Doyarken gezegeni de koruyacağız

Katkıda bulunanlar
Defne Ertan Tüysüzoğlu
Özyeğin Üniversitesi Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü
Dilara Koçak
Beslenme ve diyet uzmanı
Esin Sungur
Mutfak Dostları Derneği Genel Sekreteri
Dr. Mehmet Öz
Kalp cerrahı, Hürriyet Pazar yazarı

Bu ürünleri alışveriş listenize ekleyin

Batı Afrika lezzetleri:

Firmalar bu yıl daha çok moringa, demirhindi gibi süper gıdalara ve sorgum, fonio, teff ve darı gibi tahıl tanelerine daha sık yer verecek. 2020’de soyanın ötesinde bitki bazlı besinlerden kenevir tohumu, balkabağı, avokado, karpuz tohumu ve bir tür yosun olan ‘chlorella’yı daha sık konuşacağız. (Dilara Koçak)
Bitki bazlı et: İnsanlar ilgi gösteriyor çünkü yapay bir tadı yok ve iklim için etten kesinlikle daha iyi bir seçenek. Yüksek kalori ve yağ içerdiği için sağlıklı bir ürün olarak değerlendiremeyiz. Yine de normal bir ete göre avantajları var. Mesela kolesterol içermiyor. (Dr. Mehmet Öz)
Baklagilden ton balığı:

Hem gezegeni korumak hem de aşırı avlanmayı durdurmak için yurtdışından bir firma baklagillerden yapılmış bir ton balığını piyasaya sürdü, ülkemizde de böyle örnekler görebiliriz. Bunun yanında kinoa köftesi, sebze köftesi, bitkisel yumurta, vegan balık ve etsiz hamburgeri daha çok tüketeceğiz. (Dilara Koçak)
Fermente ürünler: 2020’nin baştacı olacak! Restoranlarda mönüleri ev yapımı fermente sebzeler süsleyecek, fermente içecekler de popüler olacak. Bu çerçevede tarhana, kurut, pestil gibi Anadolu mutfak kültürünün öğeleri, daha modern yorumlarla uluslararası konsepte sahip olan restoranların mönülerine girecek. (Defne Ertan Tüysüzoğlu)
Alternatif unlar: Farklı tipte protein ve lif içeriği zengin unlar kullanmaya devam edeceğiz. Meyve ve sebzelerden elde edilen unlar, örneğin muz unu, Hindistancevizi unu, karnabahar unu popüler hale gelecek. (Dilara Koçak)
Farklı şuruplar: Stevia, bal ve akçaağaçtan yapılan şuruplar ve tatlandırıcılar yerine 2020’de daha çok nar, Hindistancevizi, hurma gibi meyvelerden, sorgum veya tatlı patates gibi nişastalardan yapılan şuruplar popüler hale gelecek. (Dilara Koçak)
Bu trendleri takip edin
Dengeli beslenme: Geçen iki-üç yıla damgasını vuran ‘keskin çizgili’ sağlıklı beslenme trendleri artık demode. Vegan, glutensiz, vejeteryan beslenme şekilleri, günlerce süren detoks içecekleriyle arınma ‘out’. Bunun yerine yeni trend minik kaçamaklarla lezzetli ve dengeli beslenmek. (Defne Ertan Tüysüzoğlu)

Gezegen dostu tüketim: Toprak hasta, deniz hasta, hava hasta. İşte bu yüzden sadece kendi beslenmemizi düşünmek yetmiyor, aynı zamanda gezegeni de beslemek gerekiyor. Dünyada bu konuda farkındalığın arttığını biliyoruz ama özellikle 2020’de bu konuyu çok daha fazla konuşacağız. Hayvansal kaynaklı besin tüketimini düşürmek, bitkisele yönelmek, atığı azaltmak gibi kavramları daha sık duyacağız. (Dilara Koçak)
Ev yapımı ürünler: Yükselen bir diğer akım. Ağustosta kışlık domates yapımı videolarının daha fazla tıklandığını, Instagram’da domates sosu kavanozlarının daha çok paylaşıldığını göreceğiz. (Defne Ertan Tüysüzoğlu)
Sakatat: Geçen yıllarda yükselişe geçen ‘steak trendi’ düşüşte. Tüketici bu konseptten sıkıldı, steak restoranlarının çoğu kapanmaya başladı bile. 2019’da öne çıkan sokak lezzetleri akımının da verdiği ivmeyle restoran mönülerinde göreceğimiz sakatat 2020’ye damgasını vuracak. (Defne Ertan Tüysüzoğlu)
Akılcı atıştırma: Bu yıl faydalı atıştırmalıkların sayısı daha da artacak gibi görünüyor. Özellikle de taze hazır yiyeceklerin... Koruyucu ve katkı maddesi içermeyen probiyotik barlar, şekersiz granola barlar, yoğurtlar, smoothie’ler ve sağlık faydası açısından zenginleştirilmiş atıştırmalıklar çok daha fazla karşımıza çıkacak. (Dilara Koçak)
Etiket okuma: Mevsiminde ve katkı malzemesi olmayan ürünlerin yükselişi devam ediyor. Önemli bir farkındalık var: Tüketici artık aldığı ürünün gıda etiketini okuyor, nereden geldiğini ve nasıl üretildiğini bilmek istiyor. (Defne Ertan Tüysüzoğlu)
Cam kavanozunuz hazır mı?

Sıfır atık: İtalyan şef Massimo Bottura, 2015’te Milano Expo’da marketlerden toplanmış atık gıdalarla yemek pişirmişti. Bu konuda farkındalık yaratmak için ‘Food For Soul’ (Ruh İçin Yemek) diye kâr amacı gütmeyen bir organizasyon kurdu. Artanlarla atıştırmalıklar, kokteyller, salatalar yapmak yaygınlaşıyor. Gıda sanayinin ambalaj atıkları konusunu da bu yıl daha çok konuşacağız. Bizim çocukluğumuzda pirinci, bakliyatı ayda bir gidip aldığımız toptancılar vardı. Mesela makarna alacaksanız, evdeki cam kavanozunuzla markete gidiyor, doldurup eve geliyorsunuz. Bu yıl birçok yerden bu şekilde alışveriş yapabileceğiz. (Esin Sungur)

Ruha iyi gelen gıdalar
Beslenme psikiyatrisi daha sık duyulacak

‘Mood-food’: Bu konsept orta ve uzun vadede iyi hissettiren gıdaları kapsıyor. Ama bunlar kısa süreli iyi hissettiren abur cuburlar değil, beyin kimyasallarını destekleyerek gerçekten ruhumuza iyi gelen gıdalar... Rekor sayıda insanın antidepresan kullandığı bir çağda yediklerimize bu gözle bakmak ve ‘beslenme psikiyatrisi’ diye bir alanın adını daha sık duyacak olmak ilginç. Bu alanın öncü bir ismi Uluslararası Beslenme Psikiyatrisi Derneği Başkanı Felice Jacka. Sebze, meyve, balık ve makul ölçüde kırmızı et yiyen kadınların, niteliksiz gıdalarla beslenenlere oranla depresyona daha az meyilli olduklarını ortaya koyan çalışmaları var. Sağlıklı bir ruh hali için önerileri; Endüstri Devrimi öncesinin beslenme biçimine yakın, işlenmiş gıdalardan uzak, taze ve mevsiminde sebze, meyve, balık ve baklagillerin ağırlıkta olduğu bir beslenme modeli. Sindirim sisteminin iyi çalışmasının sağlığımıza olumlu etkisinin büyük olduğu da çok konuşuluyor. Bu nedenle, prebiyotik ve probiyotik içeriği yoğun gıdalar hazırlayan markalar da çıktı. Stressavar gronalalar, vegan, yüksek kakao oranı olan ve mutluluk saçan çikolatalar, uçak seyahatlerinin gerginliğini azaltan ve beslenme psikiyatrıyla hazırlanmış ‘mood food’ havayolu mönülerini duymaya başladık bile. (Esin Sungur)