Özellikle bazı hastalıklar sebebiyle burundan akıntı ile gelen sümük, yaşamdaki en rahatsız edici durumlardan biridir. Tabii her ne kadar böyle hoş olmayan olsa bile mutlaka insanların rüyasına girer. Böyle zamanlarda ne anlama geldiği üzerine yorumlar okunur. Peki, rüyada sümük görmek ne anlama gelir? Rüyada sümük atmak ve yıkamak tabiri ile ilgili detayları derledik.
#Rüyada Sümük Görmek Ne Anlama Gelir?komedyen ve seslendirme sanatçısı kimliğinin yanında son yıllarda yapımcı ve senaristliğe de el atan Seth Green'in, katıldığı talkshow'da çaktırmadan yapmaya çalıştığı iğrençlik doğal olarak milyonlarca izleyicinin gözünden kaçmadı. Ünlü sanatçı bu hareketiyle hem Amerika hem de dünya gündeminde hakettiği yeri aldı.
#Seth GreenOnlarınki şahane bir dostluk hikâyesi. 23 yıl önce tanıştılar ve bir daha hiç kopmadılar. Kuşadası’nda animatörlük yaparken ömürlük dost olacaklarını anladılar; aşk acısı çektiklerinde birbirlerinin sırtını sıvazladılar, ilk kavgalarında şarkıcı Bayhan sayesinde barıştılar. Şimdilerde ‘Balina’ oyununda birlikte izlediğimiz Enis Arıkan ve Şebnem Bozoklu’yla buluşuyor; dostluğa, oyunculuğa ve hayatlarına dair her şeyi konuşuyoruz.
#Şebnem BozokluAFT nedir, nasıl geçer sorusunun yanıtı, rahatsız edici hastalığı yaşayan vatandaşlar tarafından sorgulanmaya başladı. Ağzın içinde dil ve yanak içlerinde çoğunlukla çıkan AFT'ın nasıl geçeceği merak ediliyor. Peki, AFT (ağız yarası) nedir? AFT nasıl geçer?
#AFTAft, ağız içerisinde oluşan ve genellikle yeme içme alışkanlıklarını etkileyici düzeylere erişebilen bir rahatsızlıktır. Ağzın hemen her bölgesinde gözlemlenebilen aft, tuzlu ya da ekşi gıda maddelerinin tüketimi halinde acı verici etki göstermektedir. Peki, aft neden çıkar ve nasıl geçer? İşte, hemen her yaştan kişilerin karşılaşabileceği bu sorun hakkında bazı bilgiler
#AftTürk Sineması’nın 100 yılını anlatan Yüzyıllık Aşk sergisini, sinemasının Sultan’ı Türkan Şoray’la birlikte gezdim. Sadece sergiyi değil, koca bir günü Türkan Şoray’la yaşadım. Birlikte yemek yedik, kahve içtik, uzun uzun sohbet ettik. Gördüğü ilgiye şaşırdım, sinemaya aşkına bir kez daha hayran oldum. Sohbetin sonunda şunu söyledi: “Bu sergi şunu gösteriyor. Biz istesek de ölemeyeceğiz galiba... Kemal, Sadri, Ayhan öldü mü? Galiba bize de öyle olacak.”
Pek çok insanın gıcık olduğu ama ne olursa olsun yazdığına çizdiğine kayıtsız kalamadığı Ayşe Özyılmazel’le bu hafta masaya oturduk. Tanıtmama lüzum olmayan bu genç kadınla dobra dobra dört saat geçirdik. Okuyacağınız satırlarda kafanızda canlandırdığınız yerine halis muhlis gerçek Ayşe Özyılmazel’le karşılacağınıza emin olabilirsiniz.
Budur... Mutluluk budur. Maaile yine bir arada, Adana’da, baba ocağında. Ahali şahane; amcam, yengem, annem, ablam, eniştem, yeğenlerim, kardeşim, görümcem, küçük Memo, babamın kuzeni, onun eşi, ablamın görümcesi, kayınvalidesi, sevgilim, kızım... Uçsuz bucaksız aile... 30 kişi filanız. Eskiden ne yalan söyleyeyim, yavan gelirdi böyle muhabbetler. Bayramda, yılbaşında hep kaçardım, sevgiliyle tek tabanca takılırdım, kaçışlara yine devam ama ‘büyük aile’ olmayı da artık en az o kaçışlar kadar seviyorum...
Habersiz gelen misafirden hiç mi hiç haz etmem. Bırakın en yakın dostumu, annem bile haber vermeden gelse, suratım atar benim. Kadıncağıza; “Of anne, keşke arasaydın” gibi laflar ederim. Sonra kadıncağız; “Hadi ben gidiyorum artık” dediğinde de gitmesin diye bin türlü hokkabazlık eder, duygu sömürüsü yaparım.