Yeni yılda bitki temelli beslenme yine yükselişte olacak. Alkolsüz içki eşleşmelerini daha sık göreceğiz. Restoranlar karbon ayak izini ve atıkları azaltacak çözümlerini çoğaltmaya devam edecek. Beyaz çikolatanın hızla yükselen pazar payı daha da artacak. Arpa kahvesi, mantar çayı gibi temiz kafeinlerin sayısı çoğalacak. 2024’ün gümbür gümbür gelen trendlerine birlikte bakalım...
#GastronomiSöz konusu olan gençlerse o zaman akan sular duruyor benim için. Bayılıyorum onların o amatör heyecanına, farklı bakış açılarına ve öğrenme heveslerine... İşte geçen hafta da son zamanlarda benim için büyük bir anlam ifade eden önemli bir yarışmanın jürisindeydim. 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması... Önemli çünkü ilk yılında da jüri üyesiydim ve bu yıl ikincisinde kaydedilen aşama beni gerçekten çok mutlu etti.
#Yemek YarışmasıDünyanın en ünlü restoran değerlendirme sistemlerinden Michelin Rehberi artık Türkiye’de. İstanbul’un, Michelin müfettişleri tarafından gastronomisi öne çıkarılan 38’inci destinasyon olacağı açıklandı. Müfettişler tam bir gizlilik içinde değerlendirmelerini yapacak. Seçilen ilk restoranlar 11 Ekim’de açıklanacak. Peki, rehberin ülkemize gelmesi ne ifade ediyor? Türk gastronomisine ve turizmine katkısı ne olacak? Soruyu Türkiye gastronomi dünyasının öne çıkan isimlerine yönelttik. Uzmanlar, yıldız alabilecek restoranlarla ilgili tahminlerini de açıkladı.
#Michelin RehberiYıla gelecek ayların popüler trendlerini, en çok konuşulacak başlıklarını tahmin ederek, yeni umutlarla girmek âdetten. Artık sadece teknolojinin ya da moda olanın değil, pandeminin yarattığı koşulların da yüksek etkisini hissediyoruz. Koşullar yaratıcılığı teşvik ediyor, yeni kulvarlar ortaya çıktıkça kesin sonuçlar öngörmek de zorlaşabiliyor. Bunların dışında 2022’de neler yükselişe geçecek, neleri normalleştirmeye başlayacağız, en çok hangi lezzetleri tadacağız? Hepsini bir de alanında uzman isimlere sorduk...
#Türk MutfağıPandemi nedeniyle bir yıl gibi kısa bir sürede yeme-içme kültürümüzde köklü değişiklikler oldu. Kimi gıdaları hayatımızdan çıkardık, kimilerine ağırlık verdik. Alışverişi internet üzerinden yapmaya başladık. Müdavimi olduğumuz restoranları paket paket eve taşıdık. Peki bundan sonra neler olacak? 2021’de mutfak raflarına neleri ekleyeceğiz, şefler sektörü ayakta tutmak için hangi uygulamalara yönelecek? İşin uzmanlarına sorduk.
#GazetehaberleriDev künefeler, kebaplar, pirinç pilavı üstüne işkembe, balkabağı içinde ahtapot, yıllardır şerbetiyle tükettiğimiz klasik tatlıların üzerinde çikolata sosları… Adana kebabın, bonfilenin, burgerlerin, köftelerin ve her tür etin üzerinde bir çedar sosu şelalesi… Geçen hafta ‘Yemek Terörü’ adlı Twitter hesabı, ‘Star Wars kostümüyle cağ kebabı kesen bir ustanın videosunu paylaşıp “Halkımız artık normal sunum istemiyor. Bu olanların başka bir açıklaması yok çünkü” diye yazdı. Gerçekten öyle mi? Şeflerimize ve yemeklerimize ne oldu? Türk mutfağı çedar peyniri istilası altında mı? Yemeklerdeki bu dönüşüm nasıl başladı, neden artarak büyüyor, kalıcı olacak mı? Şeflere, gastronomi yazarlarına ve müşterilere sorduk.
#Star WarsBeslenme alışkanlıklarımız her yıl biraz daha değişiyor. Yepyeni ürünlerle tanışıyor, hep hayatımızda olanları daha fazla önemsemeye başlıyor ya da gerekiyorsa onlarla vedalaşıyoruz. Bu yılki en önemli trend, artan çevre hassasiyetiyle birlikte beslenirken artık sadece kendimizi düşünmememiz ve doğaya hiç olmadığı kadar önem vermemiz olacak.
#Mood-FoodKendimizi kandırmayalım; belki bir ‘etnik’ çeşit olarak yerimiz var ama uluslararası gastronomi âlemlerinde Türk mutfağının esamisi okunmuyor. Meseleyi geçen hafta yazarımız Vedat Milor dört temel nedeni sıralayarak bir kez daha gündeme getirdi.Hastalığı bilince tedavi daha kolay diye düşünüp harekete geçtik. Milor’un çözüm önerilerinin yanı sıra alanında uzman isimleri konuşturduk; sorunları da atılacak adımları da açık açık anlattılar. Hazırsanız pirincin taşını ayıklamaya başlıyoruz!
#İpek İzciYüzlerce yıllık birikim, devasa bir külliyat, kuşaktan kuşağa aktarılan pratikler... Türkiye’nin lezzet hazinesi, kimilerine göre yeryüzünün en zengin birkaç mutfağından biri, pek çoğumuza göre de en güzeli. Peki bütün bu güzeller içinde en güzel 100 hangileri? Artık tereddüde gerek yok: Gastronomi düzeyi tartışılmayacak büyük bir heyet bunları sizin için belirledi.
#Türkiye'nin En Lezzetli 100 YemeğiGastronomi ve mutfak sanatları, talebi her geçen gün artan bölümlerden... İşletme kurma hayallerinin yanı sıra televizyon programlarının ve sosyal medyanın da bunda etkisi büyük. Üniversite tercih döneminin devam ettiği bugünlerde gastronomi okumayı düşünen gençler nelere dikkat etmeli? Önde gelen okullarımızın bölüm başkanlarıyla konuştuk.
#GastronomiYıl 2012, henüz Radikal kapanmamış, farklı gazetelerden bir grup yazar Hüsnü Özyeğin’in davetiyle Özyeğin Üniversitesi’nde açılan Le Cordon Bleu’de, okulun master şeflerinin bizim için düzenlediği ‘workshop’a katılıp sos yaparak sembolik diplomalarımızı almış ve muhteşem bir yemek yemiştik.
#Müge AkgünUzun zamandır aldığım en heyecan verici haberlerden biri de Le Cordon Bleu İstanbul’un, hem yabancı hem Türk öğrencilere açık olacak bir ‘Türk Mutfağı Programı’na başlıyor olması. Peki, bu dersleri veren başka okullar yok muydu diyeceksiniz, biliyorum. Gelin anlatayım bu iş niye bu kadar önemli...
#Türk MutfağıDanimarka’dan Güney Afrika’ya hamburgere kafa tutuyor ama büyük zincirlerin aksine küçük işletmeler sistemiyle yayılıyor. Birçok Avrupa kentinde sayıları binlere ulaştı. Sempozyumlar düzenleniyor, tezlere konu oluyor. Yurtdışındaki macerasına kaldırım kenarlarında başlayan Türk döneri ikinci vatanı Almanya’da ‘yeni nesil dönerci’lerle sınıf atlıyor; dünyanın önemli otellerinin mönülerine giriyor. Üstelik artık kuvvetli bir siyasi sembol. Nasıl mı?
#DönerBir vakıf üniversitesinin, her yıl düzenlediği ‘Sektör ile Buluşma’ etkinliği, otelcilik ve yiyecek içecek endüstrisinden 50'den fazla öncü işletmenin katılımıyla gerçekleşti. İşletmelerin İnsan Kaynakları ve diğer departman yöneticileriyle bir araya gelen Otel Yöneticiliği ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencileri, staj ve iş imkânı yakaladı.
#Özyeğin ÜniversitesiDâhi biliminsanı Albert Einstein’ın en bilinir sözlerinden biridir; “Öğrenmeyi bıraktığınızda, ölmeye başlarsınız”. Hayat boyu öğrenme, son 10 yıldır konuşulan, giderek daha fazla önem verilen bir başlık. Hatta Avrupa Birliği, 1996’yı ‘Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme Yılı’ ilan etmişti. Kısacası öğrenmenin, hayata yeni bakış açıları, beceriler katmanın, kişiliğinizi zenginleştirmenin yaşı yok. Hem belki sonunda kendinizi yeni biri gibi hisseder, yeni başlangıçlar yapabilirsiniz.
#Yaşam Boyu EğitimDünya Gıda Günü'nde üniversite öğrencileri ‘Kampüs Bostan Projesi’ni hayata geçirdi. Çalışma kapsamında gençlerin mutfakta kullanacakları ürünleri kendilerinin yetiştirmeleri sağlanarak doğal yaşam, kaynak tüketimi gibi konularda farkındalıklarının artırılması hedefleniyor.
#ÜniversiteBaşka bir dilde öğreneceğiniz bir atasözü hayatınızı etkileyebilir. Elinizdeki çamurda sadece bir vazoyu değil, hayatınızı şekillendirebilirsiniz, eğer yeterince konsantre olabilirseniz... Çalacağınız bir enstrüman, birbirine bağlayabileceğiniz iki parça, atmosferi, iklimi değiştirebilir; partide, salonda, yatak odasında. Belki de tek derdiniz doğayla, bedeninizle, ruhunuzla, enerjinizle baş başa kalmak... Belki de tek eksiğiniz, o gün o makarnayı pişirmemiş, o heykeli yapmamış olmamız...
#Hobi