Emre Özpeynirci

Siste yolculuk başlıyor

18 Aralık 2016
ÖTV ve kur artışlarıyla birlikte 2017 yılının özellikle 1.6 litre ve altı motor hacmine sahip BMW ve Mercedes gibi lüks markaları derinden etkileyeceği bir gerçek.

 Sonuçta fiyatlara yüzde 10 artış olarak yansıyan ÖTV düzenlemesi ve kurdaki yüzde 10’a yakın yükseliş bu markaların modellerini direkt vuracak. Böylece bu iki marka bugünkü gibi yılda 30 bin adetleri aşan satış adetlerine uzun bir süre zor ulaşır gibi gözüküyor.

 

Bu noktada ahkam kesmek yerine mikrofonu BMW, Land Rover, Jaguar ve MINI’nın Türkiye’de distribütörü olan Borusan Otomotiv’in CEO’su Eşref Biryıldız’a uzattım ve kendilerini nasıl bir yılın beklediğini sordum. Biryıldız söze “Şu anda o kadar çok zor geçen aralık ayına odaklandık ki gelecek yılı düşünmeye henüz fırsat bulamadık” diye başladı. Açıkçası, 2017 yılı biraz bu ayın nasıl sonuçlanacağını bağlı gibi. Ellerindeki stoklara bağlı olarak aralık ayında ÖTV artışını karşılayan ve 24 ay vadeye sıfır faiz veren Biryıldız, bu sayede ellerindeki stokları bitirip, 2016 hedeflerini tutturmak için uğraşıyor.

 

Eşref Biryıldız

 

“2017 modellerin fiyatı ne olur?”

Yazının Devamını Oku

Autoshow fuarının geleceği tehlikede

11 Aralık 2016
EYLÜL ayının sonunda tam da Paris otomobil fuarından önce, bazı otomobil fuarlarının geleceğinin tehlike altında olduğunu yazmıştım.

Bu görüşün dünyada birçok kişi tarafından sesli olarak dile getirildiğini belirtmiş, Paris fuarına katılmayan firmalardan bahsetmiştim. Hatırlayanlar vardır, Avrupa’nın en önemli fuarlarından biri olan Paris’e daha önce dünyada sadece 3 fuara katılacağını açıklayan Volvo dışında Ford, Mazda, Aston Martin, Bentley, Rolls-Royce ve Lamborghini katılmamıştı. Kulislerde gerekçe olarak yüksek maliyetler gösteriliyor, markalar fuara ödeyecekleri paralar yerine müşterilerine yönelik birebir etkinlikler düzenlemeyi daha uygun görüyor açıklamaları yapılıyordu.

 

Sonuçta ‘markalar her fuara katılacak’ diye bir zorunluluk yok. Ama ocak ayında Amerika’nın en büyük otomobil fuarı Detroit’e katılımda da sıkıntılar yaşandığı belirtiliyor. Şimdiden birçok markanın Detroit’e pas geçtiği gelen haberler arasında.

 

Yani eylülde yazdıklarımın üzerine bir düzeltme yapmam gerekiyor. O da ‘bazı otomobil fuarların geleceğini tehlike altında’ diye yazmıştım ya, onu ‘otomobil fuarlarının geleceği tehlike altında’ diye değiştirmem şart. Çünkü markalar artık ödedikleri yüksek paralar nedeniyle fuarların satışlarına çok da büyük katkısı olmadığına inanmaya başladı. Gelişen teknolojiyle birlikte daha etkili pazarlama yöntemlerine başvurabileceklerini belirtiyorlar. Düşünün Tesla gibi yeni nesil otomobil markalarının artık alışveriş merkezlerinin içine bile girdiğinden yola çıkarsak, gelecekte otomobil pazarlama yöntemlerinin değişeceği kesin. Kuşkusuz bekleyip dünyada fuarlarla ilgili gelişmeleri göreceğiz, ama bu konunun daha uzun süre tartışılacağı kesin.

 

2019 İPTAL EDİLEBİLİR

 

Yazının Devamını Oku

Kur arttıkça ÖTV etkisi genişliyor

4 Aralık 2016
KASIM sonunda gerçekleşen ÖTV artışı kuşkusuz otomotiv sektörü için büyük bir darbe oldu.

Yaşanan kur artışından zaten büyük sıkıntı çeken ve daha da çekeceği açık olan sektöre Maliye beklenenden önce bir de ÖTV yumruğu vurunca herkesin kafalar karıştı. Beklenenden önce diyorum çünkü evet Bakanlar Kurulu ÖTV’yi değiştirme yetkisi aldı ve evet bir artış olacağı ortadaydı ama kurlardaki bu yükseliş nedeniyle bunun 2017 yılına öteleneceğine inanılıyordu. Hatta Maliye Bakanı ile bir araya gelen otomotiv sektörü yetkilileri de bu izlenimi almış ve açıklama yapmışlardı. Ama 2 gün sonra bir gece ansızın vergiler artırıldı.

Sonuçta ‘ÖTV artışı ve yükselen kurlar fiyatlara yansır’ korkusuyla kasım ayında 122 bin adetlik rekor satış yapıldı. Özellikle lüks markaların satışları uçuşa geçti, bazılarının elinde araç kalmadı. Tüm zamanların en çok araç satılan kasım ayı gerçekleşti. Aralık ayında da ‘ÖTV bizden’ kampanyaları ve eldeki stoklara bağlı olarak kurların tam olarak yansıtılmamasından dolayı rekor olmasa da yine yüksek satışlar bekleniyor. Tahminler kasım ayını geçip 130 bin civarında araç satılacağı yönünde. Bu da 2016 yılının 2015’i geçip tarihi satışa ulaşmasını sağlayacaktır. Ama peki ya sonra...


TÜKETİCİLER HİSSEDECEK


Yazının Devamını Oku

‘Yerli’ye ÖTV’de sınırlı avantaj

27 Kasım 2016
10 ayda toplam 553 bin otomobil satılırken bunun yüzde 24’ü yani 133 bin 896 adedi Türkiye’de üretilen yerli araçlardan oluştu. Bu yerli otomobillerden 61 bin adedi cuma günü yürürlüğe giren ÖTV artışından etkilenmezken, 71 bin 905 adedi ise zamlanan sınıftaki araçlardan oluştu. Yani söylenildiği gibi yeni ÖTV düzenlemesi ile yerli otomobile önemli bir avantaj sağlanmış olmadı.


GEÇTİĞİMİZ cuma günü Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) yine bir gece ansızın değişiklik yapılırken, Maliye Bakanlığı bu kez vergisiz fiyatı 40 bin TL ve altındaki otomobillere dokunmadı.

Yani fiyatı 68 bin 440 TL’nin altındaki ‘ucuz’ tabir edilen ağırlıklı manuel vites ve benzinli otomobillerin ÖTV oranları yüzde 45’te bırakıldı. Maliye Bakanı Naci Ağbal, yeni ÖTV sistemiyle ekonomik araçların desteklendiğini lüks araçların vergisinin ise artırıldığını, bu sayede 3 milyar TL ek kaynak sağlanacağını açıkladı. Bazı sektör yetkilileri de ÖTV’deki yeni oranların yerli otomobili desteklediğini ve bu sayede yeni yatırımların gelebileceğine dikkat çekti. Gazete ve televizyonlardaki haberlerde de ucuz otomobillerin ÖTV’sinin aynı kalmasının yerli otomobili önemli şekilde desteklediği görüşleri hakim oldu.

 

Bunu net olarak ortaya koyabilmek için satış adetlerine bakmak gerekiyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerinden yola çıkarak sektör yetkililerinin desteğiyle 10 aylık satışlarda yerli-ithal oranlarını inceledim. Bu yılın ocak-ekim döneminde Türkiye’de toplam 553 bin 111 adet otomobil satılırken bunun yüzde 24’ü  yani 133 bin 896 adedi Türkiye’de üretilen yerli araçlardan oluşmuş. Bu yerli otomobillerden 61 bin adedi cuma günü yürürlüğe giren ÖTV artışından etkilenmezken, 71 bin 905 adedi ise zam gören modellerden. Yani söylenildiği gibi yeni ÖTV düzenlemesinin yerli otomobillere pek bir avantaj sağlamadığı görülüyor.


Yazının Devamını Oku

Otomotive darbe Amerika’yı vurur

20 Kasım 2016
GEÇTİĞİMİZ hafta Los Angeles otomobil fuarına katılmak için Amerika’daydım.

 Türkiye’de her gün yeni gündeme uyanırken, ABD’nin tek gündemi ise seçilmiş Başkan Donald Trump’dı. Taksicisinden, garsonuna, üst düzey yöneticisinden, sanatçısına kadar herkes büyük şokta. Kendilerini nelerin beklediğini bilememenin verdiği endişe yüzlerinden okunuyordu.

 

Ama en büyük şok yaşayan kuşkusuz Amerikan otomotiv endüstrisi. Bilmeyenler için hatırlatayım, Trump henüz başkan adayı iken, ABD’li otomotiv devleriyle büyük kavgaya girmişti. Ford ve General Motors’un Meksika’da yatırım kararlarını rezillik olarak yorumlayan Trump, “Amerika’daki tüm işçilerini kovarak Meksika’ya gidecekler. Eğer başkan olursam Ford’un ve GM’in yurtdışında üreterek Amerika’ya getirdiği tüm araçlardan yüzde 35 ek vergi alacağım. Bu yüzden ne olacağını söyleyeyim, hiç bir zaman ülkeyi terk edemeyecekler” açıklamasıyla dev şirketlere göz dağı vermişti.

 

Bu sert açıklamalar sonrası Ford Motor Company’nin CEO’su Mark Fields ise politikacıların gerçeklerin önüne geçmesinin tam bir hayal kırıklığı olduğu cevabını vermişti. Yani aslında ‘politikacılar anlamadıkları işlere karışmasınlar’ demek istemişti.

 

BİRÇOK ÜLKEDE ÜRETİYORLAR

 

Yazının Devamını Oku

ÖTV’de asıl hedef VW mi?

13 Kasım 2016
YAKLAŞIK 15 gündür otomotiv sektörünün gündeminde yapılması planlanan ÖTV değişiklikleri var.

 Maliye Bakanlığı’nın değişiklik için yetki almasının ardından Bakan Ağbal’ın özellikle düşük motor hacmine sahip lüks otomobilleri hedef olarak göstermesi,  motor hacmi haricinde fiyata göre vergilendirmeyi de gündeme taşıdı. Bu oluşan gündemle birlikte ortada bir çok yeni ÖTV listesi dolaşmaya başladı. Her ne kadar Bakan Ağbal bu listeleri yalanlasa da, açıklamalarında lüks otomobillerdeki vergi adaletsizliğini sürekli gündeme getirmeye devam ediyor.

 

Kuşkusuz lüks otomobil denilince de akıllara hemen 3 Alman, yani Mercedes, BMW ve Audi geliyor. Son yıllarda 1.6 litrelik motora sahip modelleriyle satış patlaması yaşayan bu 3 marka toplamda 90 bin adedi bulan rakamlara ulaştı. Ama şöyle bir yanılgı da var. Mercedes ve BMW’nin Almanya’daki üst yönetimi, “Türkiye’de 1.6 litre motora düşük ÖTV var, gelin biz de küçük motorları bazı modellerimize koyup avantaj elde edelim” gibi bir düşünceye sahip değil. Avrupa ve dünyada emisyon standartları sertleşince bu markalar da emisyon oranlarını düşürmek için motorlarda küçülmeye ve bu motorları önemli modellerine koymaya başladı. Yani kimsenin Türkiye’de 10 bin adet fazla satacak diye bize özel motor filan geliştirdiği yok. Sonuçta dünyadaki emisyon kanunları Türk tüketicilere yaradı ve orta sınıf araç fiyatına lüks markalara binebildiler.

 

PASSAT DARBE YİYEBİLİR

 

İşte tam da ÖTV artışının sadece bu modelleri etkileyeceği tartışılırken, geçtiğimiz hafta Hürriyet’in düzenlediği otomotiv zirvesinde görüştüğümüz Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Satış Direktörü Şükrü Bekdikhan, asıl hedeflerinin kendileri değil Volkswagen olduğunu söyledi. Bekdikhan, bugün toplam satışlarda birinci sırada yer alan Volkswagen’in Türkiye’deki otomobillerin önemli bir kısmının 100 bin TL’nin üzerinde olduğunu belirterek, “Dolayısıyla böyle bir vergi artışı kuşkusuz bizi etkiler ama Volkswagen’i daha fazla vurur. Satışları yarı yarıya düşer” dedi. Bu sohbetin ardından    Volkswagen’in modellerine baktım. Özellikle satışlarında aslan payını alan Passat’ın neredeyse tüm versiyonları olası bir ÖTV artışından direkt etkileniyor. Diğer modellerinde de etkilenenler var ama gerçekten VW olası bir ÖTV          artışında Passat’dan büyük darbe yiyebilir. 

 

Yazının Devamını Oku

ÖTV’de yeni oranlar havalarda uçuşuyor

6 Kasım 2016
MALİYE Bakanı Naci Ağbal, bir haftadır tartışılan ve benim de sürekli üzerine yazıp, çizdiğim otomotivde yeni vergi düzenlemesine yönelik dün önemli açıklamalar yaptı.

“Türkiye olarak ileriki dönemde özellikle çevreye duyarlı otomotiv sektörünü teşvik etmek amacıyla salınım olan emisyona dayalı bir vergilendirme sistemine geçiyoruz” diye konuşan Ağbal, hemen arkasından da şunu ekledi: “ÖTV bugün sadece motor silindir hacmine bağlı. Araç 1600 cc motor hacmine sahipse fiyattan, aracın özelliklerinden bağımsız şekilde aynı vergi alınıyor. Halbuki hepimiz bundan yakınıyoruz. Piyasada baktığınız zaman aynı motor silindir hacmine bağlı olsa da birbirinden çok farklı araçlar var. Lüks araçlar var, bazı özellikleri bakımından gerçekten çok farklı araçlar var, ama biz bunlardan aynı oranda vergi alıyoruz. Bu vergi adaleti bakımından da doğru bir sistem değil ve uzun süredir herkes şikayet ediyor.”

 

Yani benim anladığım Maliye Bakanlığı hem lüks otolara yönelik bir ÖTV artışı yapacak hem de emisyona yönelik bir düzenlemeyi vergi sistemine entegre edecek. Peki ikisi bir arada ÖTV içinde olabilir mi? Bence zor. Tahminim ve Ağbal’ın açıklamalarından anladığım lüks araçların ÖTV oranlarını fiyat dilimlerine göre artırıp, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde (MTV) ise emisyona yönelik bir sistem devreye alınacak. Bakan Ağbal, bu konudaki değerlendirmeyi Bakanlar Kurulu’na bir iki hafta içinde götüreceklerini sonra da sektörle oturup müzakere edeceklerini söyledi. Bekleyip göreceğiz, ama bu arada sektör içinde de sular durulmuyor. Çünkü ÖTV’de yeni düzenlemenin gündeme gelmesiyle spekülasyonlar da hızla artmaya başladı. Birçok sektör yetkilisi 1.6 litre motora sahip 100 bin TL üzeri araçların vergisinin artacağını duyduklarını söylerken, dün sızan başka bir liste ise sektörde tam bir bomba etkisi yarattı.

 

SIZAN LİSTEDE NELER VAR

 

Bu listedeki oranları Bakan Ağbal’ın adil vergi sistemi sözleriyle örtüşmesinden dolayı önemsedim. Çünkü liste tamamen lüks araçlara yönelik bir ÖTV düzeninden ibaret. Listede öncelikli olarak ÖTV’de motor silindir hacimlerine ilişkin kategoriler aynı kalırken bunlar içine vergisiz farklı fiyat sınıfları eklenmiş. Nasıl mı; 

 

Yazının Devamını Oku

ÖTV’ye YAMA değil KÖKTEN değişim gerek

30 Ekim 2016
GEÇTİĞİMİZ hafta Meclis’e sevk edilen “Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” ile yakın zamanda otomotivde farklı bir Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) döneminin başlayacağı anlaşılıyor.

 

Zaten dün Maliye Bakanı Naci Ağbal da CNN Türk’te Hakan Çelik’in soruları üzerine bunun altını net olarak çizdi. Bu düzenleme ile Bakanlar Kuruluna yetki verildiğini kaydeden Ağbal, “Biz bu tasarı ile vergi oranlarını fiyat aralıklarına göre farklılaştırabilme yetkisi alıyoruz. Bu aslında bugüne has bir konu değil. Uzun zamandır hep burada bir vergi adaleti beklentisi vardı, biz onu karşılamaya çalışıyoruz. Yani 50 bin liralık bir araçla 150 bin liralık bir araç motor silindir hacmi aynı diye aynı oranda vergilendirilmeli midir? Vergilendirilmemelidir. Daha farklı oranlarda vergilendirilmesi lazım. Biz burada özellikle şuna dikkat edeceğiz. Düşük fiyat segmentlerinde vergi oranının daha düşük olması lazım. Burada bunun teknik çalışmaları yapılıp kararı öyle verilecek” açıklamasını yaptı. Bakan Ağbal bir tarih vermedi ama belli ki sektörle yapılan görüşmelerden sonra 2017 yılında yeni bir ÖTV sistemi bizi bekliyor olacak.

 

Peki otomotiv sektörünü ve tüketicileri neler bekliyor. Bu konuda herkes şaşkın ve henüz kimse ne olacağını bilmiyor. Sadece tahminler ve iddialar var. Bu tasarının 1.6 litre ve altında motor hacmine sahip modellerle satışlarında patlama yaşayan lüks markalara yönelik bir operasyon olduğu belirtiliyor. Yani hükümet bir başka ifadeyle lüks araç satışlarını durdurup cari açığı kontrol etmek istiyor. Baktığımızda eğer bu gerçekleşirse bir nevi ÖTV sistemine yama yapılmış olacak.

 

Bugün Türkiye’de 3 lüks Alman marka yılda 90 bin adede yakın lüks otomobil satıyor. Bunların yüzde 90’ından fazlası da 1.6 litre ve altı motor hacmine sahip düşük ÖTV’li modeller. Bu da 82 bin lüks otomobilin düşük vergi ile satıldığını ortaya koyuyor. Bu otomobillerin ortalama fiyatları ise 150 bin TL civarında. Yani alt vergi diliminden yararlanmasına rağmen oldukça yüksek fiyatlar. Bu 3 markanın her biri düşük ÖTV avantajıyla bugün yılda 30 bin adetli rakamlara ulaştı ve ilk 10 marka arasına adını yazdırdı. Sonuçta kişi başına milli geliri 10 bin doların altında bir ülkede bu kadar lüks oto satılmalı mıdır? Bu bir soru. Sonuçta ‘etimiz ne budumuz ne?’ diye düşünebiliriz.

 

Ama şu açıdan da bakmak lazım. Bugün pazarın yüzde 75’i ithal araçlardan oluşuyor. Yani 2015’te satılan 725 bin otomobilin 543 bini ithal. Şimdi 1.6 litre motorlu lüks otolarda ÖTV fiyatı arttığında satışların yüzde 50 düşeceğini düşünelim. Zaten Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü

Yazının Devamını Oku