Güncelleme Tarihi:
Olan Truman Heykeli'ne oluyor
Atina, sabaha karşı artık derin bir uykuya dalmıştı. Amerikan Büyükelçiliği'nin de üstünde bulunduğu Vasilis Konstantinou caddesinde trafik iyice azalmıştı.
Kocaman vinçli kamyon sessizce caddenin kenarındaki küçük parkın önüne yanaştı.
Kamyonun üstündeki vinç gürültüyle çalışmaya başladı.
Parkın çevresini saran polisler adeta nefeslerini tutmuş, etrafı kolaçan ediyorlardı. Herkes ağaçların arkasından birilerinin çıkıp saldırmasından korkuyordu.
Vinç yavaş yavaş yükselmeye başladı ve kamyonun arkasından kocaman bir bronz heykelin başı göründü, daha sonra kolları, gövdesi ve ayakları ortaya çıktı. Vinç ağır ağır hareket ederek 3.2 metre yüksekliğindeki ünlü Truman heykelini mermer kaidesinin üzerine oturttu.
Herkes derin bir nefes aldı. Gizli operasyon kazasız belasız gün ağarırken sona eriyordu.
Gizli operasyonu başarıyla sonuçlandıran ekip, gönül rahatlığı içinde sıcak yataklarına dönüp uykuya daldılar.
Ama 13 Kasım 1999 Cumartesi günü yine olanlar oldu.
Ellerinde kızıl bayraklarla yürüyen çılgın kalabalık parkın önüne geldiği zaman iyice çileden çıktı. Atina caddeleri ‘‘Katil Amerika, Adolph Clinton, Kahrolsun Truman’’ sloganlarıyla çınlıyordu. Bu sırada, çılgın kalabalıktan birkaç kişi koptu ve ellerindeki şişeleri başarılı bir gizli operasyonla dikilen heykele fırlatmaya başladı.
Polis şaşkındı. Yine komünistler yapacaklarını yapmışlardı. Aylar süren onarım sonunda yerine konan ünlü Truman heykeli kırmızıya boyanmıştı...
AH BU KOMÜNİSTLER
Aslında bu son saldırı, Atina‘nın göbeğinde yaşam mücadelesi veren ünlü Truman heykelinin hikayesinin sadece son halkasıydı.
Her şey, 1952’de Amerika‘daki Yunan lobisinin Yunan-Amerikan dostluğunu simgeleyecek bir heykel yaptırmaya karar vermesiyle başladı.
Heykel Yunanistan’a yardım musluklarını açan, komünizmle mücadelesinde büyük destek veren Amerika'nın ünlü Başkanı Harry Truman'ın heykeli olmalıydı. Amerika'daki Yunan lobisinin kararını Yunan hükümeti de destekledi. Amerikalı heykeltraş Phelix de Walton'la anlaşma yapıldı, 3 milyon drahmi ödendi ve Amerikalı heykeltraş Yunan-Amerikan dostluğunun sembolünü 11 yılda tamamladı.
TRUMAN'I UNUTMAYACAĞIZ
Yunanistan'ın ünlü Başbakanı Konstantin Karamanlis, törenin açış konuşmasını bizzat yaptı.
Amerika'nın ünlü Başkanı John Kennedy bir mesaj gönderip, hem komünizm tehdidine karşı Yunanistan'ın verdiği cesur mücadeleyi hem de Amerikan heykeltraş Phelix De Waldon'ı yürekten kutladı.
Amerikan Ortodoks Kiliseleri Başpiskoposu Jacob da törene katılıp heykeli kutsadı ama ne yazık ki, bu kutsama bile Truman heykelini koruyamadı.
Ve böylece 36 yıl süren uzun yaşam mücadelesi başlamış oldu.
1970'de bir gün olanlar oldu ve biri heykelin altına bomba koyuverdi.
Sonunda Cunta liderleri heykelin başına bir polis dikmek zorunda kaldılar.
Ama Truman'ın düşmanları polise de meydan okudu ve 1971'de yine heykel saldırıya uğradı. Bu kez sadece bronz heykel hasar görmedi, heykeli koruyan polis de hayatını kaybetti.
ÇÜRÜK YUMURTA YAĞMURU
17 kasım 1973, hem askeri Cunta hem de Truman heykeli için kader günü oldu.
Bir yıl sonra Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesiyle sadece Cunta devrilip Yunanistan demokrasiye dönmedi, Truman heykelinin yaşam savaşında da yeni bir sayfa açıldı. Artık her yıl 17 Kasım'da, Politeknik olaylarının yıldönümünde, Atina'da, Amerika aleyhindeki gösteriler bir gelenek haline geliyor, öğrencilerin ilk hedefi Amerikan Büyükelçiliği, ikinci hedefi de Truman heykeli oluyordu. Her yıl heykel çürük yumurta, domates ve kırmızı boya yağmuruna tutuluyor, rengarenk oluyor, ertesi gün ise itfaiye araçlarının püskürttüğü tazyikli sularla yıkanıyordu.
Böylece aradan 15 yıl geçti.
HEYKELİ KİM SAKLADI?
1986'da, askerliğini Amerikan ordusunda yaptığı halde, Amerika düşmanı olan sosyalist Andreas Papandreu, Başbakanlık koltuğunda oturuyordu. İşte o sırada, Amerikan Dışişleri Bakanı George Shultz, Yunanistan'ı ziyaret etmek isteyince yine kıyamet koptu. Yine bütün Amerika düşmanlarının boy hedefi Truman heykeliydi. Shultz'un gelişine birkaç gün kala heykel bombalandı.
Yine parçalanan heykeli alıp götürdüler. Bu kez de heykel bir anda ortadan yok oluverdi. Kimse neler olup bittiğini anlayamıyordu. Günlerce gazeteciler heykeli aradılar. Sonunda heykeli yaptıran Yunan-Amerikan Dostluk Derneği'nin heykeli kaçırıp gizli bir yerde koruduğu anlaşıldı.
Artık herkesin canına tak etmişti. Atina Belediye Meclisi toplandı. Düşünüp taşındılar. Yunanistan için canla başla çarpışan Yunan lobisini küstürmemek için bir formül buldular.
Atina Belediye Başkanı Beis, New York Times gazetesine önerisini açıkladı. Truman'ın yerine Yunanlılar'ın da sevdiği Abraham Lincoln'ün heykelini dikebilirlerdi. Herkes tam nefes almıştı ki, New York Belediye Başkanı alaycı bir uslupla Truman heykelini alıp Fildişi sahillerine dikmeyi önerince yine işler karıştı.
SİMİTİS'İN GAYRETLERİ
Sonunda heykel sosyalist Andreas Papandreu'nun kucağında kaldı. Çünkü Amerikan lobisi ağır baskı yapıyordu. Papandreu, istemeye istemeye heykelin eski yerine konmasını emretti. Emretti ama komünistler yine rahat durmadılar. 11 Kasım 1987'de heykel yine bombalandı. Artık Truman'ı korumak sosyalist Papandreu'ya düşmüştü. Hükümet çareyi heykeli korumak için tam 60 polisi görevlendirmekte buldu. Hatta, heykele yakın bir binanın tepesinde sürekli gözleme noktası bile kuruldu.
Tam Yunanistan'da Amerikan düşmanlığı azalmaya başlamıştı ki, bu kez de Yugoslavya krizi patlamaz mı! Yunanlı komünistler yine soluğu Truman heykelinde aldılar.
28 Mayıs 1999'da Truman yine saldırıya uğradı. Saldırganlar heykeli yere indirmek için bu kez ayaklarını kestiler.
YERİNDE KALABİLECEK Mİ?
Sonunda heykeli onarmak, Yunanistan'ı Batı'yla bütünleştirmeye uğraşan entellektüel Başbakan Kostas Simitis‘e düştü. Ama karar almak yetmiyordu. Onaracak bir heykeltraş bulmak pek kolay olmadı, çünkü kimse onarımı üstlenmek istemiyordu. Neyse sonunda biri bulundu ve heykelin kesilen ayakları yerine kondu.
Yunan Dışişleri Bakanlığı da ABD Başkanı Bill Clinton’un gelişi öncesinde heykelin yerine konmasının güzel bir jest olacağına karar verdi.
Ama talihsizlik yine heykelin peşini bırakmadı. Bu kez de Yunan Komünist Partisi'nin düzenlediği protesto gösterileri yüzünden Atina ziyaretini iyice kısaltan ABD Başkanı Clinton'un büyük mücadelelerle yerine konan heykeli görüp göremeyeceği bile bilinmiyor. Şimdi Atina'da herkes ‘‘Truman heykelini kim kurtaracak’’ diye kara kara düşünüyor.
YUNANİSTAN PARÇALIYOR, TÜRKİYE BAĞRINA BASIYOR
Yunanistan'da 36 yıl boyunca ne zaman
Amerika karşıtı bir gösteri yapılsa ilk iş Truman Heykeli'ni bombalamak ya da kırmızı boya atarak protesto etmek oluyor. Amerika karşıtı Yunanlılar bütün hırslarını bu heykelden çıkarıyor. Yunan-Amerikan Dostluk Derneği'in diktiği Truman Heykeli günah keçisi haline gelmiş durumda. Clinton'un son ziyareti dolayısıyla Yunanistan'da Amerika karşıtı gösteriler birbirini izlerken, Türkiye Clinton'a sevgilerini sunabilmek için özel bir gayret gösteriyor. İzmitli depremzedelerle arasındaki sıcak ilişki Yunanistan'la Türkiye arasındaki Clinton'a yaklaşım farkını çok net bir şekilde gösteriyor.