Paylaş
GEÇTİĞİMİZ cuma günü Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) yine bir gece ansızın değişiklik yapılırken, Maliye Bakanlığı bu kez vergisiz fiyatı 40 bin TL ve altındaki otomobillere dokunmadı.
Yani fiyatı 68 bin 440 TL’nin altındaki ‘ucuz’ tabir edilen ağırlıklı manuel vites ve benzinli otomobillerin ÖTV oranları yüzde 45’te bırakıldı. Maliye Bakanı Naci Ağbal, yeni ÖTV sistemiyle ekonomik araçların desteklendiğini lüks araçların vergisinin ise artırıldığını, bu sayede 3 milyar TL ek kaynak sağlanacağını açıkladı. Bazı sektör yetkilileri de ÖTV’deki yeni oranların yerli otomobili desteklediğini ve bu sayede yeni yatırımların gelebileceğine dikkat çekti. Gazete ve televizyonlardaki haberlerde de ucuz otomobillerin ÖTV’sinin aynı kalmasının yerli otomobili önemli şekilde desteklediği görüşleri hakim oldu.
Bunu net olarak ortaya koyabilmek için satış adetlerine bakmak gerekiyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerinden yola çıkarak sektör yetkililerinin desteğiyle 10 aylık satışlarda yerli-ithal oranlarını inceledim. Bu yılın ocak-ekim döneminde Türkiye’de toplam 553 bin 111 adet otomobil satılırken bunun yüzde 24’ü yani 133 bin 896 adedi Türkiye’de üretilen yerli araçlardan oluşmuş. Bu yerli otomobillerden 61 bin adedi cuma günü yürürlüğe giren ÖTV artışından etkilenmezken, 71 bin 905 adedi ise zam gören modellerden. Yani söylenildiği gibi yeni ÖTV düzenlemesinin yerli otomobillere pek bir avantaj sağlamadığı görülüyor.
FIAT YERLİ SATIŞTA ÖNDE
Vergiden etkilenmeyen sınıftaki otomobiller 10 ayda 187 bin 879 adetlik satış performansı gösterirken bu satış içinde yerli otomobillerin payı ise yüzde 32, yani sadece 61 bin 991 adet. Satılan her 100 otomobilin 32’si yerli iken 68’i ise ithal araçlardan oluşmuş. Yani öyle söylenildiği gibi yerli otomobili destekleyen bir ÖTV sisteminin olmadığı burdan da anlaşılıyor. Sonuçta vergisi artmayan ucuz otomobillerin satış performansı artacak, ama bu noktada yerlinin payının artmasından çok ithal araçların payının daha fazla artacağı ortada. Ama tabii ki ÖTV’nin artmaması bu sınıfta bazı markaların modellerine yerli avantajı sağlayacak. O markaların başında da Fiat geliyor. Çünkü 10 ayda vergisiz fiyatı 40 bin TL altındaki sınıfta en çok yerli otomobili Fiat satmış. Fiat’ın bu sınıftaki yerlilik oranı tam yüzde 98. Yerli araçta Fiat’ı yüzde 71 ile Hyundai Assan takip ederken yüzde 59 ile Toyota üçüncü, yüzde 47 ile Renault dördüncü, Ford ise yüzde 20 ile beşinci sırada yer alıyor.
EN AVANTAJLI RENAULT
Ama toplamda bu sınıfta ithal otomobil oranı daha yüksek olduğu için en avantajlı marka Renault olarak gözüküyor. Renault, 10 ayda bu sınıfta 29 bin 140 adet otomobil satarken, bunun 15 bin 528’i ithal 13 bin 612’si ise yerli araçlardan oluşmuş. En çok satanlar listesinin ikinci sırasında ise yine Renault’ya bağlı Dacia yer alıyor. Dacia’nın sattığı 27 bin 927 aracın tamamı ithal otomobillerden oluşuyor. Yani ÖTV’nin bu sınıfta artmaması en çok Renault-Dacia grubuna yaramış gibi gözüküyor. Çünkü bu sınıftaki otomobillerin yüzde 30’u yani 57 bin 67 adedi bu iki markadan gelmiş. Bu markaları yerli oranı yüksek Fiat ve Hyundai takip ederken, Opel ise yüzde 100 ithal 14 bin 811 adetle 5’inci sırada yer alıyor.
ÖTV 14 YILDA 6 KEZ ARTTI
OTOMOBİLLERE yönelik Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) 24 Kasım 2016’da yapılan sonuncu artırım ile ilk uygulanmaya başladığı 2002 yılından bu yana 6 kez artırılmış oldu. İlk artış Ekim 2003’te gerçekleşti. İkincisi Kasım 2004’te üçüncüsü Kasım 2011’de dördüncüsü Eylül 2012’de ve beşincisi de Ocak 2014’te yapılmıştı. 1.6 litrelik araçların ÖTV’si 2002 yılında yüzde 27 ile başlamıştı. Cuma günü yine bir gece ansızın yapılan artış bu sınıfa yönelik beşinci artış oldu. Sadece bir kez lüks araçlara yönelik artış yapılmıştı. Sonuçta 14 yılda 1.6 litrelik sınıftaki araçların ÖTV’si iki katından da fazla arttı. Yani yüzde 27 iken yüzde 60 oldu.
TEK BİR SÖZ KALDISAĞLIK OLSUN
BMW, Jaguar, Land Rover ve MINI ile ÖTV artışından en çok etkilenen markalara sahip Borusan Otomotiv’in CEO’su Eşref Biryıldız’ın bu konuda görüşü ilginç: “ÖTV artışının ertesi günü Samatya’da trafikte beklerken radyoda 2. Sağlık Kongresi’ne ilişkin bir haber dinledim. ‘Sağlık Olsun’ deyiminin neden söylenmiş olabileceğine değiniliyordu. O anda aklıma şu geldi: “Otomotiv sektörünün de artık söylenecek tek bir sözü kalmıştı o da; Sağlık Olsun.” Biryıldız, ardından ÖTV’nin uygulanmaya başladığı 2002 yılında BMW 316i’nin vergisiz fiyatının 24 bin 200 Euro olduğunu hatırlatarak, “Şu anda bu aracımızın vergisiz fiyatı 23 bin 700 Euro. Vergisiz fiyat 14 yılda Euro bazında yüzde 2 düşerken ÖTV’si Euro bazında yüzde 27’den yüzde 60’a çıkarak yüzde 122 artmış, yani iki katından fazla olmuş” dedi.
ARALIK REKORUNU KASIM KAPACAK
CUMA günkü ÖTV düzenlemesinden sonra en çok, ‘Aralıkta pazar ne olur? ‘ sorusu soruluyor. Bu soruyu bende Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt ve Borusan Otomotiv CEO’su Eşref Biryıldız’a sordum:
Ali Haydar Bozkurt: “Firmaların elindeki stokların maliyetleri ortalama kur seviyesinden olduğu için hâlâ düşük. Mevcut kur seviyesine göre aralık fiyatları avantajlı olacak. Ancak ocakta yeni gelecek 2017 model yılı araçlar tamamen yeni kurdan gireceği icin, aralık ve ocak fiyatları arasında yaklaşık yüzde 8-10 artış olacaktır. Müşteriler bunu gördüğü için bu hafta sonu showroomlarımız ÖTV artışına rağmen dolu geçti. Tabii, Toyota özelinde, C-HR’in bunda çok etkisi var. Bu modelimiz hâlâ beklenen fiyat seviyesinin çok altında. Bundan sonra lüks sınıftan orta sınıfa kayışlar başlayacağını söylemiştim. Nitekim etkilerini görüyoruz. Şu anda lüks sınıfta kaporasını alıp C-HR almaya gelen müşteriler var. Söylemleri şöyle: “23 bin TL daha fazla verip lüks alacağımıza neredeyse o paraya 2 C-HR alınıyor.”
Eşref Biryıldız: “Kasım ayı aralık 2015’in 114 bin adetlik rekorunu kıracak gibi duruyor. Bunun nedeni ise 28 Ekim’de başlayan “ÖTV Sistemi Sil Baştan” haberleri. Çok insan ÖTV artmadan otomobil almaya koştu. Ancak bu bir aya yakın süre, bazı markalar hariç stokları bitirmeye yetmedi. Bu durumda şimdi ya distribütörler ÖTV farkını üstlenecek ve aralık ayı yine geçmişteki gibi en yüksek satışın yapıldığı ay olacak ya da aralık ayı rekorunu kasım ayına kaptırmış olacak. Döviz kurları da kasım ayının bu unvanı ele geçirmesi için en büyük destekçisi durumunda. Bir yandan kurlar bir yandan bu ÖTV artışı 2017’nin her durumda 2016’nın gerisinde olması demek de, ne kadar gerisinde olacak bilemiyoruz.”
Paylaş