Paylaş
Türkan Şoray’ın, 20 yıl büyük bir aşk yaşadığı Rüçhan Adlı, ünlü yıldızdan yaşça da oldukça büyüktü.
1960’lı yılların başında ilk tanıştıklarında Adlı, Galatasaray’ın ikinci başkanıydı.
Hürriyet’in 7 Eylül 1963 tarihli sayısında, bu büyük ilişkinin ilk dönemlerine ilişkin ilginç bir habere rastladım. Haberin başlığı çok çarpıcıydı:
7 EYLÜL 1963
“Ana-kız aynı adamı seviyoruz.”
Bu habere yol açan olay, 28 Ağustos 1963’te yaşanmıştı.
O gün, kuaföre gitmek için erken saatte evden çıkmak isteyen ünlü yıldızın annesi Meliha Şoray, “Beraber gidelim” demişti.
Türkan Şoray’ın itirazlarına rağmen ünlü yıldızı bırakmayan annesi sokakta Rüçhan Adlı’nın kendisine saldırdığını öne sürüyordu.
‘ÜSTÜME OTOMOBİL SÜRDÜ’
Gazetelerin birinci sayfalarına çıkan habere göre, Adlı otomobili Meliha Şoray’ın üstüne sürmüştü.
Haberlerde Meliha Şoray’ın “Beni sopayla dövdü” gibi abartılı ifadeleri de yok değildi.
Bu olayda Türkan Şoray, sevgilisi Adlı’nın yanında yer almış, evden ayrılıp teyzesine taşınmıştı.
İşte bundan 10 gün kadar sonra Türkan Şoray yaşananları Hürriyet’ten Fecri Ebcioğlu’na anlattı.
30 AĞUSTOS 1963
Bu habere göre Türkan Şoray’ı, Rüçhan Adlı ile tanıştıran annesiydi. Tanıştırırken de, “Bu adam hoşuma gidiyor, hoş tut Türkan” demişti.
İş ilerleyip Türkan Şoray ile Rüçhan Adlı aşkına dönüşünce gerilim çıkmıştı.
Türkan Şoray, Hürriyet’e, şunları söylüyordu:
“Şimdi de Rüçhan ile arkadaşlığımı kıskanıyor ve mani olmaya çalışıyor. Ondan (Rüçhan Adlı) muhakkak ayrılmam lazım! Ana-kız aynı adamı seviyoruz. Belki de annemin hakkı var. Çok uzattık bu işi.”
Bu itiraf anne-kızın arasını biraz daha açtı.
‘EN BÜYÜK DÜŞMANIMDIR’
Mahkemede sevgilisinin tarafında yanında yer alan Türkan Şoray, uzun süre annesiyle görüşmedi.
Annesinin, “Kızımla Rüçhan arasında 25 yaş fark var. O benim kızım değil, en büyük düşmanımdır. Kendinden kaç yaş büyük bir adamla beraber oturuyor” sözlerine şöyle yanıt veriyordu ünlü yıldız:
“O da kendisinden on beş yaş küçük bir erkekle (Ahmet Çevik) evlenmeye hazırlanıyor. Ben, ona karışıyor muyum?”
Meliha Şoray gerçekten de Ahmet Çevik ile evlendi ve Figen isimli üçüncü kızını dünyaya getirdi.
Türkan Şoray, çok çok uzun yıllar sonra, 2020’de kardeşi Figen ile birlikte fotoğrafını paylaştı sosyal medyada.
Sinemanın sultanı, bütün kavga gürültüye rağmen annesinin hastalığında da hep yanındaydı.
SÜPERSTARLAR DA YUHALANIR
SÜPERSTAR Ajda Pekkan şöhreti ilk yakaladığında beyaz perdenin yıldızıydı.
Gerçi ilk sahne deneyimini İlham Gencer’in Çatı Kulübü’nde Los Çatikos grubu ile yaşamıştı. Ama Ses Dergisi’nin sinema artisti yarışmasında birinci olunca tercihini sinemadan yana kullandı.
Yeşilçam’ın aranılan yüzü oldu. Genç artistler arasında ismi hep öne çıkıyordu.
Şöhret olduktan sonra 1966’da sahneye çıkmayı kafaya koydu.
Geceliği 2 bin liraya Adana’daki Kristal Palas ile 10 günlük anlaşma yaptı. Bir sinema yıldızı olarak şarkıcılık kariyerine başlıyordu.
6 Mart 1966 gecesi de ilk adımını attı sahneye. O günü Hürriyet gazetesi birinci sayfasında ayrıntılarıyla anlatılıyor.
İşler hiç de beklediği gibi gitmedi Ajda’nın.
7 MART 1966
‘BARİ GÖBEK AT’
Daha ilk şarkıda tökezleyip, sözleri unutunca “Olmuyor, yapamıyorum, rezil oldum” diyerek sahneyi terk etti.
Tabak ve bardaklar havada uçuştu. Seyircinin tepkisi karşısında çaresiz tekrar döndü sahneye ve şu kısa konuşmayı yaptı: “Ben aslında okuyucu değilim, olamam da. Bu işi sırf bir anlık heves için kabul etmiş bulunuyorum. Ne olur beni affedin.”
Adana seyircisi Ajda’yı affetmedi. Sahneye çıkan bir izleyici, “Şarkı bilmezsin, türkü bilmezsin. Bari soyun da göbek at” diye bağırdı.
Bir başkası ise “Kızım seni bu saate kadar boşuna beklemişiz. Yaşlı anam senden iyi şarkı söylerdi” diye çıkıştı.
26 EKİM 1966
Adana konseri Ajda’nın sahne tarihindeki en üzücü geceydi belki de. Çok sarsıldı. Ama vazgeçmedi. 7 ay sonra, 26 Ekim 1966 tarihli Hürriyet’te şöyle bir ilan vardı: “Cuma Maksim’deyim... Ajda Pekkan.”
Ajda’nın süperstarlığa giden yolu, işte böylesine büyük bir fiyaskoyla başlamıştı. Ama o sahnede ısrar etti... Ve 56 yıldır da zirvede kalmayı başardı.
Paylaş