Paylaş
“Türkiye olarak ileriki dönemde özellikle çevreye duyarlı otomotiv sektörünü teşvik etmek amacıyla salınım olan emisyona dayalı bir vergilendirme sistemine geçiyoruz” diye konuşan Ağbal, hemen arkasından da şunu ekledi: “ÖTV bugün sadece motor silindir hacmine bağlı. Araç 1600 cc motor hacmine sahipse fiyattan, aracın özelliklerinden bağımsız şekilde aynı vergi alınıyor. Halbuki hepimiz bundan yakınıyoruz. Piyasada baktığınız zaman aynı motor silindir hacmine bağlı olsa da birbirinden çok farklı araçlar var. Lüks araçlar var, bazı özellikleri bakımından gerçekten çok farklı araçlar var, ama biz bunlardan aynı oranda vergi alıyoruz. Bu vergi adaleti bakımından da doğru bir sistem değil ve uzun süredir herkes şikayet ediyor.”
Yani benim anladığım Maliye Bakanlığı hem lüks otolara yönelik bir ÖTV artışı yapacak hem de emisyona yönelik bir düzenlemeyi vergi sistemine entegre edecek. Peki ikisi bir arada ÖTV içinde olabilir mi? Bence zor. Tahminim ve Ağbal’ın açıklamalarından anladığım lüks araçların ÖTV oranlarını fiyat dilimlerine göre artırıp, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde (MTV) ise emisyona yönelik bir sistem devreye alınacak. Bakan Ağbal, bu konudaki değerlendirmeyi Bakanlar Kurulu’na bir iki hafta içinde götüreceklerini sonra da sektörle oturup müzakere edeceklerini söyledi. Bekleyip göreceğiz, ama bu arada sektör içinde de sular durulmuyor. Çünkü ÖTV’de yeni düzenlemenin gündeme gelmesiyle spekülasyonlar da hızla artmaya başladı. Birçok sektör yetkilisi 1.6 litre motora sahip 100 bin TL üzeri araçların vergisinin artacağını duyduklarını söylerken, dün sızan başka bir liste ise sektörde tam bir bomba etkisi yarattı.
SIZAN LİSTEDE NELER VAR
Bu listedeki oranları Bakan Ağbal’ın adil vergi sistemi sözleriyle örtüşmesinden dolayı önemsedim. Çünkü liste tamamen lüks araçlara yönelik bir ÖTV düzeninden ibaret. Listede öncelikli olarak ÖTV’de motor silindir hacimlerine ilişkin kategoriler aynı kalırken bunlar içine vergisiz farklı fiyat sınıfları eklenmiş. Nasıl mı;
1.6 litre ve altı hacimli motorlara yönelik kategori ikiye bölünmüş. 55 bin altı ve 55 bin üstü olarak ÖTV oranları değişmiş. Vergisiz çıplak fiyatı yani matrahı 55 bin TL ve altındakiler için ÖTV yüzde 45’te kalırken, 55 bin TL üstündekiler için ÖTV oranı yüzde 74 çıkarılmış. Yani yüzde 18 KDV eklendiğinde yüzde 20’lik bir zam mevzubahis. Bugün vergi öncesi 55 bin TL olan bir otomobilin ÖTV+KDV sonrası fiyatı yaklaşık 90 bin TL’ye geliyor.
Listede sadece 1.6 litre ve altıyla sınırlı kalınmamış. 1.6 litre ile 2 litre arasındaki kategoride de iki fiyat belirlenmiş. 160 bin TL ve altı ile 160 bin TL üstü. 160 bin TL ve altının ÖTV’si yüzde 90’da kalırken, 160 bin TL’nin üstü bir anda yüzde 120 ÖTV’ye çıkmış.
Son olarak 2 litre üstü motor hacmine sahip araçlarda da fiyatı sınırı olarak 200 bin TL belirlenmiş. 200 bin TL ve altındaki otomobillerin ÖTV’si yüzde 145’te kalırken, 200 bin TL’nin üstü ise yüzde 168 olmuş. Yani yüzde 18 KDV’de eklendiğinde en üst vergi oranı bir anda yüzde 216’ya çıkmış. Bir başka deyişle vergisiz fiyatı 300 bin TL olan bir lüks aracın fiyatı ÖTV+KDV eklendiğinde 867 bin TL iken 948 bin TL’ye yükseliyor.
Bu listeye göre hem 1.6 litre motor hacmine sahip lüks araçlarda hem de daha büyük motorlu araçlarda önemli vergi artışı söz konusu. Bakıldığında yüzde 20’den fazla zam anlamına geliyor. Bir de sürekli artan kuru hesapladığımızda bu liste doğru olursa lüks otomobiller oldukça el yakacak gibi.
Tabi hemen belirteyim; bu listeyi hemen Maliye Bakanlığı yetkilileri ile paylaştım. Sektörde bir spekülasyona gerek yok. Maliye Bakanı Naci Ağbal ve bakanlık yetkilileri bu listenin doğru olmadığını söyledi. Bence de doğru olmayabilir, çünkü listenin en altında hafif ticari araç ÖTV oranlarına yönelik de bir artış eklenmiş. Yüzde 15’ten yüzde 20’ye çıkartılmış ki büyük bölümü Türkiye’de üretilen bu araçlara yapılacak vergi artışı sanayi için önemli bir darbe anlamına geliyor. Diğer taraftan bazı yetkililer ise bu listenin 14 Kasım’da yürürlüğe gireceğini duyduklarını bile aktarıyor. Sonuçta resmi düzenleme açıklanana kadar bu tip listeleri daha çok görecek gibiyiz... Bunlar yılın son 2 ayında daha fazla lüks otomobil satılması için yapılan spekülasyonlar da olabilir. Ben aktarıyorum, varın siz karar verin.
SÜLÜN VE ÇAĞDAŞ’IN İLK ÖNEMLİ TEMASI
BAŞBAKAN Binali Yıldırım ve ekonomi kurmaylarının cuma günü iş dünyası temsilcileriyle yaptığı zirvenin resimlerine ve katılımcı listesine baktığım zaman direkt otomotiv sektöründen 2 ismi gördüm. Biri Mercedes-Benz Türk’ün ilk Türk Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün ikincisi ise Renault Mais’in yeni Genel Müdürü Berk Çağdaş’tı. Ayrıca bünyesinde Tofaş ve Ford Otosan gibi otomotiv devlerini bulunduran Koç Holding’in Başkanvekili Ali Koç, Hyundai Assan’ın ortağı olan Kibar Holding’in Başkanı Ali Kibar ve Oyak Renault ve Renault Mais’i bünyesinde bulunduran Oyak’ın Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’i de otomotiv sektöründen sayabilirim. Sonuçta Ali Koç, aynı zamanda Ford Otosan, Ali Kibar ise Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı. Açıkçası bu toplantıda ekonomiyi 2016’da sırtlayan otomotiv sektörüne ilişkin bir şeyin konuşulup konuşulmadığını, tartışılan yeni ÖTV düzenlemesinin gündeme gelip gelmediğini merak ettim. Aldığım bilgilere göre özelinde otomotiv sektörüne ilişkin bir şey konuşulmamış, ÖTV konusu ise hiç açılmamış. Zirveye ilişkin Ali Kibar, kısaca bana şu mesajı gönderdi: “Otomotivin ÖTV’si sektörü ilgilendiren bir konu olduğundan gündeme gelmedi. Karar sonrası muhtemelen önümüzdeki süreçte yeni yatırımların çekilebilmesi amaçlı faydası olabileceğini düşünüyorum. Bence yeni ÖTV düzenlemesi değerlendirilmesi önemli bir konu olabilir. Uygulamayı görmek ve hesap yapmak lazım.” Böylesine önemli bir zirvede yoğun gündemden dolayı otomotivin gündeme gelmemesi anlaşılabilir bir durum. Benim dikkatimi çeken ayrıntı ise bu zirve bir anlamda görevlerine yeni atanan Süer Sülün ve Berk Çağdaş için hükümetle ilk temas olmuş. Bu yüzden önemsedim.
Paylaş