Türkiye obezite karnesinde sınıfta mı kaldı?

Kilolu birini gördüğünde ‘Az yesin, kilo versin’ diye düşünenler olabiliyor. Oysaki obezite yalnızca çok yemekten kaynaklanmıyor. Genetik faktörler, hormonlar, metabolizma, yeme davranışı, fiziksel aktivite gibi sorunlar varsa bunları çözmeye odaklanmalıyız. Kendimize “Daha iyi nasıl beslenebilirim” sorusunu sormamız da çok önemli. Çorbadan ana yemeğe, sağlıklı beslenmenin lezzetsiz olmadığını göstermek için pratik önerilerim de var size.

Haberin Devamı

İdeal kiloda olmak ve zinde hissetmek birçoğumuzun en büyük isteği... İyi hissetmek, kendimizle barışık olmak da ruhsal açıdan tamamlayıcılarımız... Yani bir insanın sağlıklı olması, ruhsal ve bedensel iyiliğe bağlı. Ancak obezite 21’inci yüzyılın en büyük sağlık sorunlarından biri. Günümüzde yetişkinlerin yanı sıra çocukları da etkileyen, her iki kişiden birinde var olan çok ciddi bir sağlık problemi bu... Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Avrupa 2022 Sağlık Raporu’na göre ülkemizde yetişkinlerin yüzde 59’u kilolu veya obez. Son verilere göreyse obezitede Avrupa birincisiyiz. Peki, neden obez oluyoruz?

Kilolu birini gördüğünde “Çok yemek yiyor, bu yüzden kilo alıyor. Az yesin, kilo versin” diyenler olabiliyor. Oysaki obezite yalnızca çok yemekten kaynaklanmıyor. Fazla kilonun altında yatan o kadar çok problem var ki... Genetik faktörler, hormonlar, metabolizma, yeme davranışı, fiziksel aktivite vb... Sorunu çözmeye odaklanırsak daha etkili bir adım atmış oluruz.

Haberin Devamı

Nasıl kolu kırık bir kişiyi ağrı kesiciyle tedavi edemiyorsak obeziteye de aynı şekilde yaklaşmamız gerek. Altta yatan sorunu çözmezsek obeziteye çözüm bulamayız. Zira görünüyor ki çeşitli diyetler, ilaçlar, çaylar vb. ürünler obeziteyi engellemede uzun vadede bir çözüm oluşturmuyor.

Pek çok insan pek çok kez diyet girişiminde bulunuyor ama sonuç alamıyor. Bu durum kişinin özgüvenini zedeliyor. Üstelik kilo, birtakım hastalıkları beraberinde getiriyor. Bu sebeple kilo vermek kişinin kendine yapabileceği en büyük yatırımlardan biri...

Bahsettiğim DSÖ raporuna göre 2035’te dünya genelinde yetişkinlerin yarısından fazlası obez olabilir. Yıllardır obezite hastalığı üzerine çalışan bir doktor olarak diyet kısıtlamalarını bir kenara bırakıp “Daha iyi nasıl beslenebilirim” veya “Beslenmemde hangi noktaları değiştirmem gerekir” sorularına odaklanmanızı öneririm. Sağlıklı beslenmenin lezzetsiz olmadığını göstermek için sizlere birkaç tarifimi de vereceğim.

Türkiye obezite karnesinde sınıfta mı kaldı

Haberin Devamı

En pratiği, tok tutan soğuk çorba... Yarım demet semizotunu ayıklayın. 100 gram tavuğu haşlayıp didikleyin. 1 demet taze naneyi ince ince doğrayın. Bu malzemelere 1 çay bardağı haşlanmış aşurelik buğday ve 1 kâse yoğurt ekleyip karıştırın. Çorbanızın kıvamını nasıl seviyorsanız, su miktarını ona göre ayarlayabilirsiniz. Dilerseniz içine küp küp doğranmış salatalık ve ezilmiş sarımsak katabilir veya dilediğiniz yeşilliği çıkarıp ekleyebilirsiniz.

Hafif bir akşam yemeği için önerimse beşamel soslu sebzeler... 1 patlıcanı pijama şeklinde soyup halka halka doğrayın; tuzlu suda 15 dakika bekletin. Patlıcanları yıkayıp durulayın, elinizle sularını güzelce sıkın. 3 kabağı halka halka kesin. Kabak ve patlıcanları yağsız tavada ızgaralayın. Onlar pişerken 100 gram taze fasulyeyi ayıklayın. Fasulyeleri ve iri halkalar şeklinde doğradığınız 3 havucu haşlamaya başlayın; hafif diriyken ocaktan alın, sularını düzün. Tüm sebzeleri borcama alıp karıştırın. Tavaya 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve 2 yemek kaşığı tam buğday unu alıp kavurun. 1 su bardağı süt, tuz ve karabiber ekleyip karıştırın. Beşamel sosu sebzelerin üzerine dökün, 180 derece önceden ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin. Üzerine rendelenmiş az yağlı dil peyniri serpiştirip yeniden fırına atın. Peynirler eriyince servise hazır.

Haberin Devamı

Tatlı isterseniz ananası ızgara edip üzerine az bal gezdirerek yiyebilirsiniz. Bunun için halka halka kesilmiş ananas dilimlerini fırında veya tavada pişirebilirsiniz. Ananasları dilerseniz portakal kremasıyla da servis edebilirsiniz. 2 su bardağı portakal suyu ve 2-3 çorba kaşığı hurma püresini (sıcak suda beklettiğiniz hurmaların çekirdeklerini çıkarıp rondoda çekin) tencerede kaynatın. 1 çorba kaşığı nişasta ve 3 yemek kaşığı suyu bir kâsede karıştırıp tencereye aktarın; güzelce karıştırın. Portakallı krema bir taşım kaynayınca hazır... Soğuyunca ananasların üzerine dökün. Afiyet olsun.

 

Yazarın Tüm Yazıları