52 mağaza ve 34 kafe devreye girmiş.
DÜNYANIN EN BÜYÜK MÜZE MAĞAZA ZİNCİRİ
“Dünyanın en büyük müze mağaza zinciri olacağız” diyen Orhan Hallik, Bilintur’un yatırımının 15 milyon lirayı geçeceğini belirtiyor.
Metropolitan Müzesi, Versailles Sarayı gibi yerlere danışmanlık yapan bir İspanyol firmasıyla çalışan Bilintur her müzeye göre değişik ürün tasarlıyor.
Şimdiye kadar 12 bin ürün tasarlanmış.
Hallik’in dediği gibi müzelerimizde 12 bin yıllık bir tarihe dayanan eserler var.
Böyle bir malzemeyle 12 bin değil, 100 bin ürün de tasarlanabilir ancak Bilintur ürün yelpazesini aksine daraltmayı ve 8 bine düşürmeyi planlıyor.
Bilintur’un bünyesinde yedi tasarımcının yanı sıra free lance tasarımcılar da çalışıyor.
Üretim 200’den fazla şirketle yapılıyor.
Müze mağazalarının en çok ilgi çektiği mekânlar arasında Topkapı ile Ayasofya birinci sırada.
Daha sonra Efes, Konya, Göreme geliyor.
Peki müze mağazacılığı kârlı bir iş mi?
Orhan Hallik “Perakendeciliğin zor bir dalı” diyor.
Şöyle bir örnek vereceğim:
Topkapı Sarayı’nın 3 milyon kişi ziyaret ediyorsa bunların yüzde 15’i müzenin mağazasına giriyor, ancak yüzde 7’sine satış gerçekleşiyor.
DESIGN WEEK’TE ÖDÜL KAZANAN TASARIMLAR YAKINDA MAĞAZALARDA
Bilintur CEO’su Orhan Hallik, müze mağazacılığının kültürel mirasımızın korunmasına ve tanıtılmasına katkı yaptığını söylerken yerden göğe haklı.
Bir kere, müze mağazalarında satışa sunulan değerli kitaplar, değerli bilim insanları tarafından kaleme alınıyor.
Sanat tarihçileri profesör Nurhan Atasoy ile profesör Gül İrepoğlu örneğin.
Bilintur ayrıca üniversiteli gençler arasında hem kültürel mirasa farkındalığı artırmak, hem tasarım olayını desteklemek amacıyla ‘kültür ürünleri tasarımı’ yarışması düzenliyor.
Orhan Hallik konuştuğumuz günlerde üniversiteli öğrencilerin katıldığı tasarım yarışmasının İstanbul Design Week sırasında açıklanacağını söylemişti.
Design Week’in ikinci günü yarışmanın sonucu açıklandı ve yedi üniversiteli gencin ürünleri ödül aldı.
Bunları yakında müze mağazalarında görürüz artık.
ZENGİN TURİSTLERE TOPKAPI HANÇERİ
Topkapı Sarayı’nın en nadide eserlerinden biri olan zümrüt taşlarla bezeli hançer zengin turistlerin gözdesiymiş.
Orhan Hallik, şimdiye kadar 14 adet satılan hançerin fiyatının 6 bin lira olduğunu söylüyor.
Birinci Mahmut tarafından Şah Nadir’e hediye edilmek üzere yapılan ancak İran’daki karışıklıklar nedeniyle gerisingeriye Topkapı Sarayı’na dönen hançerin replikası 22 ayar altın kaplama ve zümrüt yerine Svarovski taşlarla kaplı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle bu hançer gibi kıymetli ürünlere sertifika veriliyormuş.
Paylaş