Paylaş
Edinburgh’daki TEDGlobal 2012 konuşmacılarından, Yale Üniversitesi öğretim görevlisi Keith Chen, elimin altındaki kitapçıkta “davranışsal ekonomist” olarak tanımlanıyor.
Chen’i TED’de dinledim.
Konuştuğumuz lisanın ekonomide davranışlarımızı etkilediğini iddia ediyor.
Bu iddiasıyla ilgili araştırmalarının sonuçlarını önümüzdeki günlerde, “Lisanın ekonomideki davranışlar üzerindeki etkisi- Kanıtlar tasarruf oranlarında ve emeklilik varlıklarında” başlığını taşıyan makalesinde yayınlamaya hazırlanıyor.
Bizzat kulaklarımla duymasam inanmayacağım.
Chen bu tezini ortaya atarken, gelecekteki davranışlarınızın konuştuğunuz lisanla ilintili olduğunu söylüyor.
Şöyle açıklayayım.
Bazı lisanlarda “gelecek zaman” varken bazılarında yok.
Örneğin İngilizce, Fransızca, Türkçe “gelecek zamanın” çok güçlü olduğu lisanlar.
Çince, Japonca, Kuzey Avrupa lisanları “gelecek zamanın” zayıf olduğu lisanlar.
OECD ÜLKELERİNDE DURUM
Chen’in verdiği örneğe göre, Çince “Dün yağmur yağdı”, “Şimdi yağmur yağdı”, “Yarın yağmur yağdı” demek pekâlâ mümkün.
Keith Chen’in beni şaşırtan tezine göre, “gelecek zamanın” güçlü olduğu ülkelerde tasarruf oranı düşük, “gelecek zamanın” olmadığı ya da zayıf olduğu ülkelerde ise tasarruf oranı daha yüksek.
Aklınıza böyle bir şey gelir miydi?
Chen bu tezini güçlendirmek için 1985-2010 yıllarını kapsayan dönemde OECD ülkelerini mercek altına almış.
Makalesinde de yer alan tabloyu sunumunda ekrana getiriyor.
Gerçekten baktığınızda lisanlarında “gelecek zaman”ın zayıf olduğu ülkelerde tasarruf oranı yüksek, aksi durumda ise düşük.
En düşük tasarruf oranı ise Yunanistan’da karşımıza çıkıyor.
Yunanistan’dan sonra listede ABD, İngiltere gibi ülkeleri görüyoruz.
“Gelecek zamana” sahip ülkelerle “gelecek zamanı” olmayan ülkelerin tasarruflarında yüzde 5’lik bir fark söz konusu.
Tabloya bakınca Keith Chen’in tezi yabana atılacak gibi değil.
Ethem Sancak’a UNESCO sürprizi
SEVİNDİRİCİ haber St. Petersburg’da, UNESCO toplantılarını izleyen Profesör Dr.Gül İrepoğlu’ndan geldi.
Unesco’nun “Dünya Mirası Listesi”ne Türkiye’den Çatalhöyük dahil olmuş.
9 bin yıllık bir tarihe dayanan Çatalhöyük’ün de “Dünya Miras Listesi”ne girmesiyle Türkiye’den listeye giren alanların sayısı 11’e yükseldi.
Çatalhöyük’ü miras listesine almanın bir gerekçesi de “eşitlik idealinden yola çıkan bir kentsel plana” sahip olması.
Kaotik şehirleşmenin kucağına düşmüş bizler için oldukça uzak bir kavram.
Çatalhöyük’ün bir başka özelliği “anaerkil bir topluma” ev sahipliği yapmış olması.
Bir uzak kavram daha.
İngiliz arkeolog Profesör İan Hodder’in sürdürmekte olduğu Çatalhöyük kazılarını 2002 yılında ziyaret etme fırsatını bulmuştum.
Çatalhöyük’un sponsorları arasında Boeing, Yapı Kredi, Shell gibi kurumlar var.
Bunların arasına en son Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak katıldı.
Tarih ve arkeolojiye düşkünlüğü ile tanınan Ethem Sancak geçtiğimiz günlerde İan Hodder ile biraraya gelip Çatalhöyük kazılarını 5 yıl süreyle destekleyeceğini bildirmiş.
Kazılarla ilgili ayrıntılı bilgi almış.
Kendisi tam rakam vermese de Sancak’ın Çatalhöyük’e yüklü miktarda bir kaynak ayırdığı biliniyor.
İnsanlık tarihinin ilk tapınağına sahip Göbeklitepe, Ethem Sancak’ın sponsorluğunu üstlendiği başka bir arkeolojik alan.
Sancak, “Türkiye’nin petrolü” diye tanımladığı arkeolojik alanlara daha fazla dikkati çekmek için büyük bir sempozyum hazırlığında.
Paylaş