Hemen bazı önlemlerin uygulanması talimatını vermiş.
Trafik ekiplerinin denetimlerini arttırmaları, yol kenarlarına portatif tuvaletler, yolcu otobüslerinin köprüde geçiş saatlerini değiştirmek gibi önlemler.
Yaşadığımız trafik kabusunu bir nebze hafifletecek olan bu “palyatif önlemler” İstanbul trafiğine kesin çözüm değil.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, önümüzdeki yaz aylarında FSM’den daha yıpranmış olan Boğaziçi Köprüsü’nün bakıma alınacağını ve daha büyük sıkıntı çekeceğimizin haberini sağ olsun bugünden verdi.
2010 yılı Ayvalık Zeytin Hasat günlerinden beri göremediğim Ersoy ile sektördeki son gelişmeleri konuştuk.
Ersoy bir yandan iç tüketimi artırmakla ilgili çalışmalar yaparken, diğer yandan doğuda yeni pazarlar peşinde.
“Türk zeytinyağının yeni rotası Çin, Japonya ve Hindistan” diyor.
Çin ve Japonya’yı zeytinyağı üreticilerinden giderek daha çok duyuyoruz.
İstanbul dün geceden itibaren 3. Uluslararası Opera Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. İstanbul Opera Festivali’ni konuşmak üzere mehtaplı bir gecede Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Profesör Rengim Gökmen, Genel Müdür Yardımcısı Nilgün Ateş Çelebi, festivalin sanat yönetmeni Doç. Yekta Kara ve tabii ki sponsoru olan Denizbank’ın Genel Müdürü Hakan Ateş ile buluştuk.
DenizBank, İstanbul’un ilk ve tek opera festivalinin sponsorluğunu üç yıldan beri üstleniyor. Aynı zamanda İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın kurumsal sponsorluğunu sekiz yıldan beri sürdürüyor. Bu yıl onuncusu düzenlenecek Bodrum Uluslararası Bale Festivali’nin de sponsoru. Anlayacağınız Denizbank’ın müzik ve baleyle çok özel bir ilişkisi var.
Kuşkunuz olmasın, aynı zamanda Denizbank’ın en büyük hissedarı Dexia Bankası’nın İcra Komitesi üyesi olan CEO Hakan Ateş’in bunda payı büyük. Mehtaplı gece buluşmasında Hakan Ateş’e “Bu müzik ve özellikle opera sevginiz nereden kaynaklanıyor” diye sordum...
TRT’DEN AYRILDI BANKACI OLDU
Hakan Ateş’in sanata, müziğe tutkusu pek erken yaşta başlamış. Henüz dördüncü sınıftayken ilkokul öğretmeni Rezzan Güniz’in yazmış olduğu operette başrolü kapmış.
Bu rol ona sanatçı olarak TRT’de Çocuk Saati programının yolunu açmış.
TRT’de müzikten dizilerde seslendirmeye kadar çeşitli dallarda çalışan Hakan Ateş, İş Bankası Teftiş Kuruluna girdikten sonra TRT’den ayrılmış. Ancak ayrıldığında TRT’den aldığı ücret, İş Bankası müfettişliğinden aldığı ücretin çok üzerindeymiş.
Soyak Holding’in CEO’su Emre Çamlıbel ile yaptığımız sohbette gecekondular da gündeme gelmişti.
Sadece İstanbul’da sayıları 200 binin üzerinde olduğu tahmin edilen gecekonduların Türkiye’nin her şehrinde mantar gibi bittiğini biliyoruz.
TOKİ evlerinde 10 kişinin öldüğü Samsun’un Canik ilçesinde “kentsel dönüşüm” öncesi gecekondu sayısı 2 bin 500.
Nitekim TOKİ, Samsun felaketinden sonra yaptığı açıklamada gecekonduların yıkılıp imar yönetmeliğine uygun binaların yapılmasıyla daha vahim sonuçların önüne geçildiğini bildiriyor.
Peki gecekondu yerine yapılan binaların hesapsız, kitapsız dere yatağının hemen yanı başına yapılmasına ne demeli?
Çamlıbel ile buluşmamıza dönersek.
TOKİ’nin Samsun’daki evleri sahiplerine teslim ettiği tarihlere denk gelen buluşmamızda Çamlıbel TOKİ’nin gecekondu ve gecekondulaşmayla tek başına başa çıkamayacağının altını çizmişti.
Türkiye gecekondu mücadelesinde başarısız
Edinburgh’daki TEDGlobal 2012 konuşmacılarından, Yale Üniversitesi öğretim görevlisi Keith Chen, elimin altındaki kitapçıkta “davranışsal ekonomist” olarak tanımlanıyor.
Chen’i TED’de dinledim.
Konuştuğumuz lisanın ekonomide davranışlarımızı etkilediğini iddia ediyor.
Bu iddiasıyla ilgili araştırmalarının sonuçlarını önümüzdeki günlerde, “Lisanın ekonomideki davranışlar üzerindeki etkisi- Kanıtlar tasarruf oranlarında ve emeklilik varlıklarında” başlığını taşıyan makalesinde yayınlamaya hazırlanıyor.
Dr. Duygu Erten Türkiye’nin çevre konusundaki isimsiz kahramanlarından… Boğaziçi Üniversitesi’nden inşaat mühendisi olarak mezun olup Kaliforniya’nın yolunu tutuyor. Doktorasını inşaat ve çevre üzerine yapıyor. Türkiye’de henüz yeni yeni duymaya başladığımız çevreye saygılı ‘yeşil binalar’ üzerinde çalışmaya başlıyor.
Kaliforniya, yeşil binalar konusunda ABD’nin en cesur, en öncü eyaleti. Başta belediyeler olmak üzere kamu binaları, okullar, hastaneler yeşil bina sertifikası almak için yarış halinde.
Duygu Erten, 2005’te kafasını yeşil binalara fena halde takmış vaziyette Türkiye’ye dönünce ilk iş olarak “Yeşil okul yapalım” diye Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruyor.
O günleri hatırladığında “Konuştuğum yetkililer ‘Yeşil okul neymiş’ diye birbirlerine baktılar” diye anlatıyor: “Oysa yapılan araştırmalardan biliyoruz ki, yeşil okulda okuyan çocuklar derslerinde daha başarılılar zira hem daha mutlular, hem daha az hastalanıyorlar.” Bu okullarda öğretmenler de daha mutlu. Tespitlere göre daha az sıklıkla istifa ediyorlar.
TÜRKİYE’DE 120 ŞİRKET
Erten, yeşil okul diye sesini duyuramayınca 2007’de TEMA’nın kurucularından Nihat Gökyiğit’in kapısını çalıyor ve birlikte ‘Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’ni kuruyorlar.
Dernek, Kanada merkezli Dünya Yeşil Binalar Konseyi’nin çatısı altında kuruluyor. Bu konsey yeşil binalar konusunda dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşu. 91 ülkede faal. Bütün dünyadan 50 bin
Türkiye’de aylardır eğitim sistemini nereye sürükleyeceği bilinmeyen sorunlu yeni eğitim yasasını tartışırken, Batı’da 8-12 yaşındaki çocukların bilimsel araştırma yazmaya teşvik edildiklerini biliyor musunuz?
İki gündür Edinburgh’da TED konferanslarını izliyorum.
TED (ingilizce teknoloji, eğlence, tasarım sözcüklerinin baş harfleri) dünyanın en yaratıcı beyinlerini, bilimden, sanata çeşitli alanlarda faaliyet gösteren en devrimci insanları bir araya getiren bir platform.
Bu platformda 18 dakikalık konuşma yapan yaratıcı fikirlerini ortaya koyuyor.
Bu ıssızlığın ortasında mimarisiyle hemen göze çarpan müze, çağdaş sanatla yörenin el sanatlarını aynı çatı altında barındırıyor.
İki yıl önce açılmış olan müzeyi gezerken insan “Böylesi İstanbul’da yok” diye düşünmekten kendini alamıyor.
Müze, sergi salonlarının yanı sıra, konferans salonu, kütüphane ve Baksı Köyü’ndeki kadınların halı ve “ehram” diye bilinen çok özel bir kumaşı dokudukları atölyelere sahip
Profesör Koçan gerçekten çılgınca bir işe girişmiş.