İsrail İstihbarat Servisi adına, Türkiye'de ikamet eden veya ülkemizle ekonomik ilişkileri olan bazı kişilerin mal varlığı bilgileri gibi hassas verilerini toplayarak takiplerini yaptığı ileri sürülen Selçuk Küçükkaya ve sahada fotoğraflama ve araştırma yapanlardan oluşanların da bulunduğu toplam 17 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Uğur Mumcu suikasti davasının sanığı Abdulhamit Çelik'in evine beyaz gül, mermi ve tehdit notu içerikli paket gönderdiği de iddia edilen ve özel dedektiflik yaptığını ileri süren sanık Küçükkaya'ya üç ayrı suçtan toplam 26 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Diğer 15 sanığa ise 8 yıl 9 aydan 6 yıl 3 aya kadar değişen hapis cezası verilirken, firari sanığın dosyası ise ayrıldı.
#İstanbulMüzik araştırmacısı ve yazarı DJ Murat Meriç, çarşamba günü internet üzerinden altı hafta sürecek atölye programına başladı. Zoom uygulamasıyla gerçekleştirdiği ‘Şarkılarla Cumhuriyet Tarihi’ adlı programda, Türkiye tarihini şarkılar üzerinden anlatırken o döneme ait şarkıları da dinletiyor. Program öncesinde, Meriç’ten, ‘tadımlık’ bilgiler aldık.
#GazetehaberleriUğur Mumcu, hayatı başarılarla dolu bir araştırmacı, yazar ve gazeteciydi… 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastın ardından yapılan incelemelerde uzmanlar, delillerin süpürüldüğünü, bu nedenle hiçbir delilin bulunamadığı iddia etti. Suikastı; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi ama failler yakalanamadı. Öldürülen gazeteci, 25 yıldır her ölüm yıl dönümünde sevenleri tarafından büyük bir özlemle anılıyor.
#Uğur Mumcu24 Ocak 1993’te arabasına yerleştirilen bomba ile katledilen gazeteciliğin duayen ismi Uğur Mumcu, bugün katledildiği yerde sevenlerince bir kez daha anıldı. Ankara Valiliği kendi adını taşıyan Uğur Mumcu Sokağı'nı trafiğe kapatırken usta sanatçı Selda Bağcan da 25. yıl anmasına katıldı. Bağcan, Bir kez daha "Uğurlar Olsun" ağıtını seslendirdi.
#Uğur Mumcu Suikastiİkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay, "Bir gazetenin Ankara temsilcisinin klasik gazeteci olarak yaklaşımı dışında herhangi bir görüşmemiz oldu mu?" diyerek Hurşit Tolon'a soru yöneltti. Tolon da, "Bayramlaşmamız bile olmadı Sayın Vekilim" yanıtını verdi.
Böylesine önemli günler yaşanırken, sizlerden bir süre için izin istiyorum. Siyasette böylesine karmaşa varken, yazıyı bırakmak büyük hatadır, ancak mecburum. Tatile çıkmıyorum. Bir sağlık sorunumu halledebilmek için, yarın kendimi doktorlara teslim edeceğim. Bu süre içinde de yazı yazamayacağım. Bu sürenin ne kadar olacağını da şu anda bilemiyorum. Kusuruma bakmayacağınızdan eminim. Ne olursa olsun, sağlık her şeyin başında geliyor. Yakında tekrar buluşacağız. Hepinizi çok özleyeceğimi bilmenizi isterim. Dualarınızı eksik etmeyin yeter.
Ankara Barosu biri sağcı, biri solcu iki fikir babasının öncülüğünde Cumhuriyet tarihinde iz bırakan dava dosyalarını yeniden açıyor. İlk beş dava belirlendi: 28 gönüllü avukat Gazeteci Uğur Mumcu suikastı, Şeyh Sait, Deniz Gezmiş, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler ve Bahçelievler’de öldürülen 7 TİP’linin dosyalarını inceleyecek. Kendisi de 11 yıl cezaevinde kaldıktan sonra beraat eden Komisyon Başkanı Osman Başer, hem toplumsal bellek oluşturmak hem de bundan sonra “Pardon ya!” denmemesi için yola çıktıklarını anlatıyor, “Deniz Gezmiş’e iade-i itibar, Öcalan’a yeniden yargılama yolu açılabilir” diyor
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki İkinci Ergenekon Davası’nın dünkü 81’inci duruşmasında söz alan tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan, yargıçların, kendisine güvenip de ne ile suçlandığını söylemediğini ifade etti, “Onlar bana güvenmiyor, ben de onlara güvenmiyorum. Burada kendime gömlek arıyorum. Deli gömleği dışında giyecek gömlek kalmadı. Burada yatsam da ölsem de deli gömleği giymem. Bu muameleyi de kabul etmem” diye konuştu.
İkinci “Ergenekon” davasının tutuklu sanığı Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, gazeteye 5 Mayıs 2006'da bomba atan Tekin Irşi'nin tahliye edilmesini eleştirerek, “Cumhuriyet gazetesinin yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Tekin Irşi serbest” dedi. Balbay, "Başbakan nasıl tutuklandığımızı anlatsa Bono nasıl gülerdi bilemem" dedi.
İKİNCİ Ergenekon davasının 81. duruşmasında talepler bölümünde söz alan Yeni Parti Genel Başkanı tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan, "Sizin taktığınız prangalar yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyorum. Hayır diye meydanlarda bağıramıyorum. Kendi HSYK tezimi halkıma anlatamıyorum" diye konuştu.
"İrticayla Mücadele Eylem Planı" bu haftanın bir numaralı gündem maddesiydi. Herkes kendi ideolojik safına göre belgeyle ilgili görüş/yorum ileri sürdü. Medyadaki bu gürültülü ortama son bir-iki yıldır sık rastlamaya başladık. Bir "belge" manşet yapılıyor; sonra birkaç gün tartışılıyor ve sonra hemen bir başka "belge"nin peşine sürükleniyoruz. Ancak belgeler sahte çıkınca, "belgeleri" konuştuğumuz kadar sahtelik üzerinde durmuyoruz. Çünkü arkasından hemen bir "belge" daha çıkarılıveriyor. Bu konuda size iki somut örnek vermek istiyorum.