Kaygı, bedenin stresli durumlarda verdiği normal fiziksel tepkidir. Ancak bazen şiddetli ve hayatı olumsuz etkileyecek şekilde ortaya çıkabiliyor. Peki kaygı hangi aşamada sorun haline geliyor? Bireyin yaşamını ciddi şekilde etkileyen anksiyete (kaygı) bozukluğu nedir, belirtileri nelerdir? Tedavisi nasıl yapılır? Uzmanlar, konuyla ilgili merak edilenleri anlattı.
#Anksiyete BozukluğuTüm dünyayı etkisi altına alan tehdit edici koronavirüs birçok kişide kaygıya yol açtı. Bilinmemezlik duygusu kaygı ve korkuyu arttıran en önemli etkenlerden biridir. Koronavirüs durumunda da belirsizliğin hakim olması, ne zaman biteceğinin bilinmemesi, henüz tam bir tedavisinin bulunmaması, kimden nasıl buluşacağının belirsizliği kişilerde yoğun bir kaygıya neden olabilmektedir. Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna konu hakkında önemli bilgiler verdi.
#KoronavirüsAslında hayatta hepimiz bazı durumlar karşısında kaygı hissedebiliriz. "Acaba yarın okulda çocuğumun başına bir şey gelir mi?", "Telefonum çalıyor eyvah kötü haber alabilirim...’’ gibi gündelik hayatta yaşanan bazı ‘evham’lar normal olarak nitelendirilebilir.
#Kaygı BozukluğuAvustralya'da yaşayan ve 59 yaşındayken nadir görülen bir demans teşhisi konan Suzan Adler'ın kızı Daily Mail’e annesine teşhis konmadan önce davranışlarında gözlemlediği değişimi ve tüm bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Takıntı derecesinde düzenli olan annesi mutfak eşyalarını yanlış yerlere koyuyordu. Aşırı hassas ve alıngan olmaya başladı, araba kullanırken zorlanıyor, ev içinde mesafeleri ayarlayamadığı için eşyaşara çarpıyor ve kırıyordu. Sonunda doktorlar kadına 'Posterior kortikal atrofi' teşhisi koydu
#DemansPsikolog-antropolog Dr. Ceylan Nur Akgün yeni kitabı ‘Annelik: Gerilimler, Mücadeleler, Uzlaşmalar’da annelik kavramının tarihsel yolculuğuna bakıyor, idealleştirilen anneliğe odaklanıyor ve annelerin yaşadığı kaygı ve suçluluk duygularının nedenlerini de ortaya koyuyor. Akgün: “Romantize edilmiş ve kutsallaştırılmış annelik söylemine kapılmamak en güzeli. Anne olmak ne saçını süpürge etmek ne en mükemmeli olmaya çalışmaktır.”
#Gizem CoşkunardaOyuncu Zeynep Koçak, bir süredir mücadele ettiği derealizasyon hastalığı ile ilgili ilk kez konuştu. Hayranları tarafından derealizasyon nedir araştırmaları hız kazandı. Psikolojik bir hastalık olan derealizasyon belirtileri çocukluktan başlayabiliyor. Peki, derealizasyon nedir, neden olur ve nasıl geçer? İşte, derealizasyon belirtileri ve tedavisi hakkında bilgiler
#DerealizasyonBazen bizi sevdiğimiz besinlere götüren şey aslında ‘midemiz’ değil, ‘duygularımız’dır. Özellikle de kaygılı, sinirli ve huzursuz hissettiğimizde duygusal açlığımızdan dolayı kendimizi birden mutfakta buzdolabının başında ya da televizyon karşısında çikolata yerken buluruz. Peki acaba bizi bu duruma getiren nedir? İşte bu haftaki yazımızda hepimizin zaman zaman yaşadığı duygusal açlık konusunda yapılacaklara değindik.
#YEMEGastroenterologlar dünyada 73 binden fazla kişinin katıldığı bir tarama çalışması yaptı. Türkiye ‘somatizasyon’ konusunda yüzde 37,7 oranıyla dünyada birinci. Yani 3 kişiden 1’i hasta değil ama ‘mış gibi’ hissediyor. Hekimlerle nedenlerini konuştuk.
#Hazan Aköz IşıkTeknoloji çağında yaşıyoruz ve herkes birbirine kolaylıkla ulaşabiliyor. İnsanlar artık cebimizdeki telefonlarla bir tuş uzağımızda. Ancak bazıları telefonla konuşmayı ve aranmayı sevmiyor. Bazıları da telefonda hiç susmadan saatlerce konuşuyor. Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde telefonla konuşmayı sevmeyenlere kulak verdik ve bunun altında yatan nedenleri Uzman Klinik Psikolog Buse Akçil ile mercek altına aldık.
#TelefobiTürkiye geçen hafta psikiyatr Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkındaki iddialarla sarsıldı. Haberlere göre Zoroğlu çocuklara hafıza kaybına da neden olan bir ilaç veriyor ve cinsel tacize uğradıkları yönünde telkinde bulunuyordu. Zoroğlu’na danışan üç aileye ulaştık, medyada çıkanlarla ilgili yorumlarını ve bu süreçte yaşadıklarını iddia ettikleri ‘inanılmaz’ olayları dinledik.
#Süleyman Salih ZoroğluBazen gecenin bir vakti aslında hiç de aç olmadığınız halde kendinizi yemek yerken mi buluyorsunuz?Muhtemelen hayatımızın belli dönemlerinde hepimiz böyle bir kaçamak yapmışızdır. Bu normal ama eğer ki bu kaçamaklar artık bir alışkanlık haline geldiyse ve artık yemek yemeden uyuyamayacak gibi hissediyorsanız gece yeme sendromuyla karşı karşıya olabilirsiniz. Peki acaba bunun sebebi ne olabilir? Belirtileri nelerdir? Bu durumdan kurtulmak için neler yapılmalı? İşte tüm bu soruların cevabı bu haftaki yazımızda...
#Yelda BaşaranFerritin, demirin çözünmesinden, depolanmasından ve salınmasından sorumlu bir tür protein kompleksidir. İnsanlar arasında demir depolaması olarak da bilinen ferritin, çoğunlukla hücrelerde ve az miktarda kan dolaşımında bulunur. Ferritin hakkında bilinmesi gerekenleri tüm detayları ile sizler için derledik.
#SağlıkSanılandan daha fazla insanı etkiliyen 'Tıkınırcasına yeme bozukluğu' hastalığının çoğu insan varlığından bile habersiz. Halbuki toplumun yüzde 2’si bu sorunla mücadele ediyor. Ancak sürekli yemeğe saldıran, bir türlü doymak bilmeyen herkes bu kategoriye girmiyor. Peki bu hastalığın belirtileri ve etkileri neler? İşte 7 soruda 'tıkınırcasına yeme bozukluğu' hakkında bilmemiz gerekenler...
#Yeme BozukluğuEn yaygın ama en çok gözden kaçan yeme bozukluğu olan ‘tıkınırcasına yeme bozukluğu’ sanılandan daha fazla insanı etkiliyor ama çoğu kişi tanı almadığı için problemin farkında değil. Ülkemizde ise klinik araştırmalar dışında bilinmiyor bile... Halbuki toplumun yüzde 2’si bu sorunla mücadele ediyor. Ancak sürekli yemeğe saldıran, bir türlü doymak bilmeyen herkes bu kategoriye girmiyor. Peki bu hastalığın belirtileri ve etkileri neler? İşte 7 soruda 'tıkınırcasına yeme bozukluğu' dosyası...
#Yeme BozukluğuGünümüzün en önemli küresel sorunları arasında, tüm insanlığı etkileyen doğal afetler ve bu doğal afetler sonucunda insanların zarar görmesi geliyor. Bir kavram olarak afet: İnsanları doğrudan etkileyen ve insan yerleşmeleri üzerinde fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplara neden olan, olağan yaşam içerisinde insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal, teknolojik ve insan kökenli olayların sonuçları olarak tanımlanabilir. Son afetlerden olan deprem çok büyük yıkıcı etkilerle Kahramanmaraş merkezli Türkiye’de yaşandı. Bu deprem binlerce kişinin ölmesine, yaralanmasına, bir anda yersiz ve yurtsuz kalmasına neden oldu.
#Konuk YazarPsikiyatrist, Psikoterapist Dr. Aslı Aktümen depremin sadece yaşanan şehirlerde gerçekleşmediğini, tüm toplumun korku ve kaygı duygusunda olduğuna dikkat çekerek, “Tekrar toparlanmamız zaman alacak. Çünkü sosyoloji ve psikoloji birbirinden ayrılamaz” dedi. Ruh sağlığımızın sağlam kalması için toparlanma sürecinde yaşama odaklanmamız gerektiğini anlatan Aktümen, şu an ihtiyacımız olan tek şeyin sadece sevgi ve umut olduğunun altını çizdi.
#Sibel Bağcı UzunYaşadığımız felaketin ardından sadece deprem bölgelerinde değil, ülkenin her yanında deprem korkusu had safhada. Deprem olmasa bile yatağın, sandalyenin, koltuğun hafif bir şekilde sallanmasını deprem oluyor diye algılayıp panikleyen pek çok insan var. Çoğumuzun gözü tavana asılı lambalarımızda; her an tetikte bekliyor, endişeleniyor, uyuyamıyor ve sürekli sallanıyormuş hissi yaşıyoruz. Peki bu duyguyu yaşamak normal mi?
#DepremToplum olarak büyük bir afet yaşıyoruz. Elbette depremin etkilediği 10 ilimizde yaşayanların karşı karşıya kaldığı zorluklarla kıyaslanamaz ama birçoğumuz zorlu duygularla başa çıkmaya çalışıyor. Uzmanlara göre bu toplumsal travmayı atlatmanın yolu içimizdeki mücadele duygusuna, dayanışma isteğine kulak vermek: “İyileşmek için gerçekten birlikte hareket etmek zorundayız.”
#DepremSevgili okurlarım, çocuklarımıza nasıl bir dünya ve gelecek bırakacağız diye düşünürken; aslında belki sormamız gereken başka bir soru “Çocukları nasıl bu hale getirdik, çocukları ne kadar sağlıklı yetişkinler olarak bırakacağız?” olmalı.
#Enver HasanoğluBir topluluğun önünde konuşmak sizi korkutuyor mu? Yeni bir ortama girip yeni insanlarla tanışmaktan çekiniyor musunuz? Bu yüzden hoşlandığınız kişiye açılamıyor terfi fırsatlarını kaçırıyor musunuz? Hayatta her şeyde olduğu gibi utangaçlığın da fazlası zarar. Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde utangaçlığının farkında olup, bununla mücadele etmeye çalışan kişilerle konuştuk...
#BSF