Geçen hafta Yunan başkenti Atina’da temaslarda bulunan CIA Başkanı Burns’ün ABD üssünün bulunduğu Dedeağaç kentini ve Türkiye sınırını da ziyaret ettiği öne sürüldü. Burns iddiası netlik kazanmadı ancak bir gün sonra ABD’nin Atina Büyükelçisi’nin de bölgede teftişte bulunması dikkat çekti. Türkiye sınırına 40 km uzaklıktaki Dedeağaç, son dönemde ABD’nin Avrupa’daki en önemli lojistik limanlarından biri haline geldi.
#AtinaDerinleşen ekonomik kriz ve kemer sıkma politikaları, Radikal Sol Koalisyon (Syriza) ve lideri Aleksi Çipras’ın yıldızını parlattı. Çipras iktidarı Avrupa Birliği için yeni bir kriz demek. Çünkü IMF politikalarını reddedip, borçları ödemeyecek. Ve kriz, kıtaya yayılacak. Peki kimdir Aleksis Çipras?
Yunanistan’da milliyetçiliğin en güçlü olduğu şehirlerden Selanik’in artık küpeli, dövmeli, Anadolu Koleji mezunu, partisiz komünist ve açık sözlü bir belediye başkanı var. 70’ine yaklaşırken şarapçılığı bırakıp politikaya atılan Yannis Boutaris, kilisenin sert muhalefetine karşın sürpriz yapıp, doğduğu şehrin yönetimini üstlendi. Selanik’in geçmişiyle barışması, Osmanlı’daki çok kültürlü kimliğini tekrar ortaya çıkarması, Yahudilerini ve Müslümanlarını hatırlaması gerektiğini savunuyor. Özellikle Türkler ve İsraillilerin atalarının şehrini ziyaret etmeleri için kampanya yürütüyor. Gelecek ay THY, direkt Selanik uçuşlarına başladığında Selanik’in restoranlarında, mağazalarında biletini gösteren herkese indirim uygulanması için şimdiden hazırlık yapıyor. Boutaris, Hürriyet Seyahat’e Selanik’in en sevdiği 10 mekanı anlattı.
AB ve IMF’nin hazırladığı kurtarma paketi ile ekonomik krizden kurtulmaya çalışan Yunanistan, silah almaya devam edecek. IMF’nin, “Askeri harcamaların kesilmesi gerekiyor” uyarısına “Türkiye ile karşılıklı olmadıkça mümkün değil” yanıtı veren Yunanistan, bu yıl 6 milyar Euro düzeyinde silah alımı yapacak.
‘BÜTÜN mülteci aydınlar sakat kalmış insanlardır ve kendi gururlarının kapalı odasında bu gerçeği birdenbire anlayarak daha da sarsılmak istemiyorlarsa eğer, zayıflıklarını en başta kendi kendilerine itiraf etmeleri yerinde olur.’ (Theodor W. Adorno, ‘Minima Moralia’, Metis Yayınları, S.34)