BİT yoksa, trafik çilesi var

Hemen bazı önlemlerin uygulanması talimatını vermiş.

Trafik ekiplerinin denetimlerini arttırmaları, yol kenarlarına portatif tuvaletler, yolcu otobüslerinin köprüde geçiş saatlerini değiştirmek gibi önlemler.

Yaşadığımız trafik kabusunu bir nebze hafifletecek olan bu  “palyatif önlemler” İstanbul trafiğine kesin çözüm değil.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, önümüzdeki yaz aylarında FSM’den daha yıpranmış olan Boğaziçi Köprüsü’nün bakıma alınacağını ve daha büyük sıkıntı çekeceğimizin haberini sağ olsun bugünden verdi.

Hiç kuşkunuz olmasın 2013 yazında aynı trafik keşmekeşini, aynı sıkıntıları konuşuyoruz olacağız.

Kesin çözüm nedir diyorsanız BİT, yani Bilgi ve İletişim Teknolojileri devreye girmeden olmaz diyeceğim.

BİT, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın da dediği gibi dünyanın en önemli üç teknolojisinden biri.

Diğer ikisi Biyoteknoloji ve Nanoteknoloji.

AKILLI ŞEHİR OLACAK MI

17 milyonluk İstanbul, ulaşım,  güvenlik, sağlık, enerji gibi şeylerde “Akıllı Şehir” olacaksa eğer bu sadece BİT devreye girdiği takdirde olur.

Yani trafik sorunumuz ancak bilimsel yöntemlerle çözebiliriz ve gerisi hikaye.

Geçtiğimiz eylül ayında Türkiye Bilişim Vakfı’nın İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle İstanbul’u daha rekabetçi, daha yenilikçi bir şehre dönüştürmek amacıyla “İstanbul Bilgi Toplumu İzleme Grubu”nu oluşturduğu yazmıştım.

İşte bu İzleme Grubu önceki günkü toplantısında, İstanbul’un nasıl “Akıllı Şehir” olacağına ilişkin raporunu sundu.

Toplantıya Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın katılması bekleniyordu.

Hatta toplantı günü onun takvimine göre belirlenmişti ancak gelmedi.

Kadir Topbaş malum tatildeydi ama toplantı salonunda belediyeden kimseleri de göremedim.

İstanbul’un nasıl “Akıllı Şehir” olacağı konusu yerel yöneticilerimizi ilgilendirmiyor mu?

Toplantıda TÜBİTAK, BTK Başkanı Dr.Tayfun Acarer, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın olmasına rağmen bu kurumlarla ortak çalışmalar yürütmesi gereken İBB’nin olmaması tuhaf geldi bana.

ULAŞIMA BİNLERCE ÇÖZÜM BULUNABİLİR

Her neyse, İstanbul Bilgi Toplumu İzleme Grubu’nun raporunda 54 tane politika önerisi ve 5 tane ana çözüm önerisi var.

İzleme Grubu’nun ortaklarından olan TAGES (AB fonları ve inovasyonla ilgili danışmanlık hizmeti veriyor) CEO’su Leyla Arsan “En çok akıllı ulaşım üzerinde durduk. Ulaşım için BİT’in katkısıyla binlerce çözüm bulunabilir” diyor.

Arsan’ın da dikkat çektiği gibi İBB Avrupa Birliği’nin son derece önem verdiği “Akıllı Şehir” için fonlara ulaşabilir.

Nitekim İzleme Grubu’nun toplantısını yaptığı dakikalarda Avrupa Birliği “Akıllı Şehir”ler için 365 milyon Euro’luk yeni bir fon açıklamıştı.

İstanbul’un meselesi “günü kurtarmak” değil bilimsel yöntemleri devreye sokacak program ve mekanizmalar olmalı değil mi?

Faruk Eczacıbaşı’nın verileri kulağımıza küpe olsun

TÜRKİYE Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı “İstanbul’un tarihi, kültürü, coğrafyasıyla övünüyoruz. Ama dünyadaki şehirlerle karşılaş-tırdığımızda İstanbul rekabetçilik, inovasyon, sosyal sermaye, çevresel tehditler gibi konularda sınıfta kaldı” diyor.

Elindeki verileri paylaşıyor:

- Küresel Şehirler Rekabetçilik Endeksi’nde İstanbul ilk 60 şehir arasında yok.

- İnovasyon Şehirleri 2011 Dünya Listesi’nde 125 şehir arasında 89. sırada.

- İnovasyon Şehirleri 2011 Avrupa Listesi’de 60 şehir arasında 51. sırada.

- Küresel Finans Merkezleri 2012 Endeksi’nde 77 şehir arasında 61. sırada

- Küresel Şehirler 2012 Endeksi’nde 66 şehir arasında 37. sırada.

Eczacıbaşı İstanbul’un “sınıfta kalmış” rekabetçiliği için Bilgi ve İletişim Tekno-lojileri’nden yararlanmanın olmazsa olmaz koşul olduğunu söylüyor.

İşin en üzücü yanı şu:

Türkiye’dek BİT sektörünün yüzde 90’ı neredeyse İstanbul’da, bu sektörde onlarca STK var. Bunların hepsi “Akıllı Şehir” için çözüm üretebilirler.

Yeter ki yerel yönetimler talepte bulunsun, yönlendirsin.

Eczacıbaşı “Devlet, belediye, BİT sektörü, TÜBİTAK gibi kurumlar, üniversiteler hep birlikte akıllı çözümler üretebilirler. Bu trafik rezaleti kader değil” diye konuşuyor.

Bilişim Enstitüsü kuruluyor

LEYLA Arsan’ın verdiği bilgiye göre, Bilişim Vakfı’nın Karaköy’deki binası halen restore ediliyor ve bittiğinde Bilişim Enstitüsü’nü barındıracak.

Bilişim Enstitüsü ne yapacak?

Arsan “Enstitü BİT sektörünün buluşma noktası olacak. Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra İzleme Grubu’nun yaptığı gibi rapor hazırlama, araştırma gibi şeyler yapacak” diyor.