Grubun İtalyan Yönetim Kurulu Başkanı Stefano Pessina’nın gelirin her yıl “iki haneli” artması gibi bir hedefi var.
Hedefinden asla şaşmıyor.
Geçen hafta açıklanan sonuçlara göre, Alliance Boots’un 2011 geliri yine “iki haneli” hedeften şaşmayarak yüzde 18.4 artmış ve 23 milyar pound’a ulaşmış.
Pessina, Avrupa’yı etkisine alan krize rağmen Alliance Boots’un bu performansını iki şeye bağlıyor:
1- Satın almalar ve ortaklıklarla büyüme
2- Boots ürünlerinin uluslararası yelpazede giderek yayılıyor olması.
160 yıllık İngiliz şirketinin ürettiği Boots gibi değerli bir markasının yanısıra ilaç ve sağlık ürünlerini depolama ve dağıtma işi var.
Gaye Çevikel beni şaşırtmaya devam ediyor. İlk markası ‘Decorum’dan sonra 2004’te yarattığı ‘Gaia&Gino’ lüks tasarım markası için dünyada birlikte çalışmayacağı tasarımcı olmadığına iyice inandım.
Çevikel son olarak dünyanın en gözde mimarları arasında gösterilen Gana asıllı İngiliz mimar David Adjaye’yi ilk ‘endüstriyel tasarımı’ için ikna etmiş.
David Adjaye kim? Oslo’daki Barış Merkezi’nin, Denver’daki Çağdaş Sanat Müzesi’nin mimarı.
Washington’daki Smithsonian Müzesi’ne ek olarak planlanan Afrika-Amerika Ulusal Tarih ve Kültür Müzesi’nin de yapımını üstlenmiş. 500 milyon dolarlık müze için açılan yarışmayı kazanmış.
Gaye Çevikel, Los Angeles’ta bir arkadaşının evinde tanıştığı Adjaye’yi geçen yaz İstanbul’a davet ediyor. Birlikte İstanbul’daki Bakırcılar Çarşısı’nı geziyorlar.
Bir süreden beri yerel malzemelerimize, zanaatçılığımıza ve Türk kültürel motiflerine çağdaş bir yorum getirilmesini kafaya takmış Çevikel, David Adjaye’ye bakırla çalışmasını tavsiye ediyor.
CAM ÜFLEME VAZOLAR
Adjaye’nin bakır levhalarla ve Türk bakır ustalarının katkısıyla yaratmış olduğu ‘Yıldız Vazo’, Gaia&Gino’nun nisan ayında katıldığı Milano Tasarım Haftası’nın olay objelerinden.
İstanbul’un en yeni alışveriş merkezlerinden İstinye Park’ı ayda 1.6 milyon kişi ziyaret ediyor.
İnternet üzerinde alışveriş imkânı sağlayan hepsiburada.com’un aylık ziyaretçi sayısı 15.5 milyon kişi.
Bu rakamları karşılaştırdığınızda Doğan Online’ın İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, “hepsiburada.com Türkiye’nin en büyük AVM’si” derken haklı.
Dün Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi ve hepsiburada.com Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Gökyıldırım, hepsiburada.com Satın Alma Direktörü Mehmet Tözge, Pazarlama Direktörü Nurçin Koçoğlu ile bir araya gelip, 12 yıl önce bir apartman katında, 100 bin dolar sermayeyle kurulan hepsiburda.com’un başarı hikayesini konuştuk.
Bunu anlamak için, Dünya Bankası’nın yeni yayınladığı Dünya Kalkınma Göstergeleri Raporu’nun verilerine bakmak yeterli.
Rapora göre, İstanbul, havasındaki “sülfürdioksit” miktarında şampiyonlar arasında.
Dünyada 7’nci sırada.
Çin üç şehirle ilk 7’de yer alırken, İstanbul’un önünde Tahran ve Rio var.
Caroline Scheufele, lüks tüketimin önde gelen markası Chopard’ın hem eşbaşkanı hem tasarımcısı. Geçtiğimiz günlerde, Atasay Kuyumculuk ile Chopard arasındaki yeni bir işbirliği nedeniyle 1990’lu yıllardan beri sıklıkla geldiği İstanbul’a yolu düşen Caroline Scheufele ile lüks tüketimin yeni pazarlarını konuştuk.
Tabii Türkiye’yi de. Caroline Scheufele ‘yeni zengin’ terimini sevmiyor. Daha ziyade ‘eski para - yeni para’ terimlerini kullanmayı tercih ediyor. Dediğine göre, lüks Türklerin genlerinde olan bir şey. ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisiyle artık iyice haşır neşir olduğumuz Osmanlı’nın yaşam tarzına bakarsak haksız da sayılmaz.
Scheufele, “Lüks genlerinizde” diyor ama İstanbul’da gelmeye başladığı yıllardan bu yana Türk tüketicisinin zevkinin değişime uğradığını da ilave ediyor.
“Mücevher dendiğinde Türk kadınlarının tarzı eskiden daha Doğulu’ydu. Şimdi kadınlarınız modern tasarımı daha çok seviyor.”
Chopard bir aile şirketi. Caroline Scheufele’nın babası Karl Scheufele, saat markası Chopard’ı 1860’larda kuran İsviçreli bir aileden 1963’te satın almış. Saatin yanı sıra mücevher tasarımı da geliştirmiş ve Chopard’ın daha kaliteli ürün için daha fazla el işçiliği felsefesinden asla şaşmamış.
ALTIN PALMİYE’Yİ TASARLADI
Chopard’ın ilk mücevher koleksiyonunu tasarlayan kişi Caroline Scheufele. 1998’deyse Cannes Festivali’nin sembolü ‘Altın Palmiye’yi yaratmış. 2008’de de Hollywood yıldızlarının gözdesi olan ‘Kırmızı Halı’ koleksiyonunu.
Sosyalist Parti’nin adayı François Hollande’ın zaferini sokaktaki adam nasıl karşıladı?
Beş gün boyunca Fransa’nın güneyindeki tarihi köyleri arşınlarken soruyu sıklıkla sorma fırsatım oldu.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim:
“Ne pahasına olursa olsun Sarkozy’den kurtulayım” diyenlerin de, geleneksel olarak Sosyalist Parti’ye oy verenlerin de kafası karışık.
Zira Hollande’ın, cumhurbaşkanlığından önce bakanlık dahi devletin çeşitli kademelerinde görev yapmış olan Sarkozy’nin aksine devlette hiçbir deneyimi yok.
Önümüzdeki salı günü açıklayacağı hükümette kimlerin yer alacağı, başbakan olarak kimi seçeceği, kampanya sırasında veriş olduğu vaatlerini nasıl yerine getireceği kafalardaki soru işaretleri.
Ancak en büyük soru işareti vergilerle ilgili.
Facebook’un artık yeni hissedarları var. Ellerinde eski fotoğraf makineleriyle poz verirken gördüğünüz masum yüzlü Kevin Systrom ile Michael Krieger.
Yelekli, çizgili takımlara aldanmayın. Bu ikilinin günlük kıyafetleri blujean, tişört ve spor ayakkabılarından ibaret.
29 yaşındaki Kevin Systrom ile 26 yaşındaki Michael Krieger teknoloji dünyasında ‘Milyar Dolarlık Bebekler’ diye tanınıyor.
Nedeni şu: 2010 yılı mart ayında yaratmış oldukları Instagram şirketini kısa bir süre önce Facebook’un patronu Mark Zuckerberg’e 1 milyar dolara sattılar. Satışın büyük bölümüyse hisse karşılığında yapıldı.
Steve Jobs ile Bill Gates’in başarılarını yeni yeni duyurmaya başladıkları yaşlarda 1 milyar dolarlık bir servete konan Systrom ile Krieger şimdi 750 milyon kullanıcılı Facebook’un büyük hissedarlarından.
Peki Instagram nedir? Bendeniz de yeni öğrendiğimden en basit şekliyle şöyle açıklayabilirim: Systrom ile Krieger’ın mobil cihazlar için icat ettikleri bir uygulama. Beğendiğiniz fotoğrafları takipçilerinizle paylaşıyorsunuz.
31 MİLYON KULLANICI
Ancak Instagram’ın önemli özelliği var. 11 ayrı filtresi sayesinde paylaştığınız fotoğraflara rötuş, renklendirme, eskitme gibi şeyler yapıyorsunuz. Örneğin sayfadaki Sytrom ile Kriger fotoğraflarını bir mecmuadan iPhone ile çektim, asistanımız Merve Öktem ise onları kendi iPhone’unda rötuşladı.