22'nci yılında Madımak anması

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri kapsamında kente gelen davetlilerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın ve 2 otel görevlisi ile 2 eylemci olmak üzere toplam 37 kişinin öldüğü olayların 22'nci yıldönümü kapsamında, yarın yapılacak anma programı için kentte tedbirler artırıldı. Anma etkinlikleri sırasında herhangi bir olay yaşanmaması için polis ekipleri alarma geçirildi. Anma etkinliği kapsamında yürüyüşün yapılacağı güzergah üzerinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Caddesi, Mevlana Caddesi, Meçhul Asker Sokak, İstasyon Caddesi, 50.Yıl Kavşağı Cumhuriyet Meydanı arası, Atatürk Caddesi 'nin bir bölümü ile Hikmet Işık Caddesi'nin bir bölümünü sabah saatlerinden itibaren trafiğe kapatılacak. Güzergah üzerindeki geçiş noktaları ile otel civarında ise toplamda 2 bin 800 polis görevlendirilecek.

BULUŞMA NOKTASI MADIMAK

Anma etkinlikleri sabah saatlerinde gerçekleştirilecek. Önceki yıllarda olduğu gibi kentte Valilik ve Belediye öncülüğündeki protokol üyeleri eski Madımak Oteli, bugünkü adıyla Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ni ziyaret ederek, olayda ölenlerin isimlerinin yazılı olduğu anı köşesine karanfil bırakacak. Alevi Dernekleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılacağı büyük anma programına katılacak gruplar ise Seyrantepe Mahallesi'nde toplandıktan sonra, Mevlana Caddesi üzerinden yürüyüşe geçerek kent meydanını takiben eski Madımak Oteli'nin bulunduğu, eski Belediye Sokak önüne gelecek. Burada anma programı gerçekleştirilecek. Gruplar bu yıl da eski Madımak Oteli binasının utanç müzesi olması isteklerini tekrarlayacak. CHP ve HDP'den 100'e yakın milletvekilinin anma programına katılması bekleniyor.

CHP'Lİ AĞBABA: ULUSAL YAS İLAN EDİLSİN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda yaşamını yitirenler için "Ulusal yas" ilan edilmesini istedi.

Ağbaba, Sivas olaylarının 22. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın neresinde olursa olsun, faillerin anında bulunup, cezalandırılacağı böyle bir katliamda, sorumluların adeta ödüllendirildiğini, AK Parti'nin katliamcıları koruyup, kollayıp, hesap vermekten kurtardığını savundu.

Konunun aydınlatılması ve yaraların sarılması için CHP'nin, TBMM'de verdiği birçok kanun teklifinin ve önergenin AK Parti'nin oylarıyla reddedildiğini söyleyen Ağbaba, "Başta derin devlet şüphesi olmak üzere, katliamdaki her türlü soru işareti aydınlatılmadan, toplumsal yaşamda bu ayrımcı ve gerici zihniyetle hesaplaşılmadan ne hoşgörü ve barışa olan hasretimiz bitecek ne de kor olan yürekler soğuyacak" ifadesini kullandı.

CHP'Lİ 60 MİLLETVEKİLİ KATILACAK

Ağbaba, CHP olarak kin tutmak, öç almak için değil, yaşananlardan ders çıkarmak ve toplumsal hafızayı canlı tutmak için, her yıl olduğu gibi bu yıl da 60 milletvekiliyle Madımak'ta olacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Katledilen aydınlar için ulusal yas ilan edilmeli. 2 Temmuz, Türkiye tarihi için bir utanç ve ibret günü olarak görülmelidir. Bu eylemin tarafı, sadece orada yaşamını yitirenler değil, tüm Alevi halkıdır. Aradan geçen 22 yılda maalesef bu zihniyet AKP'yle de daha da palazlanmıştır. Olayın sorumlularını milletvekili yapanlar, katliama karışmış sanığı korumaya alanlar, Alevi evlerine işaret koyanlar, 'Cemevleri cümbüş evleridir' diyenler, IŞİD zihniyetine karşı tek bir söz söyleyemeyenler, bu eylemin ve bu zihniyetin devamıdır."

CHP'Lİ ÖZEL AİLELER'İ KABUL ETTİ

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Sivas olaylarının yaşandığı Madımak Oteli'nin müzeye dönüştürülmesi, yargılamaların yeniden yapılması ve 2 Temmuz'un yas günü ilan edilmesine yönelik hazırlık içinde olduklarını bildirdi.

Sivas olaylarında yakınlarını kaybedenlerin ailelerini Meclis'te kabul eden Özel, Sivas'ta dünya siyasi tarihinin en büyük acı ve en büyük utançlarından birinin yaşandığını ifade etti.

Özel, yarın yapılacak anma etkinliğine genel başkan yardımcıları, grup başkanvekilleri başkanlığında yaklaşık 60 milletvekiliyle katılacaklarını belirterek, "Bu dava siz bitti demeden bitmesin diye, davanızın takipçisi olmak üzere şimdiye kadarki en ciddi katılımla yarın Sivas'ta olacağız" dedi.

Madımak olaylarının sembollerinden iki kişinin CHP'de milletvekili seçildiğini, çok sayıda CHP milletvekilinin de davayı yakından takip ettiğini anlatan Özel, "Madımak olaylarında hayatını kaybeden Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok ile yaşamını yitirenlerin avukatı Şenal Sarıhan da yarın Sivas'ta olacak. Zeynep'in ve Sayın Sarıhan'ın CHP'den milletvekili olmasıyla bu değişimin süreceğine inanıyoruz. Neredeyse grubumuzun salt çoğunluğu yarın Zeynep'e eşlik edecek" diye konuştu.

ZEYNEP ALTIOK: İLK KEZ GİDECEĞİM

CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ise buluşmayı "ironik" olarak değerlendirdi.

Milletvekili seçildiğinin hemen ertesinde ilk buluşmayı kendi ailesiyle gerçekleştirdiğini aktaran Altıok, "Beni bu Meclis çatısı altında sorguya çekenlerden şimdi ben de bu çatı altında hesap sormaya geldim. Biz, 'bu dava bitti' demeden bu dava bitmeyecek ve bu dava bitmeden bizim mücadelemiz de bitmeyecek" dedi.

Altıok, 22 yıldır gidemediği Sivas'a ilk kez gidecek olmanın heyecan ve onurunu yaşadığını kaydetti.

Zeynep Altıok Madımak tişörtüyle Meclis'e geldi

HDP'DEN MECLİS'TE BASIN TOPLANTISI

HDP İstanbul Milletvekilleri Turgut Öker ve Ali Kenanoğlu ile İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Mersin Milletvekili Çilem Öz, Tunceli Milletvekili Alican Önlü ve Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca, Meclis'te, 1993 yılında Sivas Madımak Oteli'nde yaşanan olayların 22. yıldönümü sebebiyle basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Sivas olaylarında hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu ile Türkiye ve Avrupa merkezli alevi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazır bulundu. Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu temsilcileri, toplantıya 'Unutmadık, unutturmayacağız' yazılı tişörtlerle katıldı. Toplantıda, 1993 yılında Madımak’ta meydana gelen olaylarda hayatını kaybedenlerden bazılarının anneleri gözyaşlarına hakim olamadı.

HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, partisinin milletvekilleri olarak amaçlarının sadece sokakta, Madımak'ın önünde değil, seslerini Meclis çatısı altında duyurmak olduğunu söyledi. Öker, "Alevi toplumunun bugüne kadarki var olma mücadelesine katkı sunan arkadaşlarınız olarak Türkiye’nin neresinde Alevilere yönelik hak ihlali varsa bunun burada Meclis’te gündeme getirilmesine imkan sağlayacağız. Herkesin neyse derdi bu kürsüden söyleyecek" diye konuştu.

"ACILAR DİNMEDİ"

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise aradan 22 yıl geçmesine rağmen acılarının hala dinmediğini söyledi. Alevilerin Cumhuriyetin, laikliğin ve demokrasinin sigortası olarak görüldüğünü ifade eden Doğan, "Biz Alevilerin artık sigortası attı. Bu ülkenin laik ve demokratik bir cumhuriyet olmadığını gördük" ifadelerini kullandı.

HDP Mersin Milletvekili Çilem Öz de dedesinin Koçgiri, babasının Dersim, kendisinin de Maraş olaylarına şahit olduğunu belirtti. Her nesli kana bulanmış bir neslin evlatları olduklarını kaydetti.

"22 YILDIR AVUTUYORLAR"

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, 22 yıldır avutulduklarını savunarak Madımak olaylarıyla ilgili olarak dönemin cumhurbaşkanı, başbakan ve içişleri bakanı başta olmak üzere hayatta bulunanlardan hesap sorulmasını istedi. Kenanoğlu, parti olarak parlamentoda hakikatları araştırma komisyonu kurulması için çalışacaklarını söyledi.

HDP Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca, 22 yıllık acının ve ıstırabın içerisinde olduklarını söyledi. Alevi toplumunun tarih boyunca derin bir hümanizme sahip olduğunu ifade eden Konca, Türkiye’de insanca yaşamayı arzu eden bütün kesimlere karşı derin devletin operasyon çektiğinin herkesin çok iyi bildiğini vurguladı.

Konuşmasını Zazaca yapan HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, daha sonra konuşmasını Türkçe’ye tercüme etti. Herkesin kendi mirasının yolunu sürdüğünü dile getiren Önlü, Meclis'te bir ortak mücadele zemini oluştuğunu belirtti.

CHP, Madımak davası ile sanıkların akıbetini Adalet Bakanı'na sordu

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas Madımak Oteli’nde 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili açılan dava ve sanıkların akıbetini Adalet Bakanı Kenan İpek’e sordu.

TBMM Başkanlığı'na bu konuda soru önergesi veren Şenal Sarıhan, olaydan bu yana geçen sürece işaret etti. Açılan davanın gıyabi tutuklu üç sanık hakkında halen Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ettiğini belirten Sarıhan, haklarında gıyabi tutukluluk kararı verilmiş ve bir kısmı yurtdışında olduğu tespit edilen sanıklar hakkında ise ne gibi işlemler yapıldığı konusunda yeterli ve açık bir bilgi bulunmadığına işaret etti. Sarıhan, sürecin gelmiş olduğu bu koşulların toplumsal alanda belirleyici olan ve hukukun amacını oluşturan adalet ilkesine aykırı olduğunu ve kamu vicdanı olarak tanımlanan hakkaniyetin gerçekleşmesi inancını da ortadan kaldırdığını belirtti.

CHP’li Sarıhan, Adalet Bakanı Kenan İpek’e şu soruları yöneltti:

“Olay faillerinden, halen ceza infaz kurumlarında bulunan ve infazı devam etmekte olan hükümlülerin ad ve sayıları hakkında bilgiye sahip misiniz? 2) Cezalarının infazı süren bu hükümlülerden kimilerinin, her türlü olanaktan yararlandırılmakta oldukları, hatta hükümlülük hali sürmekteyken ve İnfaz Yasası’nın henüz eşlerle buluşma hakkı tanımadığı süreçte eşlerinden çocuk sahibi oldukları doğru mudur? Bu tür ayrıcalıklar, Türk Ceza Kanunu’nun; 'Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik' başlıklı 3. Maddesinin 2. Fıkrası hükmünde yer alan; 'Ceza kanunu uygulamasında kişilerarasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayırım yapılamaz ve hiç kimseye ayrıcalık tanınamaz.' şeklindeki düzenlemeye aykırı değil midir? Bu konuda Bakanlıklarınızca herhangi bir inceleme yapılmış mıdır? Yapıldı ise tarihi ve bulguları nedir?

Cezalarının infazı tamamlanmış ve tahliye edilmiş olanların ad ve sayısı hakkında bilgiye sahip misiniz? Bunlardan 'müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklı' bulunanların sayısı nedir? Bu yasaklılık uygulanmakta mıdır? Bakanlığınızca, Türk Ceza Kanununun ilgili maddesinde ve Ceza Muhakemesi Kanununda, Sivas Madımak katliamı ve buna benzer insanlık suçu niteliği taşıyan eylemlerde; yorum gerektirmeyecek şekilde, maddi ve manevi unsurları açıkça belirlenmiş, uluslararası hukukta yer alan bir tanımlamayla zamanaşımı olmayacağı yönünde bir düzenleme yapılacak mıdır? Buna ilişkin bir hazırlık yapılmakta mıdır? Haklarında arama ve yakalama kararı bulunan sanıklar hakkında, yurtiçinde ve uluslararası alanda ne gibi işlemler yapılmaktadır? Yapılmakta ise bunların tarihleri nedir? Hangi ülkelere talep yazısı gönderilmiştir? Kırmızı bülten ile arananlar var mıdır? Hakkında gıyabi tutuklama kararı olan sanık Cafer Erçakmak'ın ölümü sonrasında cenazesinin yurt dışından mı getirildiği, yoksa yıllarca evinde mi saklandığının tespit edilememiş olmasında ve her iki halde de; aranmakta olan bir sanıkla ilgili olarak yakalama işleminin gerçekleştirilmemesinde, cenazenin Türkiye’ye getirilmesinde ihmali ve kusuru olan kamu görevlileri ile aynı şekilde hakkında yakalama kararı olan sanık İhsan Çakmak’ın bu süre içerisinde askerlik yapmasına, evlenmesine rağmen yakalanmamış olmasında kusuru ve ihmali bulunan kamu görevlileri hakkında, herhangi bir hukuki, cezai ve idari işlem yapılmış mıdır? Yapılmış ise tarihi ve içeriği nedir?
Olaylardan önce ve olay günü erken saatlerde kent merkezinde dağıtılmış olan: 'Gün Müslümanların gereğini yerine getirme günüdür,..şeytanın dostları ile savaşalım' çağrılarını içeren 'Müslüman Kamuoyuna' başlıklı bildiriyi kimin hazırladığına yönelik, herhangi bir araştırma ve soruşturma yapılmış mıdır? Bu konuda herhangi bir bilgiye sahip misiniz?

Gerçekleşen katliamı 'Şanlı Sivas Kıyamı' olarak tanımlamış ve içeriğinde suç ve suçluyu övme eyleminin en niteliksel özelliğini taşıyan yazıları kaleme alan kişilere ve bu yazıları yayınlayan Taraf adlı dergiye karşı ne gibi hukuki işlemler yapılmıştır?”

Sivas’ta tertip komitesinden ’2 Temmuz’ çağrısı

PİR Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şube Başkanı Hidayet Yıldırım, tüm halkı 2 Temmuz Perşembe günü kentte yapılacak anma etkinliklerine davet ederek, kamulaştırılarak Sivas Bilim ve Kültür Merkezi olarak kullanılan eski Madımak Oteli binasının utanç müzesi yapılmasını istediklerini söyledi.

Sivas Olayları’nın 22’nci yıldönümü nedeniyle tertip komitesi kent meydanında basın açıklaması yaptı. Burada toplanan 20 kişilik grup, ’Madımak Utanç Müzesi Olacak’ yazılı pankart açtı. Tertip komitesi adına basın açıklaması yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şube Başkanı Hidayet Yıldırım, olayda yaşamını yitirenlerin çeşitli etkinliklerle anılacağını ifade ederek, "2 Temmuz Madımak katliamının 22’nci yıl döneminde yüreğimiz bir kez daha acı ve kederle boğulmaktadır. Madımak’ta yaşanan acılar Türkiye ve dünya halklarının ortak acılarıdır ve insanlık tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. Alevi toplumu ve Alevi kurumları olarak taleplerimiz açık ve nettir. Alevi toplumunun taleplerini demokrasi, hukuk ve adalet bağlamında tanımanızın ve kabul etmenizin ilk ve önemli ölçüsü, Madımak Oteli’ni utanç müzesi yapmaktır. Utanç müzesini, katliamda katledilenlerin aileleri ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne teslim etmektir" dedi.

Halkı perşembe günü yapılacak etkinliklere davet eden Yıldırım, "İnancı, kimliği, kültürü, dili ne olursa olsun Madımak Oteli’nde gerici ırkçıların devletin gözü önünde yaptığı bu katliam insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Zaman aşımını tanımıyoruz, perde arkasındaki suçlular yakalanıp bağımsız yargı önüne çıkarılmadır. Madımak halen yanıyor, ’Madımak utanç müzesi olmalıdır’ diyoruz. 2 Temmuz gününde Sivas’ta Madımak utanç müzesi önünde olmak insani bir görev, vicdani bir sorumluluktur. ’Katliamlara karşıyım’ diyen kurum ve kişileri Madımak utanç müzesi önünde buluşmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

Sivas Cem Vakfı Başkanı’ndan 2 Temmuz için sağduyu çağrısı

CEM Vakfı Sivas Şube Başkanı Ali Dağ, Sivas Olayları’nın 22’nci yıldönümü nedeniyle kentte yapılacak etkinlikler hakkında bilgi vererek, "Provokatörlere prim verilmemeli" dedi.

2 Temmuz 1993’te 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan Sivas Olayları’nın 22’nci yıldönümü nedeniyle perşembe günü kentte anma etkinlikleri yapılacak. Etkinlikler hakkında bilgi veren Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ali Dağ, bu yıl programların Pir Sultan Abdal Derneği tarafından organize edildiğini ifade ederek, "Sabah Pir Sultan Abdal Derneği önünden kortej hareket edecek. Biz de Cem Vakfı olarak tüm katılımcılarımızla birlikte burada olacağız. Mevlana Caddesi üzerinden meydana hareket edeceğiz. Meydanda Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıp Madımak’ın önüne geçeceğiz. Madımak’ta yanan canların anısına her can için buraya bir karanfil bırakacağız" dedi. Milletvekillerinden de katılım beklediklerini ifade eden Dağ, Sivas milletvekillerinin tamamının orada olmasını isteyerek Sivaslıların ise mutlaka etkinliğe geleceğini söyledi.

"MADIMAK’TA YANAN MEMLEKETİN AYDINLIK GELECEĞİYDİ"

1993 yılının Türkiye için karanlık bir yıl olduğunu belirterek o yıl içinde yaşanan olaylara değinen Şube Başkanı Dağ, "93 yılında birileri tarafından bir senaryo yazıldı. Bu senaryonun figüranları ortada ama bu senaryoyu yazan insanlar hala ortada yok. 93 yılında Uğur Mumcu suikasti işlendi. Adnan Kahveci trafik kazasında hayatını kaybetti. Eşref Bitlis’in ölümü, Turgut Özal’ın şüpheli ölümü, Bingöl’de 33 askerimiz şehit edildi. Sivas Madımak Olayları yaşandı. Başbağlar katliamı yapıldı. Ve şimdi Madımak Olayları’nın 22’nci yıl dönümündeyiz. Madımak Olayları karanlık bir el tarafından yapıldı. Bugün olmuş hala açığa çıkmadı. Vakıf olarak biz her yıl olduğu gibi yine anma etkinliklerine katılacağız. Bu elim olayı lanetleyeceğiz. Aslında Madımak’ta yanan memleketin aydınlık geleceği, bilim ve sanayisi, devleti, bağımsızlığı, kişisel hak ve özgürlükleriydi. Bizim için Sivas aydınlık insan yüzüdür, umuttur, ışıktır, sevgidir, yozlaşmaya inat çağdaşlıktır, tüm adaletsizliklere rağmen adalettir, kardeşliktir, barıştır. O yüzden bu olayın bir daha tekrarlanmaması için Sivas Katliamını, Sivas’ta yaşanan bu elim olayı tüm halkımızın kınamasını talep ediyorum" dedi.

"PROVOKATÖRLERE PRİM VERMEYİN"

Sağduyu çağrısında bulunan Ali Dağ, "Katılımcıların sakin ve hoşgörülü olmalarını istiyoruz. Yani bu olayların tekrarlanmaması için iyi niyetle, gerçekten insani duygularla orada olmalarını istiyoruz. Kesinlikle provokatörlere prim vermemelerini istiyoruz. Barış, sevgi ve kardeşlik istiyoruz. Sivas’ın gerçekten çok canı yandı. Sivas’ın en azından bu olaylarla anılmasını kesinlikle istemiyoruz. Sivas’a sahip çıkalım. Sivas’ın bir daha bu karanlık oyunlara, karanlık emellere alet olmaması için tüm halkımızdan ben sağduyu istiyorum" dedi.