EĞİTİMİN uzun dönemli bir yatırım olduğu daha önce vurgulanmıştı. Çeşitli nedenlerle eğitim sürecinin arz yönünde devletin rolü ve bu rolün nedenleri de açıklanmıştı. Devlet eğitime ne kadar yatırım yapmaktadır? Başkaları bu konuda ne yapmaktadır? Devlet harcamalarını karşılaştırırken yapılabilecek önemli hatalardan biri
devlet harcamalarındaki verimliliğin ülkeler arasında aynı olduğunu varsaymaktır. Halbuki, bir ülkede bir dolarlık eğitim yatırımının kalite ve gerçek miktarı bir başka ülkedeki aynı bir dolarlık eğitim yatırımından farklı olabilir. Ama, ayrıntı bilinmediğinden, bu hata yapılmak zorundadır. Bu hatanın varlığını bilerek
ülkeler arasında eğitim yatırımlarının bazı göstergelerini irdelemek yine de yön göstericidir.
SONLARDAYIZ
Ardındaki nedenler ne olursa olsun,
Türkiye eğitime gerekli önemi vermemektedir. Bu yargı, bulunabilecek tüm göstergelerle de rahatlıkla ispatlanabilmektedir. Örneğin,
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin toplam devlet bütçesi içindeki payı 1995-2003 döneminde ancak yüzde 7.66 olabilmiştir. Bu dönemde savunma harcamalarının bütçeden aldığı pay daha büyüktür. Bütçeden eğitime ayrılan pay 2005 yılı kasım ayı itibariyle yüzde 10.45 olmuştur. İlerleme sevindiricidir, ama yeterli değildir.
Avrupa’nın küçük ve göreli olarak düşük gelirli ülkeleri arasında milli gelirine göre eğitime en az para harcayan ülkelerden biriyiz. Gelişen piyasalar içindeki
Çekler ve
Macarlar milli gelirlerinin yaklaşık yüzde 5’ini eğitime para harcarken,
Türkiye’de bu rakam yüzde 3.56 dır. 2005 yılında bu rakamın da altında kalınacağı tahmin edilmektedir.
İlkokullarda öğrenci-öğretmen oranının en yüksek olduğu ülke yine Türkiye’dir. Türkiye’de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 26 civarındayken, bu rakam çevremizdeki Bulgaristan’da 17, Romanya’da 18, Yunanistan’da 12’dir.
Türkiye, karşılaştırılan ülkeler içinde en kalabalık ülkedir. Doğal olarak,
okullu çocuk sayısı Türkiye’de en fazladır. Konunun daha da çarpıcı yanı tablodaki Türkiye dışındaki dokuz ülkelerde 22 milyona yalın okullu öğrenci varken, yalnızca Türkiye’deki öğrenci sayısı 16 milyona yakındır. Yani, göreli olarak,
eğitime daha az kaynak tahsis ederek daha fazla insanı eğitmeye çalışıyoruz.
KAYNAK SORUNU
Öğrenci başına eğitim harcamalarında yıllık 485 Euro ile listenin sonlarındayız. Macaristan ve Çek Cumhuriyeti öğrenci başına 2,000 Euro civarında eğitim harcaması yapmaktadırlar. Komşumuz Yunanistan’da bu rakam 3,000 Euro’nun üzerindedir.
Sorunun önemli bir kaynağı elbette budur.
Çözüm, eğitime daha fazla kaynak aktarmaktan geçmektedir. Yani, devlet harcamalarında önceliklerimizi değiştirmek zorundayız. Eğitim sistemini değiştirmeye ve daha etkin kılmaya yönelik reform çalışmaları eğitime yapılan yatırımların kalitesini ve üretkenliğini artıracaktır. Ama,
eğitime ayrılan kaynaklar artırılamadığında, arzulanan sonuçlara ulaşıp diğer ülkeleri yakalamamız zor olacaktır.