Gila Benmayor

Bu yaz eğlence çatılarda

4 Mayıs 2012
TURİZMDEKİ son gelişmeleri konuşmak üzere öneki gün TUROB (Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) Başkanı Timur Bayındır ile buluştuk.

Turizmle ilgili en son veriler Bayındır’da.

İstanbul’a gelen turist sayısı 8 milyonu bulmuş.

Bayındır “İstanbul turizminde iki şey ön plana çıkıyor. Turistler İstanbul’u artık “yaşam tarzı” için de tercih etmeye başladılar. Otel satışlarının yüzde 50’si internet üzerinden yapılıyor” diyor.

İstanbul’un “yaşam tarzı” derken Bayındır, Beyoğlu’nun, artık eski havası uçup gitmiş Asmalı Mescit ile Galata’yı, Yunanistan eski Başbakanı Papandreu’nun bile masa yasağından nasibini aldığı Cihangir’i, keşmekeşine pek bayıldığım Taksim’i, Boğaz’ın eğlence noktalarını ima ediyor.

Yazının Devamını Oku

İstikamet Doğu

1 Mayıs 2012
EKONOMİK gücün Batı’dan Doğu’ya kaydığı tespitini son bir iki yıldır sıklıkla duyuyoruz.

İş çevreleriyle sohbette bu tespitin kesinlikle ete kemiğe bürünmüş olduğunu fark ediyorsunuz.

Hafta sonunda Düsseldorf’daki tasarım merkezini ziyaret ettiğimiz Fuga Denim Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Gözaçan Hong Kong’da bir ofis açmaya hazırlanıyor.

Sağ kolu Belge Engin çok yakında Hong Kong’a yerleşme telaşında.

Belki PepsiCo Asya-Pasifik Bölgesi Başkanı Ümran Beba’dan sonra Hong Kong’daki ikinci Türk iş kadını olur.

Yazının Devamını Oku

İstanbul Modern’in sanatçıları artık ‘cep’te

27 Nisan 2012
İSTANBUL Modern artık dünyada önemli bir marka.

Yönetim Kurulu başkanı Oya Eczacıbaşı’nın dediği gibi, müze İstanbul’a gelen turistlerin Topkapı ve Ayasofya’dan sonra mutlaka uğradıkları üçüncü yer.
Yılda 600 ila 650 bin kişiyi ağırladıklarını belirten Oya Eczacıbaşı New York’taki MoMa’nın 3.8 milyon kişi, Metropolitan Müzesi’nin 4.5 milyon kişi tarafından ziyaret edildiğini hatırlatıyor.
Henüz 7 yıllık bir müze olan İstanbul Modern hızla yol almış.
The Art Newpaper, son iki yıldır dünyada en fazla ziyaretçi çeken dünyanın ilk 50 müzesi arasında sayılıyor İstanbul Modern.
Başbakan Erdoğan bu başarının fakında olmalı ki, geçenlerde
Galataport ihalesi yeniden gündeme geldiğinde ve İstanbul Modern’in yıkılacağı iddiaları ortaya atıldığında “Müze yıkılmayacak yerinde duracak” diyor.
Oya Eczacıbaşı, İstanbul Modern’e daha çok ziyaretçi çekmek için ilk günkü heyecanıyla sürekli yeni arayışlar içersinde.

Yazının Devamını Oku

Enerji Borsası’na hazır mıyız?

24 Nisan 2012
RWE Almanya’nın enerji devlerinden.<br><br>Doğalgazdan yenilenebilir enerjinin sayısız alanlarında Almanya içinde ve dışında yatırımları var.

Nabucco Konsorsiyumu’da dahil.
RWE’nin Türkiye CEO’su Dr. Andreas Radmacher 2.5 yıldan beri İstanbul’da.
Radmacher ile Denizli’de Turcas ile ortaklaşa yaptıkları 500 milyon Euro’luk Kaklık Doğalgaz santralını ve Türkiye’deki diğer yatırımlarını konuşacaktık ama Enerji Borsası”na odaklandık.
Zira Türkiye’ye uzun vadeli geldiklerini belirten Radmacher, daha çok yatırım için “illa Enerji Borsası” diyor.
“Türkiye’de enerjiye yatırım yapan yabancılar için önemli olan ürettiğini satmak. Bu yüzden şeffaf ve rekabete açık bir piyasa için “Enerji Borsası” mutlaka gerek” diye ekliyor.
Bu noktada pek sevdiği Kapalıçarşı örneğini veriyor.
“Kapalıçarşı’ya gittiğinizde gönlünüzdeki ürünler için çeşitli seçenekler vardır. Çarşıda yüzlerce dükkan, binlerce müşteri görürsünüz. Her malın bir alıcısı vardır mutlaka. Enerji Borsası’da işte öyle bir şey. Daima malını satacak ve bu malı talep edecek birileri vardır”.

Yazının Devamını Oku

Trump: Oyunculuktan da para kazanıyorum

22 Nisan 2012
TRUMP Towers’ın açılışını için İstanbul’a gelen Donald Trump ile Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile Mehmet Ali Yalçındağ’ın evlerinde onuruna verdikleri davette karşılaştık. Davete kızı İvanka Trump ve New York Observer’ın sahibi olan damadı Jared Kushner ile birlikte katılan Donald Trump’ı tesadüfen geçen hafta televizyonda gösterilen “Aşka İki Hafta” filminde  görmüştüm.
Sandra Bullock ile Hugh Grant’ın oynadıkları filmde “Emlak kralı” olarak küçük bir rolü vardı
Oyunculuğu sevip sevmediğini soruyorum.
“Tabii seviyorum... Şimdiye kadar belki 30 filmde oynamışımdır” diyor./images/100/0x0/55eb3b6df018fbb8f8b3de2f
Peki oyunculuktan para kazanıyor mu?
Rolü ne olursa olsun göründüğü filmlerden mutlaka para alıyormuş.
New York’ta sahibi olduğu Trump Towers binaları da film çekimlerinde kareye girdiklerinde iyi bir gelir sağlıyormuş.
500 bin dolar gibi bir rakam telaffuz ediyor.
ÇIRAK’TA PATRON NASIL DAVRANACAK
Donald Trump’ın oyunculuğu pek sevdiği, ünlü televizyon programı Çırak’tan (The Apprentice) söz açılınca patronların nasıl davranmaları gerektiğini mimikleriyle anlatırken ortaya çıkıyor.
“Öyle yumuşak patron olmayacaksın, kaşlarını çatıp öfkeleneceksin. Bağırıp çağıracaksın” diyor.
Özel Boeing 757 uçağıyla İstanbul’a gelen Donald Trump ile ailesini önceki sabah karşılayan Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ali Yalçındağ’a göre Trump aslında son derece mütevazı biri.
Uçaktan iner inmez Yalçındağ’a “Bundan böyle patron sensin. Sen ne dersen onu yapacağım” diyor.
Yalçındağ çiftinin davetine gelen arasında Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış sohbet sırasında Trump’un New York Belediye Başkanlığı’na adaylığını koymasını öneriyor.
“Aday olursanız kesin kazanırsınız” diyor Bağış.
ABD’deki 2012 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’den adaylığını koyacağı iddia edilen Donald Trump, “Arkadaşı Mitt Romney’in önünü açmak için seçim yarışına katılmayacağını” açıklamıştı.
“Eğer yarışa katılsaydım kazanacağıma dair güçlü inancım vardı” demeyi ihmal etmeyerek.
BAĞIŞ’IN TRUMP’TAN TALEBİ
Egemen Bağış’ın New York Belediye Başkanlığı önerisini gülümseyerek karşılayan Trump, her fırsatta İstanbul’a bayıldığını, mutlaka yeniden geleceğini söylüyor.
Kızı damadı ve 6 dadının baktığı söylenen torunuyla İstanbul’a gelen ünlü işadamı Kuruçeşme’deki Les Ottamans’dan gördüğü Boğaz manzarasına mı, yoksa Anadolu yakasındaki Yalçındağ’ların evinden gördüğü manzarayı mı daha çok beğendiği konusunda kararsız.
Ama Boğaz’a kesinlikle hayran.
Madem İstanbul’a o kadar beğenmiş Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın talebini geri çevirmeyecek.
Bağış’ın talebi şu: Çırak şovunda İstanbul’un lafını geçirecek.
Mehmet Ali Yalçındağ’a bakarsanız, Donald Trump’ın Çırak şovunda “İstanbul’un sözünü geçirmesi şehrimize gelen Amerikalı turist sayısında en az yüzde 10 oranında bir artış sağlar.
Sayın Trump, İstanbulseverler olarak sizden bunu bekliyoruz.
Yazının Devamını Oku

İstanbul’da Kosta Rikalı bir CEO

22 Nisan 2012
Her ülkeden üst düzey yöneticiye alışmıştık ama İstanbul’da Kosta Rikalı bir CEO görünce şaşırdım. Hem de Anadolu Grubu’nun göz bebeği Efes Bira’nın başında. Üstelik Alejandro Jimenez İstanbul’un trafiğinden bile şikayetçi değil

İstanbul’da yabancı CEO’lara alıştık. Kendi hesabıma İngiliz, Amerikalı, Fransız, İtalyan CEO’larla sayısız kez yemek yiyip sohbet etmişliğim var. Ama Orta Amerika’nın küçücük ülkesi Kosta Rika’dan gelenine ilk kez rastlıyorum. Efes Bira’nın Başkanı Alejandro Jimenez Kosta Rikalı. Beş yıl önce dünyanın ta öbür ucundan kalkıp İstanbul’a gelmiş ve Efes Bira’nın başına geçmiş.
İstanbul Bebek’te ailesiyle yaşayan Jimenez’i hangi rüzgâr bu taraflara atmış? Jimenez kariyerinin önemli bir bölümünü ABD’de Coca Cola’da geçirmiş. Tahmin edebileceğiniz gibi Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’i tanıyor, zaten kendisini Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan ile tanıştıran da Kent.
Coca Cola’dan ayrıldıktan sonra Meksiko’da Subway sandviç zinciri ve Papa John’s pizzacılarını açan Alejandro Jimenez, Tuncay Özilhan’ın İstanbul’da çalışma önerisine hayır diyememiş. “Profesyonel kariyerim bitti derken Tuncay Özilhan’dan teklif geldi. Üstelik işin ucunda İstanbul gibi dünyanın en çekici köşesinde çalışmak vardı… Tabii ki öneriyi geri çeviremedim” diyor.
20 milyon nüfuslu Meksiko’daki sandviç ve pizza işlerinde yüzde 25’lik hissesi duruyor.
Sohbet sırasında İstanbul’daki trafikle arasının nasıl olduğunu sordum. Vaktinin büyük bir bölümünü geçirdiği Rusya’dan ve Meksiko’dan sonra pek şikayetçi görünmüyordu. Moskova’da havalimanından 40 kilometre uzaklıktaki ofisine tam dört saatte ulaştığını anlattı. Beterin beteri varmış. Kahve ülkesi Kosta Rika’dan kalkıp gelen bir CEO’nun trafik konusunda bizi rahatlatacağını hiç aklıma getiremezdim doğrusu.

GÜNEY AFRİKA’DA SIKI PAZARLIK

Jimenez, Anadolu Grubu çatısı altındaki Efes Bira Grubu’nun faaliyetlerini Rusya’dan başlayarak tüm Orta Asya ülkelerinde büyütme misyonunu üstlenmiş. Tabii bu arada başarılı ortaklıklara imza atarak. Jimenez, Efes Kurumsal İlişkiler ve Regulasyon Direktörü Saltuk Ertop ve Kurumsal İletişim Direktörü Mustafa Levent İlgün ile buluşmamızda, dünyanın ikinci büyük bira üreticisi Güney Afrikalı SABMiller ile ‘stratejik ortaklığı’ konuştuk. Jimenez, 2 milyar dolarlık bu ortaklığı Efes için önemli bir kilometre taşı olarak tanımlıyor.

Yazının Devamını Oku

TURMEPA’dan Uluslararası Marmara ve Karadeniz Konferansı

20 Nisan 2012
DENİZ kirliliğini önlemek için yıllardan beri titiz çalışmalar sürdüren Deniz Temiz Derneği TURMEPA, 30 Nisan tarihinde İstanbul’da “Uluslararası Marmara ve Karadeniz Konferansı” düzenliyor.

Geçenlerde öğle yemeğinde biraraya geldiğim TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı’nın verdiği bilgiye göre, konferansta Marmara ve Karadeniz’in kurtulması yolunda “ortak bir eylem planı” için düğmeye basılacak.
Yaramancı’nın paylaştığı rakamlar ürkütücü tabloyu ortaya koyuyor.
40 yılda, Marmara’da palamut balığı yüzde 90, uskumru yüzde 95, kefal yüzde 91, barbunya yüzde 73, lüfer yüzde 58 azalmış.
Kuşkunuz olmasın...
Torunlarımız bu balıkların adlarını bile hiç bilmeyecek.
Balıklar yok olurken, hem Karadeniz ve hem Marmara aşırı kirlenme nedeniyle can çekişiyor.
Marmara kıyısındaki belediyelerin yüzde 65’inin biyolojik arıtması yok.

Yazının Devamını Oku

Karadeniz’in gırgırına Afrika açılımı

17 Nisan 2012
DARDANEL konservelerinin kurucusu Niyazi Önen aynı zamanda Deniz Ürünleri Sanayicileri Derneği DESAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı.

Geçenlerde Niyazı Önen ile DESAD’ı konuşmak üzere buluştuk.
Ama tabii ki sohbet Dardanel’in Ülker tarafından satın alınmasına kadar uzandı.
DESAD’dan başlarsak, bu derneğin üyeleri arasında deniz ürünleri sanayicilerinin önemli bir bölümü (Dardanel-Kerevitaş-Alarko-Amati-Pınar Balık-Kocaman) var.
2005 yılında kurulmuş olan dernek için Önen “Biz denizlerin TÜSİAD’ıyız” diyor.
Peki Türkiye’nin önde gelen deniz ürünleri sanayicilerini çatısı altında toplayan DESAD’ın
amacı ne?
Önen bununla ilgili “Öncelikli hedef Türkiye’de balık tüketiminin artması. Avrupa Birliği’ne oranla üçte bir daha az balık tüketiyoruz” diyor.

Yazının Devamını Oku