Paylaş
Türkiye’de her gün yeni gündeme uyanırken, ABD’nin tek gündemi ise seçilmiş Başkan Donald Trump’dı. Taksicisinden, garsonuna, üst düzey yöneticisinden, sanatçısına kadar herkes büyük şokta. Kendilerini nelerin beklediğini bilememenin verdiği endişe yüzlerinden okunuyordu.
Ama en büyük şok yaşayan kuşkusuz Amerikan otomotiv endüstrisi. Bilmeyenler için hatırlatayım, Trump henüz başkan adayı iken, ABD’li otomotiv devleriyle büyük kavgaya girmişti. Ford ve General Motors’un Meksika’da yatırım kararlarını rezillik olarak yorumlayan Trump, “Amerika’daki tüm işçilerini kovarak Meksika’ya gidecekler. Eğer başkan olursam Ford’un ve GM’in yurtdışında üreterek Amerika’ya getirdiği tüm araçlardan yüzde 35 ek vergi alacağım. Bu yüzden ne olacağını söyleyeyim, hiç bir zaman ülkeyi terk edemeyecekler” açıklamasıyla dev şirketlere göz dağı vermişti.
Bu sert açıklamalar sonrası Ford Motor Company’nin CEO’su Mark Fields ise politikacıların gerçeklerin önüne geçmesinin tam bir hayal kırıklığı olduğu cevabını vermişti. Yani aslında ‘politikacılar anlamadıkları işlere karışmasınlar’ demek istemişti.
BİRÇOK ÜLKEDE ÜRETİYORLAR
O dönem yapılan açıklamaların otomotiv fabrikalarında çalışan işçilerden ve sendikalardan oy almak için olduğu açıktı. Zaten Trump’un aldığı sonuçlar da bunu gösteriyor. Ama işin tedirgin eden tarafı ‘Trump ya dediğini yaparsa.’ Kafalardaki bu soruya Los Angeles fuarında yine Ford CEO’su Mark Fields cevap verdi: “Trump eğer yüzde 35’lik ek vergi koyarsa bu ABD ekonomisine büyük darbe olur. Bizim başlayan dev yatırımları iptal etme şansımız yok. İskeletler oluştu. Sonuçta milyar dolarlık bu yatırımlar ek vergiyle etkilenirse bu önce Amerikan otomotiv sektörünü daha sonra tüm ekonomiyi vurur. Ben halen doğru politikaların geçerli olacağından emin olmaya devam ediyorum. Bu ABD ekonomisi için sağlıklı ve renkli olacaktır.”
Fields’ın açıklamadığı bir önemli nokta daha var. ABD’li şirketler sadece kendi ülkelerinde ürettiklerini mi iç pazarda satıyor veya satacak? Tabii ki hayır. Bırakın Meksika’yı, Türkiye’de Hindistan’da Çin’de Polonya’da, Almanya’da bu markaların üretimleri yok mu? Trump bu ülkelere de vergi koyup, onlarla da ticari savaşın içine mi girecek?
Diğer taraftan Trump otomotiv sektörüyle sadece Meksika konusunda gerginlik yaşamadı. Ayrıca seçim kampanyası boyunca iklim anlaşmasını iptal etme, kömür madenlerini yeniden faaliyete geçirme, petrol ve doğalgaz projelerine öncelik sözü de verdi. Yani iklim değişikliğiyle mücadelede önemli yer tutan otomotiv sektöründe yapılan milyarlarca dolarlık çevreci yatırımlar ve yeni teknolojilere de darbe vurmasından korkuluyor. Düşünsenize aldığı kararlarla çevreyi en az kirleten eyalet olan California bile kara kara düşünmeye başladı.
TOYOTA ÖLDÜRDÜ, TRUMP DİRİLTİYOR
‘Scion’ markasını muhtemelen çoğunuz duymamıştır, fakat otomobil dünyasına meraklı olanlar, Toyota’nın bu markayı 2002 yılında ABD pazarında kullandığı bir alt marka olarak yarattığını bilirler. İngilizce anlamı ‘çocuk evlat’ olan Scion zaten tasarımı itibariyle yeni yeni otomobil kullanmaya başlayan genç kitleyi hedef alan bir marka. Toyota’nın diğer modellerinden çok daha düşük ücretlerle satışa sunuluyordu. Fakat bu yılbaşında alınan ani bir kararla Toyota, Scion markasını artık kullanmayacağını açıkladı ve markayı geçtiğimiz günlerde tamamen bitirdi. Scion markasının Facebook hesabından da şu açıklama yapıldı: “13 yılda 1.2 milyon kullanıcıya sahip Scion markası kapılarını kapattı. Bazı modellerimiz ABD’de Toyota markasıyla yoluna devam edecek.”
‘Scion’ ismi otomotiv sektöründe ölürken, asıl işi inşaat ve turizm olan ABD’nin yeni seçilmiş Başkanı Donald Trump tarafından başka bir sektörde yeniden doğacak. Geçtiğimiz ay Trump Hotels’ten yapılan açıklamada yeni otel zinciri markalarının isminin Scion olacağı söylendi. Yani Trump otellerinin bir alt markası olacak. Okunuşu itibariyle Türkiye’de yanlış anlamlara gelebilecek bu ismin ABD’de çok sevildiği ortada. Ama bir gerçek var ki o da bu otel zincirinin isminden dolayı Türkiye’de açılamayacağı...
Paylaş