Çok ölüm görmüş, çok şehidi bağrına basmıştır.
1953 senesinin 3 Nisan’ı 4’üne bağlayan gece... Saat 02.00’de Ege’den bir denizaltı Boğaz’a girdi.
Adı Dumlupınar, hedefi Gölcük’tü. 96 bahriyeliyle Akdeniz’deki Mavi Deniz NATO tatbikatından dönüyordu.
Taşıdığı bahriyelilerin hepsinin, limana ulaşınca yapacakları türlü türlü hayalleri vardı.
Dumlupınar su üstünde Nara Burnu’na Ege tarafından yaklaşıyor, Boğaz’ın karşı tarafından da İsveç bandıralı Naboland şilebi geliyordu.
Denizaltı buruna yaklaştığında Naboland ile karşılaştı. Ama Dumlupınar manevra yapmak yerine Rumeli tarafına doğru dümdüz devam etti.
Komutan, şilepten kaçabileceğini düşünüyordu. Ama öyle olmadı.
Türkan Şoray’ın, 20 yıl büyük bir aşk yaşadığı Rüçhan Adlı, ünlü yıldızdan yaşça da oldukça büyüktü.
1960’lı yılların başında ilk tanıştıklarında Adlı, Galatasaray’ın ikinci başkanıydı.
Hürriyet’in 7 Eylül 1963 tarihli sayısında, bu büyük ilişkinin ilk dönemlerine ilişkin ilginç bir habere rastladım. Haberin başlığı çok çarpıcıydı:
Biraz geriye, 70 yıl öncesine gidelim, Kore Savaşı’na.
Türk askerlerinin de çarpıştığı bu savaşın yıldızlarından biri de Hürriyet’ti. Hürriyet Kore Savaşı’nı günbegün takip etti, o zamanki teknolojiye göre en hızlı biçimde okurlarına ulaştırdı.
Bu savaşta Hürriyet’i yıldız yapan iki isim vardı:
Hikmet Feridun Es ve eşi Semiha Es.
Hikmet Bey, başlı başına bir okuldu. Onu başka bir yazıda tek başına anlatmak lazım. Eşi Semiha Es, Türkiye’nin ilk kadın savaş muhabiriydi.
MAKİNESİNİ 50 YIL BIRAKMADI
Hikmet Bey
Kasım 1980’de sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli konusu J.R.’ı kimin vurduğuydu. Son kuşakların bilmesi güç, J.R. “kötülüğün kitabını yazan” adamdı. Meşhur Dallas dizisindeki kötü adamdı.
Larry Hagman’ın canlandırdığı J.R., yaptığı kötülüklerle milyonlarca beddua almış tarihteki ilk dizi karakteriydi. İşte bu J.R., Dallas’ın bir bölümünün final sahnesinde vuruldu.
Ortalık ayağa kalktı.
Ölmüş müydü, kim öldürmüştü?
Bir sonraki bölümde J.R.’ın ölmediği anlaşıldı.
Ama yeni muamma onu kimin vurduğuydu.
21 KASIM 1980
Sovyetler Birliği’nin son lideri Gorbaçov’un ardından Rusya’da Yeltsin dönemi yaşanmıştı.
Yeltsin 2000’de koltuğunu 27 Mart’taki seçimlerle Putin’e bıraktı.
Hürriyet’te Putin’den “1. Viladimir” olarak bahsediliyor ve “Rusya’da yeni ‘Çar’ dönemi” deniliyordu:
“Rusya’nın çar yetkileriyle donatılmış yeni başkanı.”
Putin 7 Mayıs 2000’deki yemin töreninde Ortodoks Patriği 2’nci Aleksey ile birlikte.
Putin, seçim sonrasında ilkelerini şöyle anlatıyordu:
“Güçlü devlet, güçlü ordu, temiz toplum ve yeniden süper güç.”
Hemen ardından da “Devlet sektörü güçlendirilecek. Yasaların diktatörlüğü gelecek” açıklamasını yaptı.
Ayhan Işık ve Sadri Alışık ile rol aldığı “Küçük Hanımefendi” filmleri, ona Yeşilçam’daki bu unvanını kazandırdı.
Sinema dünyasına 1952’de giriş yaptı. 1953 Avrupa Güzellik Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etti.
Yarışmada dereceye giremedi ama gazeteler günlerce ondan söz etti.
Yeşilçam’da 17 yaşında başlayan sinema kariyerinde 20 yıl aralıksız kameraların önündeydi. 200’den fazla film çevirdi.
Küçük Hanımefendi lakabını hak eden bir hayatı vardı. 19 Mart 1966’da Hürriyet’teki haberde şöhretle ilgili şunları söylüyordu:
“Bence şöhretin en büyük düşmanı şımarıklıktır. Artistin şımarıklığı, kendisini o seviyeye çıkarmış halka karşı bir hürmetsizlik de sayılır. Lüzumundan fazla tevazu da zararlıdır. İnsan şöhrete eriştikten sonra daima tabii halini muhafaza etmelidir.”
70’LER ONA YARAMADI
1950’li ve 60’lı yılların en sevilen yıldızlarının başında geliyordu.
Birlikteki ülkeler bir bir bağımsızlıklarını ilan ediyordu.
1991 Aralık ayının başında da Ukrayna halkoylamasıyla bağımsızlığını ilan etti. Sovyetler’in Rusya’dan sonraki en büyük cumhuriyetiydi Ukrayna. Hürriyet’teki haberin başlığı şöyleydi: “Avrupa’nın yeni süperi Ukrayna.”
Bağımsızlık referandumunun yapıldığı gün İstanbul Boğazı’nın sıra dışı bir yolcusu vardı.
Sovyetler Birliği’nin ilk uçak gemisi Kuznetsov, Karadeniz’den ayrılıyordu.
Montrö’ye göre uçak gemilerinin boğazlardan geçmesine izin yoktu. Ancak Kuznetsov, “uçak taşıyan kuruvazör” olarak tanımlandığı için boğazlardan geçiş yapabildi. Devasa gemi sabah 07.03’te Boğaz’a girdi.
3 ARALIK 1991
THY’nin Boeing 737-400 tipi Trakya uçağı, Cidde’deki hacıları almak için 7 Nisan 1999’un ilk dakikalarında Adana’dan havalanmıştı.
Uçakta sadece 2 pilot ve 4 kabin memuru vardı.
8 NİSAN 1999