DÜNKÜ yazıda 2001 Krizi’nden sonra Merkez Bankası’nın bilançosunun zorunlu olarak büyüdüğü vurgulanmıştı. Bilanço 2002 yılından sonra da yavaşlayarak büyümeye devam etti. Son yıllarda Merkez Bankası bilançosunun büyümesi büyük bir ağırlıkla döviz alımları yoluyla piyasaya para çıkarmakla gerçekleştirildi.
Merkez Bankası döviz alımları yoluyla piyasaya çıkardığı parayı enflasyon hedefi doğrultusunda yeniden geri çekti. Açık piyasa işlemleri yoluyla yapılan borçlanmalar Merkez Bankası parasını büyüttü. Toplam bilançonun Merkez Bankası’nın döviz karşılığı çıkardığı para kadar büyümemesinin nedeni Hazine’nin Banka’ya olan borçlarının bir kısmını program dahilinde geri ödemesiydi. Bu yarının konusu olacak.
DÖVİZ ALIMLARI
Tabloda bu kez 2002 yılı sonundan bu yana her yılın son cuma günkü (eğer yılın son işgünüyse bir önceki cuma günü) Merkez Bankası Analitik Bilançosu ana kalemleri verilmektedir. Görüldüğü gibi, YTL olarak Merkez Bankası’nın dış varlıkları 2002 yılından bu yana hızla artmakta, buna karşılık dış yükümlülükler düşmektedir.
İç varlıklar da yıldan yıla düşmektedir. İç varlıkların düşmesi çok büyük ölçüde Hazine borçlarının kısmen tasfiyesinden kaynaklanmaktadır. Kısacası, 2002 yılından sonra bilanço büyümesinde döviz varlıklarının artışı önemli bir etken olmakta, iç varlıklardaki düşüşlerle bilançonun daha fazla büyümesi frenlenmektedir.
Bilançonun pasif kısmında büyüyen Merkez Bankası Parası’dır. Merkez Bankası Parası’ndaki büyüme Rezerv Para büyümesinden ve Açık Piyasa İşlemleri yoluyla Merkez Bankası’nın piyasadan kendi bastığı parayı borçlanmasından kaynaklanmaktadır.
Daha yalın bir ifadeyle, Merkez Bankası piyasadan kendi bastığı para karşılığı yüklüce döviz almakta, aldığı dövizlerin bir bölümüyle döviz üzerinden olan borçlarını kısmen ödemekte ve döviz rezervlerini artırmaktadır. Döviz karşılığı piyasaya çıkardığı paraların bir kısmını piyasada bırakmakta (rezerv para artışı) ve enflasyonu indirme hedefi içinde fazla parayı borçlanarak (açık piyasa işlemleri) geri çekmektedir.
ESNEKLİK
Böyle bir bilanço yapısıyla, döviz kurlarının düşmemesi ya da biraz yükselmesi amacıyla Merkez Bankası’nın daha fazla döviz alması arzulanmaktadır. Yani, Merkez Bankası’nın döviz varlıklarının daha da hızlı artırılması istenmektedir. Bilanço büyümesinin belli bir noktada tutulabilmesi için Merkez Bankası’nın döviz varlıklarının daha fazla artmasıyla bir başka varlığın (iç varlıkların) aynı oranda olmasa dahi düşürülmesi söz konusu olmalıdır.
İç varlıkların neredeyse tümü Hazine’nin 2001 Krizi sonrası Merkez Bankası’ndan yaptığı borçlanmalardır. Bu borçlar belli vadeye bağlanmıştır. Dolayısıyla, Merkez Bankası’nın iç varlıklarını istediği gibi azaltabilmesi mümkün değildir. Bu konuda esnekliği yoktur.