Oyun Atölyesi’nin ‘Kırlangıç’ı yas, öfke, başkalarının acısını hissedebilmek, ‘bizden olmayanların’ yaşamlarına saygı duymak ve anne-çocuk ilişkisindeki yarıklar üzerine düşündüren, başarılı bir oyun. Metnin ağır dramatik anlatısına rağmen Selen Öztürk’le Uğur Kanbay’ın çok uyumlu ritmi, ikili diyalog üzerine kurulu oyunu seyirci dostu bir hale getiriyor.
#KırlangıçSatır kullanmak zor. Ritm ile hafif vurarak kavisinde beşik gibi, ahenkle sallarken eti kıyacaksın. Aynı anda ‘Adana’nın yolları taştan, sen çıkardın kebap beni baştan’ türküsünü mırıldanacaksın. Bol kırmızı biberi cömertçe çalışacak ve elinle bi güzel yoğuracaksın. Yassı şişe eti güzelce sıkacaksın. Kömürü sık sık yelleyeceksin. Kebabı lavaşın arasına yorgan gibisarıp çekeceksin. Adana’da işte tam da bunları, kebabın hasını yaptım...
#Adana Kebabı‘Gıcık olduğunuz 10 kişi’ sorusu hedef küçültülüp sadece magazin dünyasına yönelik sorulsaydı, muhatapların çoğu belki gülüp geçecek; Sedat Ergin de bu kadar gerilmeyecekti. Ergin üzerinden konuya girmemin nedeni, diğer isimlerin başlığı pek sorun etmemiş görünmesinden. Hakikaten zor başlık; yanıt vereni de, yanıtı verileni de hedef tahtasına koyacak cinsten. 4 YÜZ ekibi birer birer girdi stüdyoya, biz de aynı sırayla gözlediklerimizi not ettik, sonra da başlığa uygun olarak beş gıcık sorumuzu sorduk.
Ben onu küskün bir karakter olarak bildim hep. Yaptığı işe, hayata, kendine... Tanıyanlar onu huzursuz ruh diye tanımlıyorlardı. Yaptığı işten bir türlü memnun olmuyordu. Oyunculuğuyla hep kavga etti. Etmeye de devam ediyor. ‘Sıradan bir oyuncuyum. Benim bu kadar methedilmemin nedeni, yüzümdeki kara bulutların ya da gülümsemenin insana, hepimize dair, alelade ve sahici olması’ diyor. Geçen sene Alacakaranlık dizisinin Urfalı Komiser Tahir’i ile çok konuşulmuştu.