Yasak Asklar
yasak-asklar’a ait tüm site haberleri
Mutlu evliliğin bir tek sırrı var, onu da açıkladı.... Bir yemin ettik, geri dönemeyiz
Gösteri dünyasının evliliklerini bilirsiniz... Bir anda büyük bir aşkla başlar, zirveye ulaşır ve sonra da başladığı gibi biter... Çiftlerin arasına hep bir şeyler girer. Bazen bir yasak aşk olur bu. Bir taraf gönlüne söz geçiremez ve birlikte paylaşılan o hayat kumdan kaleler gibi yıkılır.
#Blake Lively
Aşk, ihanet, karanlık ilişkiler... Hepsi bu ailede... Gelin kayınpederinin izinden gitti
Dünyada milyonlarca kişi İngiliz kraliyet ailesinin olaylı üyelerini bir kenara bıraktı ve bir süredir başka bir monarşi ailesini takibe aldı. Çünkü o aileyle ilgili öyle iddialar dolaşıyor ki ortada kolay kolay kayıtsız kalınacak türden değil. Aşk, ihanet, kalp kırıklığı, ölüm tehditleri... Kısacası ne ararsanız var...
#Kraliçe Letizia
İstenmeyen damat düzgün konuşmayı bile sonradan öğrenmişti... İnanılmaz ihaneti karısına kendisi anlattı
Bütün dünyayı sarsan tıpkı bir magazin olayı gibi takip edilen gelişmelerin kahramanlarının sadece İngiliz kraliyet ailesi olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Tıpkı filmlerde izlediğiniz gibi gösterişli kraliyet saraylarının kapalı kapıları ardında yaşanan yasak aşklar, sarsıcı ihanetler, ardından gelen intikam adımları, "yalancı gülüşler" araya giren üçüncü şahıslar sadece İngiliz kraliyet ailesinde yok.
#Prenses Victoria
William'ın metresi olduğu iddia edilmişti: Kral 3. Charles'ın kararıyla artık ailenin üyesi gibi oldu
Britanya'nın yeni kralı Charles'ın, ilk eşi Diana'yı, şu anda evli olduğu Camilla ile yıllar boyunca aldattığını bilmeyen kalmamıştır büyük olasılıkla. Zaten bunu Diana da ölümünden bir süre önce verdiği o ünlü röportajda "Biz evliliğimizde üç kişiydik" diyerek hiç bilmeyenlere bile ilan etmişti. Bu yüzden de Kraliçe 2. Elizabeth'in öldüğü gün, milyonlarca kişi konsort kraliçe olacağı çoktan açıklanan Camilla'yı değil artık hayatta bile olmayan Diana'yı konuştu. Eğer yaşasaydı, evliliği yıkılmasaydı, bugün Diana'nın konsort kraliçe olarak taç giyeceği gerçeği onu geçip giden yıllara rağmen unutmayanların yüreğini sızlattı o günlerde.
#Prens William
Öyle kördüm ki kocamın setlerde ilişki yaşadığını göremedim
Gösteri dünyasında yaşanan ihanetler, yasak aşklar ve boşanmalar kimi zaman yolunda giden evliliklerden ya da ilişkilerden daha çok kamuoyu ilgisini çekiyor. Bazıları kelimenin tam anlamıyla büyük gürültü koparıyor. Özellikle ortaya çıkan "aşk üçgenleri" ünlü kişilerden oluşuyorsa. Olayın kahramanları, o sırada üzerlerine yönelen ilgiden olsa gerek neler olup bittiğini, ne hissettiklerini tam olarak kavrayamıyorlar. Ama aradan zaman geçince, bazıları duygularını açık bir şekilde ifade ediyor.
#Emma Thompson
Eski kral Juan Carlos'un yasak aşkı: Özel görüntüleri saklasın, ağzını sıkı tutsun diye para yağdırmışlar
Görkemli saraylarında, ayrıcalıklı hayatlarını mutlu mesut sürdürdükleri sanılan kraliyet ailelerinin durumu hiç de öyle dışarıdan göründüğü gibi değil. Kimi zaman o yüksek duvarlar ve kapalı kapılar ardında yaşanan skandalların üzeri örtülse de bazen olup bitenler dışarı sızıyor ve gün yüzüne çıkıyor.
#İspanya Kralı Felipe
Kurt Russell ve Goldie Hawn: Bu aşkın benzeri yok
Hollywood evliliklerini nasıl bilirsiniz? Genellikle kısa süreli olur. Yasak aşklar, kaçamaklar ve ihanetler birbiri ardına gelir. Fakat Hollywood sakinleri arasında da yıllarca aynı yastığa baş koyanlar olduğunu söylemek yanlış olmaz. Genellikle eski kuşaktan olan bu ünlüler bu konuda da örnek oluyor. İşte bunlardan biri de kim bilir birlikte çıktıkları kaçıncı tatilde aşklarının yıllar içinde erimediğini, şekil değiştirerek günümüze kadar uzandığını gözler önüne serdi.
#Goldie Hawn
Yasak aşkların romanı
Doğu’nun sözlü anlatı geleneğiyle modern romanı birleştiren Rafik Schami, yasak aşklara, inanç ve felsefeye, zenginlik ve yoksulluğa, dostluğa ve düşmanlığa, kadın-erkek ilişkilerindeki eşitsizliğe açılan ‘Hattatın Sırrı’ romanında, 1950’ler Suriye’sinin bireysel, toplumsal ve siyasal hayatının renkli bir görünümünü ortaya koyuyor.
#Hattatın Sırrı
Yasak aşklar, başlarken cesur, yaşarken korkaktır
Sosyal medyadan ve yazdığı kitaplardan tanıdığımız French Oje, yeni kitabı ‘Bir Ölüm ve Birkaç Skandal’ ile alışılagelmiş kadın rollerinin sıradanlığına yaslanmayıp, çizdiği karakter portreleriyle yeni bir şey söylerken arada muzipçe gülerek okurunu ters köşeye düşürmesini gayet iyi beceriyor.
#Bir Ölüm Ve Birkaç Skandal
Bizi başka aşklar değil hastalık ayırdı
Birbirlerini çok severek yola çıkan çiftler bazen hayat yolculuğu içinde beklenmedik engellerle karşılaşır ve ayrılır. Üstelik bu engel her zaman yasak aşklar, gizli ilişkiler olmaz. Bazen de beklenmedik hastalıkların getirdiği zor süreci birlikte atlatırlar el ele . Ama yine de ayrılık kaçınılmaz olur.
#Onları Hastalık Ayırdı
Bu Churchill Oscar’a gider...
‘En Karanlık Saat’, geçen yıla damgasını vuran ‘Dunkirk’ün diğer parçası adeta. Christopher Nolan’ın filmi 1940’taki tahliyeyi cepheden anlatıyordu. Joe Wright’ın çalışması ise meselenin siyasi arka planına odaklanıyor ve etkileyici bir Winston Churchill portresi çiziyor. İngiliz siyasetçiyi canlandıran Gary Oldman olağanüstü performansıyla büyük ihtimalle ‘En İyi Erkek Oyuncu’da Oscar’ın sahibi olacak.
#Sinema
Osmanlı Sarayı’ndaki İtalyan ressamın hayatı roman oldu
Fausto Zonaro, İtalya’dan bir gemiye atlayıp Akdeniz’i geçer ve İstanbul’a gelir. Osmanlı’nın son yıllarıdır. Aklında tek şey vardır, o da Sultan Abdülhamit’in saray ressamı olmak. İstanbul’da karşılaştıkları onu şaşkına çevirir. Saray entrikaları, yasak aşklar, savaşlar, tablolar ve birbirinden farklı insanlarla dolu bu şehirde neler yaşadı? O hayali bir kahraman değildi. Gerçek bir kişilikti. Abdülhamit’in saray ressamı da olmayı başardı. Peki, ama nasıl? Yanıtı, Orhan Bahtiyar’ın Ateş Kırmızısı kitabında…
#Orhan Bahtiyar
Bir dáhi, bir çılgın ve çocuklar
Charles Dickens, 58 yaşında öldüğünde, onun kısa bir biyografisini yazan Zweig’ın anlattığına göre, ‘Bütün İngiliz dünyasını bir baştan bir başa kateden bir çatlak meydana gelmiştir sanki. Sokaklarda birbirini tanımayan insanlar birbirlerine ondan söz edip durmuşlardır. Bütün Londra’yı ancak kaybedilen bir savaştan sonra görülebilecek derin bir keder dalgası sarmıştır’.