1839 yılının 3 Kasım’ında okunan fermandan bu yana 185 yıl geçti. Tanzimat Dönemi’nin asıl önemli gelişmesi merkezi devlet teşkilatında yenilenme, taşralarda mahalli halkın kısmen idareye iştirak edilmeye başlaması gibi bir sürecin devam ettirilmesidir. Mühendislik ve tıp eğitimi başlamıştı, bu bir yeniliktir ama asıl önemlisi Türkiye idaresi eğitim alanında büyük bir teşkilatlanma ve ilerlemeye şahit oldu.
#Tanzimat Dönemiİlber Ortaylı’yı bilmeyen yok ve sanırım bu kadar geniş bir kitle tarafından tanınan ender tarihçilerden kendisi. Seviliyor ve sayılıyor olması boşuna değil. Sadece ülkemizde değil dünya çapında saygın bir yere sahip olan Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yazdığı onlarca kitap, verdiği yüzlerce seminer, konferans, ana dili gibi konuştuğu beş dil ve bir çok diğer diller, durmadan anlattığı Türkiye’nin tarihi ve dünya tarihi ile olan o muazzam bilgi haritasından bizlere sunduğu perspektif ile bambaşka vizyonlar sunan çok değerli bir isim ile bir araya gelmekten mutluluk duydum. Çok kısa bir zaman diliminde, olabildiğince merak ettiklerimizi sormaya çalıştım. Ama her soruya kısa cevaplar yerine engin bilgi deryasından iç içe geçmiş onlarca sorunun yanıtları içinde buldum kendimi. Müthiş keyifliydi… Sınırlı zamanda, kısa bir sohbet oldu ama daha detaylı ve uzun bir röportaj için hem kendime hem sizlere buradan söz vereyim. Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de kıymetlimiz Prof. Dr. İlber Ortaylı ile sizleri baş başa bırakıyorum.
#Sponsorlu İçerikİlber Ortaylı’yı bilmeyen yok ve sanırım bu kadar geniş bir kitle tarafından tanınan ender tarihçilerden kendisi. Seviliyor ve sayılıyor olması boşuna değil. Sadece ülkemizde değil dünya çapında saygın bir yere sahip olan Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yazdığı onlarca kitap, verdiği yüzlerce seminer, konferans, ana dili gibi konuştuğu beş dil ve bir çok diğer diller, durmadan anlattığı Türkiye’nin tarihi ve dünya tarihi ile olan o muazzam bilgi haritasından bizlere sunduğu perspektif ile bambaşka vizyonlar sunan çok değerli bir isim ile bir araya gelmekten mutluluk duydum. Çok kısa bir zaman diliminde, olabildiğince merak ettiklerimizi sormaya çalıştım. Ama her soruya kısa cevaplar yerine engin bilgi deryasından iç içe geçmiş onlarca sorunun yanıtları içinde buldum kendimi. Müthiş keyifliydi… Sınırlı zamanda, kısa bir sohbet oldu ama daha detaylı ve uzun bir röportaj için hem kendime hem sizlere buradan söz vereyim. Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de kıymetlimiz Prof. Dr. İlber Ortaylı ile sizleri baş başa bırakıyorum.
#1Bereketli Antalya hem tarımı, hem iklimi, hem de hiç şüphesiz ki tarihî mirası itibarıyla dünyanın mümtaz bir parçasıdır. Ukrayna - Rusya Savaşı sonrası 200 bin tane ne idüğü belirsiz Rus ve Ukraynalı, şehri istila etti. Kiralar arttı, daha doğrusu arttırıldı. Belek bölgesi, zaten karışık bir mimariyle örtülmüş vaziyetteydi. Şimdi batı bölgesinde de garip manzaralar görülüyor. Tarımsal alanlarda, arazi sahipleri olarak Batı Avrupalılar var, örneğin İngilizler; aldıkları gibi satıyorlar. Sorunların artık ciddi olarak ele alınması lazım. Çok çabuk heba edilebilir bir zenginlik. Geleceği harcama hakkımız yok.
#AntalyaTürk Millî Eğitim Bakanlığı’nın vaziyeti iyi değil; ancak ne Bakanlığı ne memurları hatta ne de bakanları tek tek suçlamamız mümkün değil. Çünkü iki seneden fazla hiçbir Millî Eğitim Bakanı iş başında kalmadı. İnsanlar, çocuklarının aynı anda 2-3 dil öğrenmesini, spor yapmasını, iyi matematik ve Türkçe öğrenmesini istiyorlar. Bunları temin edemezseniz; yetişmemiş nesillerle ne demokrasiyi ne Türkiye’nin kalifiye sınıflarını yaratabilirsiniz.
#Türk Millî Eğitim BakanlığıÜlkemizde pek yanlış kanaat ve slogan vardır: “Namütenahi zenginlikleri olan, gümrah; yani bereketli bir ülke.” Bu tamamıyla yanlıştır. Türkiye’nin ne Kuzey Avrupa ülkeleri kadar bereketli ve gümrah ormanları vardır ne de ABD ve Avrupa’daki birçok ülke kadar zengin su kaynakları bulunur. Türkiye’nin yaylaları, ormanları, bozkırı hepsi planla kullanılır. Ziraatta iyi planlama yapmadığımız ve menfaat sahipleri bunu dinlemedikleri için Çukurova tarımı batmıştır. Dolayısıyla bereketin ortasında aç kalmak istemiyorsak birtakım planlamalara dikkat etmeli, bazı tedbirler alarak arazi ve kıyı yağmasını önlemeliyiz.
#TürkiyeBirleşik Krallık’ın İstanbul Başkonsolosluğu son üç yıldır ‘bizden biri’ne emanet… Ailesi 1950’li yıllarda Kıbrıs’tan İngiltere’ye göç eden bir ailenin mensubu olarak çocukluğu Zeki Müren, Orhan Gencebay dinleyip Yeşilçam filmleri izlemekle geçen Başkonsolos Kenan Poleo ile buluştuk. Söyleşi sırasında bol bol anneannesinden öğrendiği Türkçe’yi kullanan Poleo’nun en sevdiği kelimeler; estağfurullah, inşallah, maşallah ve ‘şöyle böyle’ymiş…
#Birleşik KrallıkOsmanlı ve Balkan tarihi üzerine hazırladığı eserlerle dünya çapında saygınlığı olan ve "Tarihçilerin Kutbu" olarak nitelendirilen Prof. Dr. Halil İnalcık, vefatının sekizinci yılında anılıyor. Yayımlanmış yüzlerce makalesi ve onlarca kitabı bulunan, tarih alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında tanınırlığa ulaşan ve "Tarihçilerin Kutbu" olarak anılan İnalcık, 25 Temmuz 2016'da Ankara'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
#Halil İnalcıkMüzeler artık haftanın belli günleri geceleri de gezilebilirken Hürriyet Topkapı Sarayı’ndaydı. Hürriyet ekibi Osmanlı’nın en ihtişamlı yıllarına tanıklık etmiş sarayın dehlizlerinde dolaştı, sergilenen muhteşem eserlerin yanı sıra az bilinen hikâyelerini de dinledi... Topkapı Sarayı’ndaki en dikkat çekici eserlerden ‘Tılsımlı Gömlekler’ gizemini korumaya devam ediyor. Çin’den Mısır’daki Memlûklere oradan da Osmanlı’ya kadar uzanan ve ‘sihirli’ olduğuna inanılan bu gömlekleri tarihçilere sorduk...
#Topkapı SarayıYükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri (AYT) 9 Haziran’da düzenlendi. AYT’ye 2 milyon 19 bin 709 aday başvurdu. Tüm yurtta saat 10.15’te başlayan sınav, 180 dakika sürdü. AYT’de adaylara Türk dili ve edebiyatı ile sosyal bilimler 1 testinde 40, sosyal bilimler 2 testinde 40, matematik testinde 40, fen bilimleri testinde 40 olmak üzere toplam 160 soru soruldu. Uzmanlar bu yılki AYT sorularını şöyle değerlendirdi:
#Uzmanlar AYT Sorularını DeğerlendirdiYapı Kredi Galeri’de açılan ‘Bugünü Resmetmek’ sergisi ziyaretçileri resmin gizemli kapısından içeri davet ediyor. Günümüzün toplumsal atmosferini yansıtan eserler arasında Taner Ceylan’ın 20’nci yüzyılın başlarında, İstanbul’da bir gece kulübündeki ‘can alıcı bir anı’ resmettiği ‘Kulüp’ adlı eseri de var.
#Bugünü Resmetmek1960’ların ortasında Sivas’tan İstanbul’a göç eden bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Beyoğlu Belediyesi’nde işçiydi. Çocukluğu ‘öteki Beyoğlu’nda, Örnektepe-Okmeydanı bölgesinde siyasetin içinde geçti. 14-15 yaşında kongreleri izlemeye başladı. 18 yaşından itibaren partisinde gençlik kollarından ilçe yönetimine her kademede çalıştı. Yerel seçimde, 30 yıllık hayali gerçekleştirerek ‘Altıncı Daire’nin anahtarını CHP’ye kazandırdı. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın akabinde Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikteyiz...
#İnan GüneyYükseköğretimde uluslararasılaşma kapsamlı bir konu. Makaleye, hem dünyadan hem de ülkemizden kısa tarihsel bilgiler sunarak başlamak istedim… Yüksek öğretimde uluslararasılaşma kavramı üniversitelerin tarihi kadar eski. Literatürde 8’inci yüzyılda Endülüs, 9’uncu yüzyılda Bağdat, 13 ve 14’ncü yüzyılda Semerkant ve Buhara, daha sonra Roma ve İstanbul hep etkileyici eğitim merkezleri olarak anlatılır. Abbasiler döneminde Bağdat, Endülüs Emeviler döneminde, Kurtuba (Cordoba) en üst düzeyde değerlendirilen bilim merkezleri olarak sunulur.
#Konuk YazarSeçmen profili değişiyor. Siyasete küskün olan gençlik bile iş belediye seçimine gelince daha çok ilgi duydu. Kadın belediye başkanları sayıca arttı; ama hâlâ oran Millet Meclisi’nin altında. Medya ve küçük istisnaisiyle kamuoyu ölçüm şirketleri Türk halkının gözünde yara aldı. Ümidimiz bu seçimde olumlu belirtileri görülen genel merkezlerin “Biz kimi istersek o aday olur, gösterdiğimiz aday da kim olursa olsun kazanır” sloganını unutmaları gerektiğidir çünkü abes zihniyet her tarafta ilk darbeyi yedi.
#BELEDİYE SeçimleriTürk halkı, devlet görevlileri, hatta okumuşlar ve çok “liberal” aydınlar bile yerel seçim ve belediyenin bir halkın hayatı, yaşam kalitesi, siyasi terbiyesi için ne kadar muhterem ve muhteşem bir olay olduğunu bilmiyorlar. Bir şeyi unutmayalım, partiler için referandum yapmıyoruz. Yaşadığımız belediyelerin reislerini seçiyoruz.
#Belediye Seçimleri1924 yılı Mart ayında Türkiye Cumhuriyeti milletini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararıyla son halifeyi makamından indirmiştir. Hilafet doğuşu, varoluşu ve kaldırılışıyla her safhasında çok özgün bir kurumdur. Hilafet var olduğu sürece ismi ve sahip olanın iktidarı ölçüsünde etkilidir. Bu statü bittiği zaman tekrar ihdası olmayan bir nadide kristal vazo gibidir. Bugün için hilafet avdeti mümkün olmayacak lüzumsuz bir kâbustur.
#Hilafetin KaldırılmasıAli Emîrî Efendi, Osmanlı kayıtlarında muhtelif yazı, hat türlerini, kayıt tekniklerini kavrayan bizdeki ilk paleografya ve diplomatika uzmanı sayılır. Bıkmadan usanmadan gittiği yerleri tetkik etti. Sağda soldaki yazmaları topladı ve bunların önemli kısmını çürümekten kurtardı. Ali Emîrî 20. yüzyılın ilk yıllarında dirilen tarihçiliğin başında gelenlerdendir. Ocak 1924’te, bundan tam 100 yıl evvel vefat etti. Asırları son asırla bağlayan bu büyük adamın hatırası önünde ihtiramla eğiliriz.
#Fatih Camii