Ayça Kaya

Sahurda ne yiyip ne içelim?

25 Mart 2023
Sahurlarda çoğu zaman akşamdan kalma yemekleri yiyor veya masayı şarküteri ürünleri, peynir, zeytin ve reçelle donatıyoruz. Hatta mutlaka çay demliyoruz. Oysa bu tip beslenme bizi gün içinde daha çok susatır ve acıktırır. Ramazanda zorlanmadan oruç tutmak istiyorsanız tavsiyelerime kulak verin.

Beslenme düzenimizin değiştiği, uzun saatler aç kaldığımız ramazan ayında dengeli beslenmek belki de her zamankinden daha önemli. Oruç, bir tür kalori kısıtlaması... Beslenme yetersizliğine yol açmayan kalori kısıtlamasına gitmek yaşam süremizi uzatır ve metabolik hastalıklara yakalanma riskimizi azaltır. Ama bu faydalar için özellikle sahur soframızda birkaç reform yapmamız gerektiğini düşünüyorum.



KAHVE, SUSUZLUĞU ARTTIRIR

Sahurlarda çoğu zaman akşamdan kalma yemekler; pilavlar, börekler, makarnalar, gözlemeler, patates kızartmaları yiyoruz. Şarküteri ürünleri, peynirler, zeytinler, reçeller, ballar, pekmezler, çaylar da cabası. Halbuki bu tip beslenmek bizi gün içinde daha çok susatır ve acıktırır. Çünkü bu yiyeceklerde çok fazla yağ, tuz ve şeker var.

Ramazanda zorlanmadan oruç tutmak istiyorsak yapacağımız ilk şey sahurda yediklerimizi değiştirmek olmalı. Öncelikle tuzu azaltın çünkü tuz, bizi gün içinde çok susatır. Tuzlu peynir ve tuzlu zeytinleri soframıza hiç koymayalım. Bunların yerine çökelek, lor peyniri ve ceviz yiyelim.


Yazının Devamını Oku

Bahar aylarının müjdecisi onlar!

18 Mart 2023
En sevdiğim sebzelerden enginar ve taze bakla tezgâhlarda... İftar sofraları için enginar çanağında ıspanak kökü kavurmasından domatesli baklaya nefis önerilerim var. Taze bakla ve enginarı birlikte pişirdiğim de oluyor, üstelik mandalina suyuyla...

Bu hafta market ve pazar tezgâhlarında gördüğümde yüzümü güldüren enginar ve  bakladan konuşalım istedim. Baharın gelişini müjdeleyen, mevsimi geçene kadar mutfağımdan eksik etmediğim iki muhteşem sebze onlar... Ya siz? Benim gibi çok sevenlerden misiniz yoksa gördüğünde yüzünü buruşturanlardan mısınız? Bayılarak yediğim, üstelik faydaları saymakla bitmeyen bu sebzeleri bir de benden dinleyin. Vereceğim tüm tarifleri Ramazan’da iftar sofralarınız için hazırlayabilirsiniz, hepsi hem çok lezzetli hem de çok sağlıklı. İlk tarifim, pancarlı ve enginarlı salata. 3 pancar, 2 çanak enginar, 1’er patates ve havuç, 1 limonun suyu, 2 diş sarımsak, zeytinyağı, tuz ve maydanoz kullanıyorum. Pancar, patates ve havucu soyup enginarla birlikte buharda haşlıyorum. Sebzeleri doğrayıp tuz, doğranmış maydanoz, zeytinyağı ve ezilmiş sarımsaklarla güzelce karıştırıyorum, mis gibi oluyor.


Enginar çanağında taze bakla

BİRAZ KARABİBER, BİRAZ SUMAK

Bazen de akşam yemekleri için enginar çanağında ıspanak kökü kavurması, narlı yeşil salata ve kırmızı meyveli-kefirli smoothie’den oluşan bir menü hazırlıyorum. Enginar çanağında ıspanak kökü kavurması için 5 çanak enginar, 1 soğan, 2 kilo ıspanağın kök kısımları, 1 limon, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, karabiber, sumak ve az tuz gerekiyor. Enginarları yayvan bir tencereye alıyorum, üzerlerine 2 parmak yüksekliğinde su ve 1 limonun suyunu gezdirip haşlıyorum. Yemeklik doğradığım soğanı ayrı bir tencerede suyla pişirmeye başlıyorum. Soğanlar şeffaflaşınca güzelce yıkanmış ıspanak köklerini, tuz, karabiber ve sumağı ekleyerek karıştırmaya devam ediyorum. 2 yemek kaşığı zeytinyağı ekleyip 5 dakika daha pişiriyorum. Ispanak köklerini limonlu suda haşlanan enginarların ortasına koyup servis ediyorum. Enginar; lif, vitamin, mineral ve antioksidanlar bakımından zengin; bu sayede hazmı kolay... Folat, C ve K vitaminlerinin yanı sıra magnezyum, fosfor, potasyum gibi önemli mineraller içeriyor, böylelikle beyin yorgunluğunu gideriyor. Yüksek protein içeriği sayesinde kalbi güçlendiriyor; üre ve kolesterolü düşürerek kalbin rahat çalışmasını sağlıyor.

En sert maddelerin bile sindirilmesine yardımcı olan ‘sinarin’ isimli madde enginarda var, yani karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı... Ayrıca adeta bağırsakları yıkayarak temizliyor, ishali önlüyor. Yüksek miktarda antioksidan içeren enginarın faydaları, inanın yazmakla bitecek gibi değil... Bu leziz sebze bizi kanserden de koruyor. Ayrıca bazı araştırmalarda enginarın yüksek lif içeriği, iltihabı azaltma kabiliyeti, bağırsak astarı ve karaciğer üzerindeki besleyici etkisinden dolayı huzursuz bağırsak sendromu ve diğer sindirim bozukluklarına fayda sağladığı görülmüş. Anemiyi önleyen iyi bir demir kaynağı olduğunu da unutmayalım; 1 porsiyon enginar, bir kişinin günlük demir ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılıyor.


Yazının Devamını Oku

Portakallı yerelması, sarımsaklı kereviz...

28 Ocak 2023
Bu hafta en sevdiğim, mutfağımdan eksik etmediğim kök sebzeleri konuşalım. Hangisini nasıl pişiriyorum, nasıl yiyorum; bu yiyeceklerin sağlığımıza ne gibi faydaları var, anlatacağım...

Kök sebzeler yeraltında yetişen, topraktan vitamin ve mineral alan, lif ve besin değeri yüksek sebzeler... Bu sayede sindirim sistemimizi çalıştırıyor, enerjimizi arttırıyorlar. C vitamini ve beta karoten bakımından çok zenginler, antioksidan değerleri de yüksek. Bu hafta mutfağımda en çok kullandığım kök sebzelerden ve yararlarından bahsedeceğim.



İlki turp... Çiğneme duygumuzu tatmin eden sebzelerden biri. Canınız bir şeyler atıştırmak istediğinde dilimleyip, az tuz serpip, bol limon sıkıp yiyin, ‘Çok yedim’ duygusu verecektir. Üstelik glisemik indeksi düşük; kan şekerinizde oynama yapmayacağı için daha uzun süre tok tutar. İlaç gibi besinlerden... Kolesterolü dengeleyici etkisi var. Çok iyi bir C vitamini kaynağı olduğu için bağışıklık sistemimizi korumak ve grip olmamak için her gün küçük bir tane yemeye özen gösterelim.

Kereviz de turp gibi çok iyi bir lif kaynağı, bu sayede tok tutuyor ve bağırsaklarımızın düzenli çalışmasına katkı sağlıyor. İçindeki fitalid, kandaki stres hormonunu azaltarak kan dolaşımını da rahatlatıyor. Bir diğer özelliğiyse yağ metabolizması üzerindeki olumlu etkileri sayesinde zayıflamamıza yardımcı olması... Kereviz diğer sebzelere göre daha fazla protein içeriyor. Et sevmeyen ama protein almak isteyenlere bol bol kereviz yemelerini öneririm. Mesela pancarlı kereviz salatamı deneyin. 1 ufak pancarı soyup rendeleyin, yağsız tavada biraz yumuşatın. Başka bir kapta soyup rendelediğiniz 2 kerevizi, yarım limonun suyuyla karıştırıp 15 dakika bekletin. Kerevizi saldığı sularıyla birlikte soğumuş pancarlara ekleyin. 3-4 diş ezilmiş sarımsak, 1 su bardağı süzme yoğurt ekleyin. Dilerseniz buna rendelenmiş havuç veya ufalanmış 5 ceviz içini ilave edebilirsiniz.

KÖK ZERDEÇAL BULAMAZSANIZ...

Benim sofram havuçsuz olmaz çünkü bağışıklığı destekleyerek kanser riskini azaltıyor; beta karoten, lif, antioksidan ve potasyum içeriyor. Karotenoidler sayesinde cilt sağlığımızı da iyileştiriyor, içerisindeki A vitamini göz sağlığımızı korumamıza destek oluyor. Bu besleyici ve lezzetli sebzeyi bol bol yemeliyiz. Zencefil ve zerdeçalı da hakeza... Özellikle zerdeçal çok güçlü bir antioksidan; içinde bolca bulunan demir, manganez ve C vitamini hafıza üzerinde de çok güçlü bir etkiye sahip. Bağışıklık sistemini iyileştiriyor, kalp-damar hastalıkları üzerinde olumlu etkisi de cabası. Kök zerdeçal bulamazsanız toz olarak her yemeğe, özellikle de çorbalara ekleyebilir, bal ve limonla tatlandırılmış suya karıştırarak çayını içebilirsiniz. Baklagillere  veya içpilava da katabilirsiniz elbette.

Yazının Devamını Oku

‘Ya hep ya hiç’ psikolojisine girmeyin!

14 Ocak 2023
Zayıflarken en büyük tuzaklardan biri, mahrumiyet duygusudur. Bu duyguyu nasıl yenebiliriz? Diyetteymiş gibi hissetmeden sağlıklı beslenmek için ne yapmalıyız? Bu hafta bundan bahsedeceğim. Size çorbadan salataya, ana yemekten tatlıya lezzetten taviz vermediğimiz önerilerim de var.

Sevgili dostlarım, geçen hafta, yeni yıl kararlarına sağlıklı beslenmeyi ekleyen biri işe nereden, nasıl başlamalı, bunu anlattım. Söz verdiğim gibi, konuya diyet psikolojisini konuşarak devam ediyoruz.

Zayıflarken en büyük tuzaklardan biri, mahrumiyet duygusudur. Kişi çok kararlı bir şekilde başladığı sağlıklı beslenme/zayıflama programına uyum sağlamaya çalışırken çevresindekilerin yediklerini görüp daha işin başında motivasyonunu kaybedebiliyor. İşte bu mahrumiyet duygusunu yenebilmek için yiyeceklere düşmanca davranmamak önemli. Mesela bir davettesiniz ve herkes pizza yiyor. “Pizza çok kalorili. Bir başlarsam asla duramam, en iyisi tadına bile bakmayayım” derseniz kendinizi ya hep ya hiç psikolojisine sokmuş olursunuz. Belki o anda pizzayı yemezsiniz ama evde acısını başka şeyleri daha çok yiyerek çıkarabilirsiniz. Kendinizi “1-2 dilim yiyebilirim, sonraki öğünü hafif tutarım” şeklinde telkin ederseniz hem kendinizi çevrenizden soyutlamazsınız hem de eve döndüğünüzde karnınız tok olacağı için çok daha az yersiniz.

Kendinizi “1-2 dilim pizza yiyebilirim, sonraki öğünü hafif tutarım” şeklinde telkin edin.

Nerede olursanız olun hiçbir yiyeceğe yasak gözüyle bakmayın. Yasak insanı her zaman cezbeder. Yasak diye düşündüğümüz yiyeceklerin hayalini daha çok kurarız, bu da iştahımızı daha çok açar. Yasak olduğunu düşündüğünüz yiyecekleri porsiyon kontrolü yaparak yiyin, bir sonraki öğünde daha masum olduğunu düşündüğünüz yiyecekleri daha küçük porsiyonlarda tüketin. Böylelikle yiyerek kilo vermeniz gayet mümkün olur. Hep dediğim gibi, diyet yapmayın, sağlıklı beslenin! Üstelik diyet yaptığınız dönemde kendinizi toplumdan soyutlarsınız, diyetiniz bitip de normal yaşama döndüğünüzde daha çok kilo alırsınız. Yasakların olmadığı bir sistem kurun, gün içinde kendinizi dengeleyin ve beslenmenizle ilgili yorum yapanlara kulağınızı tıkayın.

Ispanak üzerinde tavuk köfteleri

Size diyete girmiş gibi hissettirmeyecek, vitamini bol ve bir o kadar leziz önerilerim de var elbette. “İçindeki malzemelerle vitamin kaynağı olsun, tüm hücrelerimi onarsın, üstelik tok tutsun” diyorsanız işte size ilaç gibi bir tarif... Kereviz çorbası için 1 kereviz, 1 sap pırasa, 4-5 dal ıspanak, 1’er havuç ve patates, 1’er yemek kaşığı haşlanmış yeşil mercimek ve bulgur, 1 su bardağı süt ve 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı gerekiyor. Sebzeleri soyup iri iri doğrayın; ıspanak, yeşil mercimek ve bulgurla birlikte tencereye alın. Üzerine 4-5 bardak sıcak su ilave edip 45 dakika pişirin. Sonra blender’dan geçirip tencereye alın, sütünü de ilave edip yaklaşık 5 dakika daha pişirin. Piştikten sonra biraz zeytinyağı ve karabiber ekleyip servis edebilirsiniz. 

Kereviz çorbası

Bu çorbanın peşine ıspanak soslu tavuk köftesi çok yakışır. Yarım kilo derisiz tavuk kıyması, 1 rendelenmiş soğan, 1 yumurta, tuz, karabiber, kırmızı biber ve 1 yemek kaşığı yulaf kepeğini yoğurup köfteler hazırlayın. Yağlı kâğıda koyduğunuz köfteleri fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişirin. Onlar pişerken bir tavaya yemeklik doğranmış 1 soğanı alın, 2 yemek kaşığı zeytinyağıyla kavurun. 3-4 diş ezilmiş sarımsak, yıkanıp doğranmış yarım kilo ıspanak ve tuzu da ekleyin. Ispanaklar pişince servis tabağına yerleştirin, üzerine köfteleri dizin. Sarımsaklı yoğurt gezdirip kuru nane ve pul biberle tatlandırın.

Yazının Devamını Oku

Beslenme günlüğü tutun, rengârenk beslenin, tartıyla barışın!

7 Ocak 2023
Yeni yıl kararlarınıza sağlıklı beslenmeyi de eklediyseniz ama işe nereden, nasıl başlamanız gerektiğini tam bilemiyorsanız bu yazı tam sizlik... Çünkü size pratik önerilerle dolu ve bir o kadar leziz bir yol haritası çizeceğim.

Bu yıl daha sağlıklı olmak isteyenler veya kilo vermeye karar verenler... Bu hafta sizlere sesleniyorum. Uygulaması kolay önerilerimle hedeflerinize rahatlıkla varabilirsiniz. İlk önerim, kesinlikle bir beslenme günlüğü tutmanız. Diyet yapmasanız bile bir kayıt tutarsanız yediklerinizin ortalama yüzde 30 oranında azaldığını göreceksiniz. Yazmak bir disiplin veriyor, üstelik gün içinde yediklerinizi unutmuyorsunuz.

KİLO ALIRSANIZ ÜZÜLMEYİN

Ben hep “Tartıya küsersen o da sana küser” derim. Tartıyla barışın! Günde bir kez, sabahları aç karnına tartılın. Sonucu bir çizelgeye not edin. Günlük kilo değişimlerinizi görün ancak gerçek değerlendirmeyi haftalık olarak yapın. Farkındalığınız yükselir, motivasyonunuz artar. Ama kilo verdiğinizi gördüğünüzde hemen sevinmeyin, fazla kilolardan kurtulmanın en büyük engeli duygusal durumdur! Ancak tam tersi, kilo aldığınızı gördüğünüzde de üzülmeyin. İlk yapacağınız, neden kilo aldığınız konusunda kendinize dürüst davranmak olsun.

Bir diğer önerim, uykunuza özen göstermeniz. 6 saatten az veya 8 saatten fazla uyuyanların bel bölgesinde yağlanma oranı daha fazla oluyor. Ortalama 7-8 saat uyumak metabolizmanın çalışması ve vücudun kendini onarması için şart. Gece uykusunun zamanı kadar kalitesi de çok önemli! Büyüme hormonu ve melatonin en çok düzenli uykuda salgılanıyor. Karanlık ve sessiz bir ortamda uyumak, uykunun bölünmesinin önüne geçerek bu hormonların düzeyini yükseltiyor ve bel çevresi yağlanmasını azaltıyor.

Gün içinde su tüketmeyi unutmayın! İyi bir dolaşım, iyi bir boşaltım ve iyi bir metabolizma; dolayısıyla yağsız bir bel çevresi! 2+2+2+2+2 kuralını benimseyin. Sabah uyanınca aç karnına 2 bardak, kahvaltıda 2 bardak, öğlen yemeğinde 2 bardak, ikindide 2 bardak ve akşam yemeğinde 2 bardak su için.

Bağışıklık sisteminizi iyileştirmek için sebze ve meyve porsiyonlarınızı arttırın. Meyve-sebzede 5 temel rengi (kırmızı, turuncu, yeşil, mor ve beyaz) göz önüne alarak beslenin. Kabak, kivi, lahana, ıspanak, yulaf, armut, kayısı, portakal, kivi gibi lif oranı yüksek meyve ve sebzeler sizi fazla yağlardan kurtarır. Çünkü bu yiyecekler midenize girdiğinde tıpkı bir sünger gibi şişer ve daha az yemenizi sağlar. Sindirim sonrası vücuttan atılırken de sizi bütün toksinlerden kurtarır.

‘YİNE DE OLMUYOR’ DİYORSANIZ

Yazının Devamını Oku

Yeni yıla leziz yiyeceklerle girelim

24 Aralık 2022
Yılbaşı alışverişine çıkmadan önce, seçtiğim sağlıklı yemeklere uygun bir liste yaparım. Menüde daha az kalorili tatlara öncelik veririm. Kuru üzümlü salatadan kekikli hindiye, kapya biberli pilavdan fırında balkabağına bu özel gece için nefis önerilerim var.

Yaklaşan yılbaşı sebebiyle sofralarımızı nelerle donatacağımızı şimdiden düşünmeye başladık. Özel bir gece olduğu için pişireceklerimiz önemli. Ben mutfak alışverişine çıkmadan önce seçtiğim sağlıklı yemeklere uygun bir liste yaparım. Menüde daha az kalorili ve hafif yemeklere öncelik veririm. Bu sayede hazırladığım sağlıklı tarifleri ailece afiyetle yeriz.

Benim yılbaşı soframda salata mutlaka olur. Ana yemeğin vazgeçilmeziyse protein değeri yüksek ve sağlıklı bir et olan hindidir. O akşam asıl dikkat etmemiz gerekenler bence mezeler, yüksek kalorili içecekler ve tatlılar... Soframda ağırlıklı olarak yoğurtlu mezeler bulundururum, mayonezli ve kızartmayla yapılan mezelerden uzak duruyorum. İçecek tercihimse taze sıkılmış meyve suyu, ayran, naneli-limonlu soda veya maden suyu olur. Tatlılardansa sütlü veya meyveli olanları severim...

Kuru fasulye ezmesini deneyin

Ve o akşam için önereceğim tarifler... Önce salata. Yeşil salatayı kuru üzümle hazırlamayı deneyebilirsiniz. Marul, roka, maydanoz ve Akdeniz yeşilliklerini istediğiniz boyutta doğrayın, limon suyu ve zeytinyağını karıştırıp yeşilliklerle iyice harmanlayın. Üzerine de kuru üzümü ekleyip servis edin. Buna salatalık, lor peyniri, elma ve kabak çekirdeği içi gibi malzemeler de ekleyebilirsiniz. Meze olaraksa Brüksel lahanası, brokoli, kırmızı pancar, kereviz ve havucu soyup ufak ufak doğrayın, sonra hepsini buharda pişirin. Üzerine sarımsaklı yoğurt gezdirin. Dilerseniz 2 pancarı rendeleyip tavada biraz çevirdikten sonra yarım demet kadar ince ince doğranmış maydanoz ve sarımsaklı yoğurtla karıştırabilirsiniz. Bir de yoğurtlu veya yoğurtsuz yapabileceğiniz kuru fasulyesi ezmesi tarifim var. 2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye, 2 diş sarımsak, 1 yemek kaşığı zeytinyağı, bir tutam taze nane ve biraz tuzu blender’da iyice ezip tabağa alın. Üzerine ufalanmış 3-4 cevizi serpiştirip sunabilirsiniz. Dilerseniz süzme yoğurtla da karıştırabilirsiniz.

Kuru üzümlü salata

Baharatlanmış balkabağı da çok sevdiğim bir başka tat... Kabukları soyulmuş balkabağını küp küp doğrayın, pul biber, karabiber, tuz ve zeytinyağıyla harmanlayıp fırında pişirin. Sıcaklardan devam edelim... Mücveri pırasayla yapabiliriz mesela... 3 adet pırasa ve çeyrek demet maydanozu incecik doğrayın. 2 yumurta ve 1 yumurtanın beyazı, 3 yemek kaşığı lor peyniri, 1 yemek kaşığı yulaf kepeği (un gibi çekilmiş), yarım çay bardağı yağsız süt, az tuz, karabiber ve kırmızı biberle harmanlayın. Harcı 5 dakika kadar dinlendirdikten sonra dibini yağladığınız borcama dökün ve 200 derece önceden ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin. Piştikten sonra üzerine biraz taze kaşar peyniri serperek kızarması için bir 5 dakika kadar fırında tutabilirsiniz.

Gelelim ana yemeğe yani hindiye... Geçen sene bütün hindi tarifi vermiştim, bu kez farklı tariflerle geldim. Fırında hindi için göğüs kısmını, yoğurt, ezilmiş sarımsak, zeytinyağı, kırmızı biber ve karabiberle karıştırıp birkaç saat buzdolabında bekletiyorum. Fırın poşetine iri iri doğranmış soğan ve marine edilmiş hindi etini koyup 200 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 1 saat pişiriyorum. Dileyenler hindi şiş de hazırlayabilir. Bunun için sivri biber, kapya biber, mantar, kabak, süt ve zeytinyağı gerekiyor. Hindiyi kuşbaşı şeklinde doğrayın. Bir kapta süt, zeytinyağı ve dilediğiniz baharat çeşitlerini hindiyle karıştırıp birkaç saat bekletin. 31 Aralık akşamında işinizi kolaylaştırmak için bir gün önceden buzdolabına koyabilirsiniz. Biber, mantar ve kabakları hindilerin boyutlarında doğrayın, çöp şişlere bir sebze-bir hindi eti olacak şekilde dizip fırınlayın.

Yazının Devamını Oku

Hem bağışıklığımız hem de ruh sağlığımız için...

17 Aralık 2022
Kefiri hayatımıza kalıcı şekilde dahil etmek için nedenimiz çok! Bu hafta sizlere ‘psikobiyotik’ olarak nitelendirdiğim bu sağlıklı içeceği ne sıklıkla ve ne şekilde içmemiz gerektiğini anlatacağım, evde kefir yapımından da bahsedeceğim.

Bence kefiri ‘sütten elde edilen fermente bir içecek’ olarak tabir etmek ona çok büyük haksızlık olur. ‘Psikobiyotik’ olarak niteleyebileceğimiz, sadece beden değil, ruh sağlığımız için de müthiş faydaları olan, mucize bir içecek çünkü bu... Kefir mayası, 61 çeşit bakteri ve maya türü içeriyor. Bu özelliği de onu yoğurt ve diğer süt ürünlerinden daha zengin bir probiyotik kaynağı haline getiriyor. İçerdiği probiyotiklerden biri, sadece kefire özgü olan ‘lactobacillus’ bakterisi... Bilimsel çalışmalar bu bakterinin ‘salmonella’, ‘helikobakter pilori’ ve ‘koli basili’ gibi vücudumuz için zararlı olan birçok mikroorganizmanın çoğalmasına engel olabileceğini gösteriyor. Kefirin içindeki probiyotik özellikteki bakteriler, stres hormonu olarak bilinen kortizolü düşürüyor ve kişiyi rahatlatarak işte az önce bahsettiğim o ‘psikobiyotik’ etkiyi gösteriyor.


Eğer kefiri sade içmeyi sevmiyorsanız salatalık ve taze naneli smoothie’sini (altta) yapabilirsiniz.

Aynı zamanda çok değerli bir kalsiyum kaynağı bu... Kalsiyumun vücuttaki yararlığını arttıran K2 vitaminini de içeriyor. Araştırmalara göre kemik hücrelerindeki kalsiyum emilimini de arttırıyor. Dolayısıyla kadınların osteoporoz risklerinin artması nedeniyle menopoz döneminde düzenli olarak kefir içmeleri çok faydalı. Karaciğer, safra, böbrek, kan dolaşımı, kalp fonksiyonları ve genel metabolizmayı olumlu yönde etkileyen ve kireçlenmeyi önleyen bu içeceği hayatımıza dahil etmek için nedenimiz çok! Gün içinde tüketeceğimiz 3 su bardağı kadar süt ürünlerinin 1 bardağını kefir yaparsanız bağışıklığınız ve ruh sağlığınız açısından çok faydasını görürsünüz kısacası...

Kalorisi düşük olduğundan ara öğünlerde rahatlıkla içebilirsiniz, meyvelerle birlikte tüketmek kan şekerinizi dengeler. Yağlı tohumlardan fındık, badem veya cevizle birlikte içmek de bizi daha tok tutacak sağlıklı bir alternatif olur. Veya diyelim ki akşam geç saatte karnınız çok acıktı... 1 bardak sade kefir içip uyuyabilirsiniz.

İSTER MAYDANOZLA İSTER TARÇINLA...

Ben her zaman sade yani şeker katılmamış kefir içiyorum, sizlere de bunu tavsiye ediyorum. Bu sade kefirle sık sık smoothie de yapıyorum. ‘Yağ yakıcı smoothie’ dediğim tarifim için 1 bardak kefir, 1 kaşık yulaf ezmesi, 5-6 (taze veya dondurulmuş) böğürtlen, 2 (kuru veya taze) kayısı ve bir tutam toz tarçını blender’dan geçirip içiyorum. Bağırsaklarınızı çalıştırmak isterseniz aynı oranda kefire bu defa 5-6 dal maydanoz, 1 avuç çiğ ıspanak, kabukları soyulmuş yarım portakal ve 1 yeşil elma da

Yazının Devamını Oku

Köfte... Ama hangisi?

26 Kasım 2022
Herkesin favori bir köfte tarifi mutlaka var. Et, tavuk, balık veya sebzelerle yapabileceğimiz yüzlerce çeşit köfte arasından sizin en sevdiğiniz hangisi? Ben bu hafta sizlere mutfağımda sıklıkla pişenleri anlatacağım.

Bir tabak köfteye kim hayır diyebilir ki! Doğru şekilde pişirilmişse ve porsiyon kontrolü iyi yapılırsa köfte, en sağlıklı yemek alternatiflerinden biri üstelik. Benim mutfağımda da sık sık pişer. Bu hafta sizlere çok sevdiğim tariflerimden birkaçını anlatacağım. Aralarında somonla ve pırasayla yaptıklarım da var...

Köfteyi közlenmiş kapya biberle buluşturdunuz mu hiç? Çok yakıştırıyorum ben. Bu tarif için yarım kilo yağsız kıyma, 1 soğan (rendelenmiş), 10 közlenmiş kapya biber, 2 domates (rendelenmiş), 1-2 diş sarımsak (ezilmiş), taze nane, karabiber ve biraz tuz kullanıyorum. Kıyma, soğan, tuz ve karabiberi iyice yoğurarak bir köfte harcı hazırlıyorum. Yağsız tavada hafif pişirdiğim köfteleri közlenmiş kapya biber dilimlerine sarıp hepsini bir tencereye diziyorum. Üzerine domates ve sarımsak... Kısık ateşte 20 dakikada hazır oluyor. Üzerine biraz kuru nane serpip masaya getiriyorum.

Köftelerin sebzelerle buluşmasını hep çok sevdim. O yüzden kabaklı köfteyi sık sık yerim. Bu yemeğin köftesini közlenmiş kapya biberli tarifimdeki gibi hazırlayabilirsiniz ama ben bazen köfte harcına yarım demet kadar ince ince doğradığım maydanozları da katıyorum. Köfteler hazır olunca 1 kilo kabağı soyup 2 santimlik yuvarlaklar şeklinde doğruyorum. Bir kabak, bir köfte olacak şekilde yayvan bir tencereye hepsini diziyorum. Üzerlerine ince ince doğranmış sivri biberler, domates rendesi, birkaç diş sarımsak ve tuz... Bunların ölçüsü size kalmış. Tencerenin ağzını kapatıp önce kısık ateşte 20 dakika pişiriyorum, sonra harlı ateşte suyunu çektiriyorum. Piştikten sonra üzerine kıyılmış dereotu serperek servis ediyorum. Öğlen yemeğinizde 5-6 yemek kaşığı köfteli kabağın yanına, 1 dilim tam buğday ekmeği, bol limonlu bir salata ve bir bardak ayran eşlik ederse akşama kadar acıkmazsınız, benden söylemesi.

SOSU ENFES OLUYOR

Adını ‘Tok tutan ekşili köfte’ koyduğum yemeğimi de denemenizi isterim. Köftesi için 250 gram yağsız kıyma, 1 Türk kahvesi fincanı ince bulgur, 1 yumurta, bir tutam ince kıyım maydanoz, tuz, karabiber ve kuru nane kullanıyorum. Fındık büyüklüğünde köfteler yapıyorum, dilerseniz köftelerin birbirine yapışmaması için hafif unlayabilirsiniz. Bu yemeğin sosu enfes, hatta başka tariflerinizde de kullanabilirsiniz. 2 yemek kaşığı yoğurt, 1 yemek kaşığı un ve 4 su bardağı suyu karıştırıp ayran benzeri bir karışım yapın. 1 yemek kaşığı zeytinyağında yemeklik doğranmış 1 soğanı sotelemeye başlayın. Soğanlar yumuşayınca ayran benzeri karışımı tencereye dökün. Kaynayınca 1 su bardağı haşlanmış nohudu ve köfteleri de ilave edin. Köfteler pişince ocaktan alın. Üzerine biraz limon suyu gezdirin ve tuzunu atın, yemek hazır!

Bazılarınız tavuk köftesini de çok seviyor, biliyorum. Pazılı tavuk köftesini denemelisiniz... Tavuk kıyması, soğan rendesi, yumurta, yulaf kepeği, karabiber ve kırmızı biberle köftenizi hazırlayın, fırında pişirin. Bir tencerede yemeklik doğranmış soğanı az zeytinyağında kavurun. Soğan şeffaflaşınca üzerine ince ince doğranmış pazıları ekleyin, biraz da kırmızı biber serpin. Servis tabağının altına pazıyı yerleştirin, üzerine tavuk köftelerini... Son dokunuş için tavsiyem, sarımsaklı yoğurt, onun üzerine de biraz kuru nane...

Balık sevenleri unuttuğumu düşünmeyin! İki tane de somonlu önerim var. 200 gram kadar somon, yarım demet ince ince doğranmış maydanoz, 5-6 diş ezilmiş sarımsak, 1 yumurta, karabiber, kırmızı biber, tuz... Somonu robotta kıyma haline getirip diğer malzemelerle karıştırın. Köfte şekli verip fırında pişirin, şahane oluyor. Somon köftesi uzun süre tok tutan, üstelik hafızayı güçlendiren yemeklerden biri... Ben bazen somon, soğan, yulaf kepeği, taze nane, maydanoz, kimyon, tuz ve karabiberi robotta çekip köfte şeklini veriyorum, sonra da fırında pişiriyorum. Yanında haşlanmış patates ve salatayla servis ediyorum.

Yazının Devamını Oku