Sezen 24 yıl sonra karar değiştirdi: Onursuz Olabilir Aşk!

Ama büyük olasılık ilkbahar gerçekten ilkbahar gibiydi, şu an yaşadığımız gibi bir anda yaza geçilmiyordu.
Küresel ısınma mevzuları işte...
Ülkenin ortamı ise karmaşıktı. Şöyle diyebilirsiniz tabii: Her zamanki gibi.

Bir yanda Uğur Mumcu suikastı, akabinde Turgut Özal’ın ölümü...
Türk pop müziği ise ciddi anlamda altın çağını yaşıyordu.
Peş peşe çıkan yeni isimler, albümlerle...
İşte böyle bir mayısta Levent Yüksel’in ilk albümü Med Cezir raflardaki yerini aldı.
Aradan haftalar geçti ama bugün efsane bir albüm olarak değerlendirilen Med Cezir bir türlü beklenen ilgiyi görmedi.
Aradan üç ay geçti ve albüm bir anda patladı.
Hem de ne patlama!
“Yarim İstanbul, gel öpeyim gerdanından” mı istersiniz, “Geç bunları anam babam geç bunları” mı?
Tüm şarkılar birer birer dile düştü ama albümün ilk şarkısı Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk başka türlü bir pop klasiğine dönüştü:
“Ölürüm yoluna ölürüm de yine boyun eğmem
Yakarım dünyayı uğruna ama sana eğilmem.”
Ve şimdi, tam 24 yıl sonra bu kült şarkının sözlerine imza atan Sezen Aksu, Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk’ın devamı niteliğinde yeni bir şarkı yaptı:
Onursuz Olabilir Aşk.

“NEREDEN DUYDUN CASUS?”

Şarkıyı duyunca Sezen Aksu’yu arayıp sordum, “Gerçekten böyle bir şarkı var mı?” diye.
“Var” deyip Kanlıca’yı inlettiğini düşündüğüm okyanus dalgası gibi dev o şen kahkahasını hiç frenlemeden ekledi:
“Nereden duydun casus?”
Meğer bu şarkı yeni albümü Biraz Pop Biraz Sezen bittikten hemen sonra yapılmış.
Dinleyen birkaç ünlü isim de olmuş, ama şimdilik şarkı Sezen’in çekmecesinde duruyormuş.

“BÜYÜK KONUŞMAYACAKSIN”

Elbette şarkının sözlerini merak ediyor ve 24 yıl önce “sana eğilmem” diyen ozan kadının neden şimdi onursuz da olur aşk duygusuna geldiğini çözmek istiyordum.
Nitekim yanıtı daha ben sormadan konuşmamız sırasında özetledi Sezen Aksu:
“Hayat insanı eninde sonunda bu noktaya getiriyor. Büyük konuşmayacaksın.”
Şimdi sizi yeni şarkının -benim çok dobra bulduğum- sözleriyle baş başa bırakıyorum.
Bakalım hangi tür aşk size hitap edecek?
24 yıl evvel her şeye hazırım ama yeter ki onursuz olmasın aşk diyen o aşk mı?
Yoksa...
Aşk itirafını hiç ertelemeyen, kendini umursamayı en minimum düzeye indirmiş, demlendikçe demlenmiş bu aşk mı?
Söyleyin bakalım hangisi?  

‘Onursuz Olabilir Aşk’ın sözleri

Sevgilim sen benden bıktın mı?
Çoktan yoldan çıktın mı?
Boşuna mı çırpınıyorum hem de küçük düşerek
Söyle seni çok sıktım mı?
**
Aşkıyla boğabilir insan doğrudur
Kendi bezdirir kendi soldurur
Ne zaman kesersin her türlü irtibatı
Zulüm de sırayla kolay intibakı
**
Zoruma gidiyor ne yalan söyleyeyim çok acı
Fena halde koyuyor istenmemek insana
Açtım kapılarımı sonuna kadar isteyerek
Üstelik itirafım gurur veriyor bana
**
Yeter ki onursuz olmasın aşk diye saydırıyordum
Dillerim kopaydı benim kutsalım sensin
Büyük konuştum yerlerde sürünüyorum
Evvelimden gitsen de ahirim sensin...

 Akşam olunca Mithat Can’la karşılaşmaca

Tesadüf bu ya, Sezen’le konuştuğumuz günün akşamında Mithat Can Özer’le karşılaştım. 
Flamme’daki Be Bold adlı partiye gelmişti Mithat Can. 
İmajı ben görmeyeli epey değişmiş: Saçlarını arkadan toplamış, gözlük takmış. 
Uzaktan bakınca Mehmet Günsür’ü andırıyordu. 
“Hadi fotoğraf çekip Sezen’e yollayalım” dedim Mithat Can’a. 
Yolladık ve Sezen’den bol emojili bir yanıt geldi bana: 
“Aa sen hakikaten casussun!”
Bu arada Mithat Can yeni bir albüm yapıp bitirmiş bile. 
Oysa ben daha geçen sonbahar çıkardığı albümündeki Sürgün’e klip çeker diye bekliyordum. 

Sezen’li emojiler

Madem casus olduk, bir sızıntı daha: 
Sezen Aksu WhatsApp’ta
yazışırken Sezen’li emojiler 
kullanıyor. 
İşte onlardan biri, çok tatlı değil mi? 

Güzel öpüşen o çift

Perşembe gecesi yapılan Be Bold partisinde Şükrü Özyıldız da vardı. 
Sevgilisi Rabia Yaman’la şahane öpüşüyorlardı. 
Yok, gece
boyu onları dikizlemedim tabii. 
Ama malum,
bizim mekanlarda böyle öpüşen
çifte rastlamak
pek mümkün olmuyor.
Herkes bir kasıntı bir gudubet...

Ajda çıplak!

Bakıyorum, tekrar tekrar bakıyorum ve gözlerime inanamıyorum.
Önde çırılçıplak bir kadın, onun arkasında atı.
Buğday başaklarının arasında ilerliyorlar.
Ajda Pekkan’a ait bir plak kapağı bu.
Ta 70li yıllardan.
Kapaktaki çıplak kadın Ajda mı değil mi bilmem ama düşünsenize
şimdi böyle bir albüm kapağı olduğunu, olabileceğini.
İmkansız geliyor değil mi?
İmkansız olmayan şey ise Ajda’nın bu eski plağına Kadıköy ya da Çukurcuma’nın sokaklarından birine gizlenmiş bir plakçıda değil, gayet Akmerkez’in ortasında rastlamış olmam.
Ronit Gülcan şahane bir şey yapmış.
Hem yerli-yabancı plakları bulabileceğiniz hem de DJ performansları ve söyleşilerin olduğu Vakkorama Plak Günleri’ni yaratmış.
Malum plak yükselişte, meraklısı çoğalmakta. İyi iş olmuş.
Bugün de son gün, gidecekseniz aklınızda olsun.